Nakşibendiler ve Fetö Bağlantısı

Nakşibendiler ve Fetö Bağlantısı

Geçmiş senelerde Sembol of Fettullahcıyans adlı bir yazı kaleme almıştım. Yastık üzerinde bulunan 10 köşeli yıldız koymuş ve onun üzerinden konuşma yapıyordu. Bunu kaleme alıp 10 emir mi 5 köşeli iki yıldız mı diye bahsederken sembolün nerelerde olduğunu araştırdığımda ortaya çıkan sonuç çok farklı bir gruba yönlendiriyordu beni.

Fetö 10 köşeli yıldız

Fetö 10 köşe yıldız

Araştırmalarımda gördüğüm sonuçta kesinlik kazanması için o kadar uzun süre bekledim. Emin olduğumda aslında çok farklı bir gerçek ile karşı karşıya kaldığımı fark ettim. Aslında görülen sembol bir tek tarikat grubu içerisinde bulunmaktadır. O da Nakş-i Bendi (Nakşibendi – Nakşiler) grubu ve alt gruplarında bulunan semboldür.

1- İskenderpaşa cemaati eskiden 10 köşeli yıldız kullanıyordu. Ben bu uyarıyı yapınca hemen benim yazılarıma da çok yakın oldukları için 5 köşeli yıldızlardan çıkan ışığı 8 köşeli yıldız sembolüne döndürdüler. Eski camî yapılarında halen daha mevcut durumdadır

a- Kavacık’a çıkan bir cami’nin içinde halılarda 10 köşeli yıldız mevcut

Cami halısı 10 köşeli yıldız

b- 4.Levent Sanayi Mahallesinde bulunan tam ana yol kenarından içte gizlenmiş gibi duran bir caminin minberinde

c- Lalegül TV’de Cübbeli Ahmet Efendi konuşmalarında arka fon 8 köşeli yıldız haline evrilmiş olarak görebilirsiniz.

nakşi sembolü

2- Ankara’da Nakşilerin elinde bulunan Hacı Bayram-ı Veli cami tuvaletlerinde bunu görebilirsiniz. 10 köşeli yıldızlarla süslenmiştir.

DSC_Hacı Bayram ı veli cami

3- Afyon Özgül Termal binalarında bulunan yer mermerleri, duvarlar ve süslemelerde bol miktarda bulabilirsiniz.

Afyon özgül termal

Grand-Özgül-Termal-Hamam

4- Mecidiyeköy’de bulunan Türk Tarih Kurumu içerisinde girişte tam karşıda da ışıklı sembol olarak bulunuyor.

Pek çok alternatif yerde vardır elbet ama benim net olarak görebildiğim yerler bunlar. Halılarda, Duvarlarda, Işıklarla hatta dergi kapaklarında ve internet sitesi arka planlarında da hep bu sembolü kendi tarikat simgesi olarak kullanmışlardır.

Sahilde bir cafede logo

Türk Makine Sanayi

Eskiden yine emin olamazdım bu durumlarda. Çünkü bir şekilde Fetö ile bağlantısı olan bu sembolün onlarla alakalı olduğunu gördüğüm halde belki tesadüf filan demiştim. Fakat net olarak direkt Nakşibendi grubuna ait olduğuna emin olarak söylüyorum bunu.

Barzani aşiretine baktığımızda da Nakşibendi kökenli olduğunu Turgut Özal’a da baktığımızda nakşi kökenli olduğunu görürsünüz. Hatta yazar Faik Bulut ve Akit -> Yeni Akit’in yazılarının da bu gruptan çıktığını rahatlıkla söyleyebilirim. Erdoğan’ın da Nakşibendi kökenli olduğunu unutmayın. Devlet erklerinin Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanı olarak Diyarbakır’ı onun emrine vermeye çalışma sebepleri de kendi tarikatlerinden olduğunu bilmelerinden kaynaklanan güvenle olmaktaydı.

Erdoğan, Barzani’ye bağımsızlık için zamanı değil derken de bu planımıza sadık kal demeye çalışıyordu. Barzani aşireti ile bağları olan bu örgüt aslında Yahudilerinin asırlar evvel Osmanlı içerisinde kurdukları bir sistem olarak onlara fayda sağlamaya çalıştığını söyleyip zarar veren bir örgüt olarak bunları sağlamaya çalışıyordu.

Kendi seçtikleri yahudi imparatorlar aracılığıyla gizli bir tarikat devleti sistemi yapılanmasıyla İran İslam Devrimi gibi bir plan yapma içerisindeler. Kısacası dünyada belki de ilk defa Tarikat Devlet sistemini oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu en son Haşhaşiler Alamut Kalesinde yapmaya çalışmıştı.

Nurculuk içerisinde Fetullahçılar değişik bir yapılanma ile karşınıza çıkıyordu. Onları ayıran en önemli nokta paralarının kaynaklarının nereden geldiği belli olmadan hizmet adı altında kendi hiyerarşik dengelerini kurmalarıydı. Sonra yakalanacağı Amerika istihbari birimlerince önceden haber alınınca ise ülkeden def olup gitti. Şimdi Rand raporu da Nakşilere kıyak olsun diye hazırlanmış sahte bir rapordur. Amerika’dan daha Amerikancı bir örgüt varsa onlar da Nakşilerdir.

Amerika’nın bir Yahudi devleti olduğunu hatırlamak lazımdır. İç örgütlerinde Hristiyan evanjelistler ile çatışma gözüküyor bile olsa aslında yönetimde ortak çıkarlar üzerinden hareket ediyorlar. Bunu en net Trump’tan görüyoruz. Hillary Kürt Koridoru ve Ortadoğu’ya saldıracağım dediği halde Trump kendi içimize çekileceğiz demişti ve kaznmıştı. Şimdi bakıyoruz İsrail’in en önemli yandaşı ve Doğu Suriye’de petrollerini tutarak en önemli yandaşları olduklarını gösteriyorlar.

Sadece çıkarlarında kim Türkiye imamı olacak tartışması yaşandığı ve Halep’i alma konusunda Amerika ile tartışma yaşandığı için olan bir karşıtlık vardı. Yolları bir ve amaçları aynı iktidara sahiplik olduğu için böyle bir durum yaşamışlardı.

Hatta o kadar derin bir bağları var ki Said-i Nursi aslında bir Nakşibendi şeyhi yanında öğretim almıştı. Fetullah’ın da ondan geldiğini hatırlatırım. Hatta Nursilerin bu kadar Nakşileri övmesi de aslında nasıl bir tezgahın içerisine çekilmeye çalışıldığımızı gösteriyor.

Birbirlerini seven iki örgüt.

https://www.risalehaber.com/bediuzzaman-said-nursinin-naksibendi-tarikati-hakkindaki-gorusleri-342626h.htm

Nakşibendilerin Doğu Türkistan’dan ordu toplayıp El-Kaide uzantısı olan Heyet-ül Tahrir üş Şam’a destek olarak göndermeleri de Orta Asya uzantılarından kaynaklanmaktadır. Bunu da bakmazdım ama bağlantıları araştırırken her türlü kaynağa baktığımdan gördüm.

Ben Fetullah Gülen’in de Nakşilere bağlı olduğunu ve asıl Amerika’nın anlaştığı kişilerin Nakşibendiler olduğunu söylüyorum. Yani oyun içerisinde olan oyunun içindeki oyunu size gerçekmiş gibi yutturuyorlar. Kanıtı da 10 köşeli yıldızlı yastıklarında gizli. 30 Temmuz 2016 yılında bahsettiğim durumu daha net açıklamış oluyorum böylece. Bektaşilerin öyle sembolü var sanmıştım ama doğudan kaynaklı ve daha ciddi bir olaymış bu durum.

İskenderpaşa cemaatinin AKP işbirliği ile ilgili link ise burada:

https://haber.sol.org.tr/toplum/turkiyeyi-akp-eliyle-kusatan-karanlik-ag-naksibendi-iktidari-203910

Büyük Ortadoğu Projesi halen daha canlı canlı sürmektedir. Erdoğan ve tarikat devleti kurmaya çalışan bu grup Türkiye’yi Araplaştırıp kültürünü düşürerek sadece kendilerine tabi bir toplum yapmaya çalışmaktadır. Bu planı yaparken Müslümanların ise ya demokratsın bilimi tutarsın yada Müslüman ayrımına tabi tutarak bu yollarını değiştirmeye çalıştıkları net olarak gözükmektedir. CHP’yi de nefretle anmalarının sebebi ülke içerisinde Müslüman olan grup veya milliyetçi grupları kendi yanında tutup onları savunmasız ve zayıf bırakmaya çalışmaktır.

Amerika Nakşibendileri el-kaide altında güçlendirip sonra kendileri ile çatıştırıp onlarla iki kutup teorisiyle birbirlerini güçlendireceklerini biliyorlardı. Çin ve Rusya’da yaptıkları gibi dost ama kontrollü düşman olarak dini ve büyük coğrafyaları yönetmek için böyle yapıyorlar.

Amerika’nın hedefinde büyük devletler projesi bulunmaktadır. Birlik devletler birbiriyle savaşır gibi gözüküp aslında altyapıda Yahudilere ve Amerika’ya bağlı olması planlanıyor bu şemada. Bir Müslüman dünyası, Bir Rus dünyası, Bir Çin dünyası, Bir Avrupa dünyası, Bir Kuzey Amerika dünyası, Bir Latin Amerika dünyası, bir de İngiliz dünyası ve dünyanın geri kalanları olacak şekilde paramparça hükumetler bölgesi olarak düşünülüyordu. Bunu da net olarak kendi propaganda cihazlarından çıkan sonuçlarda rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Kaosu her ortama yaymak için içten ele geçirme operasyonları ve karşı gelenleri de güçsüzleştirmek ise halen daha sürmektedir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu da oraya getirme sebepleri Deniz Baykal’ın siyaseten gücü ve etkilemesi yüksek olduğu için vasıfsız ve sadece Alevi etiketi yapıştırabilecekleri birisini oraya getirmektir.

Meral Akşener’in haberlerde ve basında seçim sırasında hiç çıkarılmaması veya az çıkarılması da bundandır. Karamollaoğlu’nun uyarılması ve bizden sizden muhabbeti açılıp sonradan ayrılmasına da laf edenler bunlardı. Davutoğlu’nun elinden tercihi değişince üniversiteleri almaları da bundan kaynaklanmıştır.

Devlet içerisinde Başkanlık sistemiyle yönetip Ferman sistemini getirenler aslında tarikatlerinin menfaatleri doğrultusunda bunları yapmaktadırlar.

Şu an yapılmaya çalışılan Paralel Tarikat Devleti için yaptıkları amaçları Müslüman devletlerine verdikleri zararlara gelelim.

Osmanlıyı dirilteceğiz diyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin altyapısına dinamit’i yerleştirdiler. Kendi Tarikat devletlerini kurmak için gıdım gıdım ilerlediler.

İran bölgesinde Sünni grupları ele alarak isyanlar çıkartmak için kendi gruplarını ortaya koydular Amerika ile birlikte. Bkz. Khuzestan (Huzistan) ve Balucistan (Belucistan) olayları

Suriye’ye Amerika için Ortadoğu’dan el-kaide ve IŞID’e eleman toplayan elemanların geçişini sağlamak. Aynı zamanda da onların yok olacağını da bilerek kendi yandaşlarına sakın katılmayın uyarısında bulunmak

Arap Baharı’nın organizatör ekiplerinin Müslüman kesimini harekete geçirip kendileri ile bağlantıda olan Müslüman Kardeşler örgütünü oralarda yönetici kılmaya çalışmak.

Arap NATO’su fikri ve ardından gelen Türkiye Fabrikalarını, Firmalarını sadece kendi çıkarları ile ortak oldukları için Araplara satmak (Devlet çıkarları değil he, Tarikat çıkarları)

Amerika ile anlaşıp Arap liderlerini devirip kendi liderlerini geçirmeleri bile başlı başına Müslüman dünyasına yapılmış bir ihanettir. Görüyorsunuz Amerika ile iş yaptığı için kan gölüne döndü İslam Dünyası. Onlar sayesinde Libya, Suriye ve Irak’ta hem Müslümanlar birbirini doğradı hem de Sünniler kan kaybetti topraklarından oldu.

Şu an ÖSO ve HTŞ ile irtibat halinde olup da hareket eden grupta onları yönlendirmelerinden de net bir şekilde anlarsınız.

Ülkemiz aydınlık bir gelecek hatta bir milenyum daha yaşayabilmek için bu örgüt ile mücadele etmek için uğraşmalıdır. Devlet erklerine de tarikat ile ilgili kısımlarını yerleştirdikleri için devlet içerisinde devlet gibi davranmaktadırlar.

2002’den beri başlayan bu süreç’te vergilerin kendi tarikatlerine harcanması, kefilsiz kredilerle milyonlar verilmesi ve benzeri süreçler hatta vergi affı, vergi kaçırmalarıyla bir yerlere getirmeler ile iyice kendilerini palazlandırmaya çalıştılar.

Ayrıca şunu da belirtmek isterim. Bir dönem bir Osmanlı prensini İngilizlerden ayrılan Filistin özerk bölgesine Yahudi ve Filistin Halkı yöneticisi olarak teklif etmişlerdir. Osmanlının da bir kısmının Yahudi aileden sayıldığı ve belli ki İsrail devletini Müslümanları kandırarak Osmanlı prensi altında yapmaya çalıştıklarını görmekteyiz.

Bu da aslında Arap toplumunu da Müslümanlığı da içten fethetme operasyonunun farklı bir versiyonu olarak gözükmektedir. 5. Murad Mason olduğu gerçeğine bakılırsa Yahudi teşkilatlarına arada sırada Osmanlı yöneticilerini de katmaya çalıştıklarını rahatlıkla görebiliriz.

Ben Yahudi düşmanlığı yapma niyetinde de değilim. Sadece planlarını söyleyip ne kadar organize hareket ettiklerini göstermek için bunları kaleme alıyorum. Nakşilik ile nasıl devletleri ve Müslümanlığı içten fethetmeye çalıştıklarını da rahatlıkla görebilirsiniz.

Aslında içten içten yapılan bu örgütlenmenin ne kadar kendi çıkarları için işler yaptığını ve hayır kurumları gibiymişler ve zararsızız der gibi göstererek çalıştıklarını göstermektedir. Öyle yada böyle şu an Fetö ile beraber yürümüş o yollarda olan Paralel Devlet yolunu da daha net görebilirsiniz.

Kendileri bu gerçekleri bildiği için kaç haftadır yazdıklarım üzerinden darbe muhabbeti yapmaya çalışıyorlar. Çünkü kendilerinin fikri neyse zikri de odur. Türkiye Cumhuriyetini devirmeye çalışanlar kendi tarikat paralel devletleri ortaya çıkınca olabilecek her türlü olaya karşı önlem olsun diye yalandan ortaya iddia atıyor ki olma ihtimali olsa bile önlensin diye.

Darbe olmayacak çok basit şekilde sizin takke düşecek ve keliniz gözükecek yada maske düşecek ve gerçek yüzünüz ortaya çıkacak başka bir şey yok. Sonrasında halk kendi tercihini kendi yapacak. Suriye’de Şam’da namaz kılma hayalleri uğruna köpek olan ve az kalsın güneyimizi YPG’ye kalmasını sağlayacak ferasetsiz Nakşilerin tarikat devletini mi tutuyorsunuz? Yoksa Türkiye Cumhuriyeti için Fırat Kalkanı Operasyonu yapılması gerektiğini yoksa koridor kurulacak diye önlem alınması gerektiğini söyleyen ve pek çok kez Türkiye’yi kurtarmak için çabalayanın tarafını mı tutuyorsunuz?

Müslüman dünyası birliği için diyerek ateşe atanlar Müslüman dünyası lideri olamaz. Amerika ile el birliği yapan Nakşiler gitmeden de Müslüman Dünyası huzura kavuşmaz arkadaşlar. Müslüman dünyasından duyan bilen varsa onlar da buna göre önlemlerini alsınlar. Çünkü İŞİD’i Ortadoğu’ya atan Amerika ve bunlardı. İstediğiniz gibi araştırdığınızda bu sonuca rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Din ile Ahlak bir aradadır. Din ile Demokrasi de bir aradadır. Din ile akıl bir aradadır. Din ile gerçekler bir aradadır. Bunların arasında durmaya çalışanlar ise iblisin ordusudur. Müslümanlık barış ve huzur ister, bunlar kendi uğurlarında kan ve gözyaşı ister. Gerçek Mü’minler ile onların aralarında en büyük fark burada yatmaktadır.

Müslümanlar siz de hayatınızda huzur kalmadığını hissediyorsanız sebebi işte tam da bu hükumet sebebiyledir.

Eğer gerçekten bir düşman arıyorsanız o düşman içeride Amerika ortakları olarak iş yapan Müslümanım deyip Müslümanları kandırmaya çalışan paralarını bağış adı altında kendi sistemlerine kullanan ve müritlerini ise ayak işlerinde kullanıp beleşe çalışanlar ile büyüyen bu örgütlerdir. Eğer bakarsanız bu sistemde sadece sistemi bozmak için başkalarının yerine kayırma ile torpil ile yandaşlarını da aktarmaktadırlar.

Gerçekleri gören yolunu daha net kestirebilir. Feraset sahibi tüm devlet erklerini göreve çağırıyorum. Söylediklerimi araştırdığınızda daha net göreceksiniz demek istediğimi.

Beraber yürüdüler bu yollarda, beraber yıkmaya çalıştılar Türkiye Cumhuriyetini yıkma girişimlerine. Darbe yapmayı 2023 planlarında hazırlıyorlar. Onların 10 yıllık planları varsa bizim de vardır. Devlet erkleri, Milliyetçiler, Cumhuriyetçiler ve Gerçek Müslümanlar hepinizin görevi devleti ve adaletli paylaşımı sağlamaktır.

İç Savaş çıkartmaya çalışıyorlar dediğimde de Fetullah Gülen ve Erdoğan baş başa bunları yapmaya çalıştıklarını söylemeye çalışıyordum.

Uyuşturucu ve devletin içine fitne tohumları ekmekte üstlerine yok bu arada. İnsanların algıları ile oynayanlar bunlar. Devletin vatandaşlarını devlete karşı nasıl zehirlediklerini seneler boyunca net olarak gördüm. Teşhiste tam olarak hangi grubun yaptığını ise gördüğünüz gibi sizlere net bir şekilde söylüyorum. Alamut’un ellameleri gelmiş Selçuklu neslinin aynen başına bela olmaya çalıştı.

Siz siz olun Haşhaşi diye Fetö ile ortak hareket eden 10 köşeli yıldız barındıran Haşhaşileri barındırmayın.

Açıkçası söyleyeyim eğer Susurluk davası hala çıkmadıysa sebebi devlet içine sızan fetöcülerden çok Nakşilerin etkisindendir. Çünkü fetö asla Turgut Özal kadar yüksek seviye içten sisteme sızamadı.

Necip Hablemitoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu, Uğur Mumcu, Recep Yazıcıoğlu, Kaşif Kozinoğlu, Eşref Bitlis, Ispartada olan bilim şehitlerimiz gibi nice şehitlerimiz sırf bu FETÖ ve NATÖ (Nakşi tarikat örgütü) aracılığıyla yapıldı. Hepsi de din yapılanması adı altında teşkilatlanıp gizlice casuslar ordusu olarak ilerleyip devletin siyasi erklerini ele geçirme operasyonu yapıyorlar.

Isparta uçak kazası bilim şehitleri

Nakşibendi tarikati içinde olanlara ve Fetullah Gülen’in örgütü içerisinde olanlara sesleniyorum. Eğer gerçek Müslümansanız Allah’ın uyarılarını dinleyin. Bakara Suresinde Allah’ın yolundan saptırmak ve alıkoymak için yoluna oturanlar kim derseniz bunlardır. Sizler onlara alet olursanız onlar gibi hüsrana uğrayanlardan olursunuz.

Gerçekten Devletinizi veya Dininizi seviyorsanız bunu yayın. Gerekirse Kopyala yapıştır yapın gerekirse sesli veya sözlü olarak çevrenize aktarın. Çünkü bu Beka Meselesi muhabbeti de benden çıkmıştı. Gerçekten insanlara bunu uyarmak gerçekten BEKA MESELESİDİR.

İşin kötü yanı ne biliyor musunuz? Gerçekten Müslümanları ikna etmek için planlarını sanki kehanetmiş gibi aktarıyorlar ardından da gerçekleşince de sanki ermiş gibi bakılmalarını sağlıyorlar. Sosyolojik olarak casusları ile rahatlıkla yapabilecekleri birkaç sihirbazlık yani illüzyon gösterisi ile bunları yapmaları da çok rahat oluyor. İnsanlar ardını düşünmediği için de kendilerine hayranlıkla bakıyorlar. Kanmayın. İnanmayın. Hepsi plan ve kurgu emin olun.

Devletini ve Dinini seven defansa gelsin. Jamiryo.

FETÖ, Yeniçeriler, Bektaşilik, Alevilik Hakkında

FETÖ, Yeniçeriler, Bektaşilik, Alevilik Hakkında

Devlet içerisinde paralel yapılanma olaylarını herkes biliyor. Peki ya o yapılanmanın gerisinde olan örgütlenme yapısı ve destek bulduğu kesimler hakkında bilgi sahibi olan var mı? Tahminimce çoğu kişide yoktur.

Paralel yapılanma hareketi ile ilgili 10 köşeli yıldız yazımı hatırlarsanız orada bahsettiğim iki durum vardı.

1) 10 köşeli yıldız cami ve vakıf binalarında olduğu
2) Filibeli Ahmet Hilmi’nin onlardan olduğu

Bu bilgiler ışığında balkanlar üzerinde örgütlenmiş ve bu tip 10 ve 12 köşeli yıldızlara sahip yerlere baktığımızda şu ortak noktada buluşuyoruz.

Bektaşilik.

Bektaşiliğin kökeni de aleviliğe dayanıyor. Biliyorsunuz onları Müslüman cemaatinden saydığım için birlik olma çağrısında onlar da dahil birlik olmamız gerektiği ve savaşı durdurmak için çalışmamız gerektiğinden bahsetmiştim.

Şimdi ise gözümde olan değerleri değişti.

Resim gördüğünüz gibi Rumeli adını içeren bir markanın amblemini gösteriyor.

Gördüğünüz gibi gruplaşmada 10 köşeli yıldız kullananların kimlere dayandığının bir göstergesi olarak ele alınabilir.

balkanlarda Bektaşi tekkeleri

Şimdi gelelim FETÖ ile Balkan kökenlilerin bağlantılarına:

1) Fetö erzurum doğumlu olduğunu biliyorsunuz. Alevilerin de o ve güney bölgelerinde yaşadığını da biliyorsunuzdur.

2) Hakan Şükür’ün bir Arnavut olduğu ve FETÖ mensubu olduğu da biliniyor. Bu da Arnavutlukta örgütlenen bir grubun olduğunu belirgin bir durum oluyor.

Yalnız burada tüm Müslümanlar değil de sadece Arnavutların içerisinde de böyle bir grubun türediğinin göstergesidir.

Albania_majority_religion_2011_census

Gelelim Bektaşiler ile FETÖ’nün bağlantılarına.

Erzurumda doğmuş olmasına rağmen bu kadar balkan etkenlerin bulunduğu bir örgütün aslında oralarda yaşayan bir gruptan beslendiğini açıkça göstermektedir.

Balkanlarda yaşayan bektaşilerin askerlerinin adının ” Yeniçeri ” ocağı olduğunu öğrendiğimde olay ufkum daha da farklı bir yere geldi.

https://www.evrensel.net/…/754…/yeniceri-ocagi-ve-bektasilik

Yeniçeri ocağı askeri bir teşkilat olmasına rağmen Osmanlı’nın duraklama ve gerileme döneminde çok fazla kazan kaldırması gibi pek çok sebep ile sonradan yok edilmiş bir örgüt olmuştur.

Hatta ölü yeniçeri mezarları bile yok edilecek kadar büyük bir şiddet ile bu kaldırılma olayı gerçekleştirilmiştir.

Kızılbaşların da İran Alevilerinin askeri ismi olduğunu biliyorsunuzdur.

İşte bu sitede hem Kızılbaş’ların hem Yeniçerilerin hem de yahudilerin ortak noktalarını belirleyen yazıları yazmış birileri var.

https://panjewish.org/denominations/alevi-bektashi/

Site içerisinde olanlar ile birleştirince FETÖ – Amerika- Bektaşi – Yeniçeri Ocağı – Alevi – Kızılbaş ve hatta hatta Barzani ilişkilerini görmüş oluyorsunuz.

Barzani ile ilgili iddialarımın diğer kanıtı da bu sitede mevcut:

https://panjewish.org/…/first-families-of-israel-and-kurdi…/

Pan jewish demek yahudi dini değil yahudi ırkına ait insanların ırkçılığını konu alan bir site.

Önceden farklı yerlerde rastladığım bir durum vardı:

Alevilik ile ilgili Ha – Levi iddiaları ve Levi soyundan geldikleri için bu kültüre sahip oldukları iddiasını önceden Müslümanlar ile alakalı olan bir grup oldukları için kesin deliller bulmadan yazmak istemediğim için söz etmemiştim.

Fakat bu durum değişti.

Çünkü Fetö bağlantısı, Pennsylvania ile Amerika Yahudi iç devleti muhabbetini ve bu Bektaşilik ile Fetö amblemleri benzerliklerini ortaya koyduğumda bildiğin bize en büyük düşman grubun bunlar olduğunu görmem olmasıdır.

Aynı zamanda Ankara’da bulunan Hacı Bektaşi Veli türbesinin tuvaletine gidince 12 Köşeli yıldızlı aynaların olduğunu da dikkatimi çekmişti.

Ayrıca bu grubun Esad ile bağlantıda olması ve Esad’ın da gizlice desteklenmesi gibi şüpheleri de doğurmaktadır. Aynı zamanda PYD ile Esad ittifakını ve Türkiye ile çatışma sırasında tamamen ikisinin de ortak hareket etmesini de bu şekilde açıklayabiliriz.

Müslümanlara zulmetmesinin de Esad için aslında Yahudileştirme görevi olarak gördüğünü de düşünebilirim bu durumda.

Ayrıca dünyada Amerika yardımları konusunda da yazmak istiyorum.

10293985091

Ortadoğu bölgesinde Amerika senede yaptığı yardımlar aşağıdaki görsellerde bulunmaktadır. Bu görsellerde İsrail nüfus ve toprağa göre gönderilen yardım miktarı konusunda birincidir.

3.1 Milyar Dolar.

Görüyorsunuz diğer devletler ise koklatılacak derecede yardım almıştır. Amerika’nın İsrail bağlantıları ve İsrail’in nasıl bu kadar yüksek milli gelire sahip olduğunun da göstergesidir.

DQyDerhVoAE_zDy

Çünkü bu devlete yatırılan oranda kişi başına yardım alsa devletimiz şu an Çin ile yarışıyor olurduk.

Ayrıca Pan-jew sitesinde gözüken şu iddia da çarpıcıdır. Amerika Yöneticilerinin resminin altına yazdıkları bu ifadeyi aşağıdaki resimde görebilirsiniz.

panjew yazısı

Gördüğünüz gibi nasıl bir ağ ve teşkilatlanma ile Ülkemiz ve Müslümanlar üzerinde oyun oynuyorlar.

Belki de Osmanlı döneminde başlamış Osmanlı’yı içten çökertme operasyonu.

Gördüğünüz üzere ülkemiz ve müslümanlık nasıl bir ırkçı yöneticiler tarafından yönetilme tehlikesi altında. İyi günler dilerim.

Gerçekten FETÖ ile mücadele edilmesi gerekiyorsa bunlar üzerine yoğunlaşılmasına dikkat etmek gerektiği gözüküyor. Özellikle kaynaklar ve FETÖ yapılanması ile Amerikancı yapılanmanın bilinmeyen noktaları bunlardır. Ayrıca gördüğüm kadarıyla müslümanlara Amerika’nın izinde gitmeye yönlendiren ve 68 kuşağı dönemde gelen amerikan askerlerine secde eden kişiler de tahminen bunlardır.
 
Gördüğünüz gibi doğuda devlet kurmaya çalışanlar ile bizi yok etmeye çalışanların hikayesi bu şekildedir. Buna dikkatli olmak ve önlem almak gerekmektedir.

Fransız Guyanası ve Polinezyası Bağımsız Olmalı

Fransız Guyanası ve Polinezyası Bağımsız Olmalı
 
Milliyetçiliğin beşiği Fransa sınır ötesinde harekat yapmamıza karşıt bir beyanat yaptı geçenlerde. Konuşmada işgal olmasından endişeliyiz diye bir açıklama yapıyordu.
 
YPG güçleri Suriye’de bağımsızlık adımı için uğraşıyorlar. Esad bilmiyorsa yazık onun aklına. Şu an Barzani denedi başaramadı, YPG’de deneyecek orada süreçte başarılı olduğu taktirde.
 
Nereden biliyorum diye sorarsanız çok basit.
 
Posterler, afişler ve yapılan icraatlere bakıyorum.
 
APO posterleri ve yapıtları her tarafta görebilirsiniz YPG bölgelerinde. PKK’lıların dolaştığı bölgelerde de görebilirsiniz bunları. Çünkü PKK’yı kuran insandır APO (Abdullah Öcalan)
 
Aynı zamanda Barzani bağımsızlık referandumu yaparken kim korudu Kerkük bölgesini?
 
PKK’lılar.
 
Şu an Şengal bölgesinde kim işgal ediyor Şengal dağını
 
PKK’lılar.
 
Yani mesele Türkiye, Suriye, Irak ve İran’dan toprak koparılmasını engellemeye çalışmak. Bu Türkiye dışında olmasına rağmen Sur’da yaptığı operasyon kadar Türkiye’yi ilgilendiriyor.
 
Sonradan ÖSO ve Esad toprakları Soçi’de bölüşüldüğünde (Tek devlet iki hükumet şeklinde) ki öyle olmasını temenni ederim. En azından toprak bütünlüğü sağlanmış olacak bu 4 devletin.
 
Farklı türlerde ortada bağımsızlık için çabalayan yabancı bir unsur olmuş olacak.
 
O zaman bu kadar bağımsızlık muhabbeti için uğraşıyorsa Fransa ki onun da zararına olacak (Suriye Fransa’nın ex-sömürgesi) bir durumu nasıl kabul edebiliyor anlamam.
 
He tabi o kadar kendi topraklarından veya sömürgelerinde bağımsızlıklardan yana ise o zaman şöyle bir öneride bulunacağım.
 
Fransız Guyanası’na ve Fransız Polinezyasına bağımsızlık versinler.
 
Sömürgecilik mi kaldı arkadaşım.
 
Bağımsızlık ve özgürlük temalarınızın ciddiyetini gösterin bir zahmet.
1200px-Outre-mer_en2
Amerika’da hapishane olarak kullandıkları topraklar kendi kendilerine yönetilmeyi hak etmiyor mu?
 
Doğru düzgün kaynak bile yollanmayan bu bölge için kendi özlük haklarını alarak yönetilmesi gerekmiyor mu sizin hukukunuza göre?
 
Meksika, Kolombiya, İngiliz Guyanası (Guyana), Hollanda Guyanası (Surinam) bile özgürlüklerine kavuştu. Onların ne eksiği var.
 
Hatta hatta İspanya’nın asli toprağı olarak saydığı Küba bile bağımsız.
 
Sizi de bu özgürlük idealleriniz ve milliyetçilik ideallerinizde samimi olmaya davet ediyorum.
 
Fransa Avrupa topraklarında Fransa’dır. Güney Amerika’da olan topraklar milliyet sınırlarında değildir. Orada Güney Amerika yerlilerinin yada karışık etnik grupların özgürlük hakları vardır.
 
Avrupa Birliği nasıl karşı çıkmıyor anlamıyorum.
 
Avrupa birliği hani sadece Avrupa sınırlarında kendisini bir birlik olarak tanımlıyordu?
 
Polinezya ve Guyana nereden çıktı?
 
Bunlar acilen bağımsız olmalı ve Fransa da kendi orijinal topraklarında devam etmelidir.
 
Fransa devleti şu anda Güney Amerika ve Okyanusya üzerinde işgalci bir devlettir. Umarım en kısa sürede çekilirler oralardan.
 
He bu arada Nükleer reaktörler konusunda da bahsedeceğim.
 
Fransa son dönemde nükleer reaktör açılmasına devam etmeyi düşünen devletler arasında.
 
Greenpeace’i Amerika ve Fransa devletlerine Türkiye üzerinde olan medya baskısı kadar bu konularda baskı yapılmasını rica ediyorum.
 
Çünkü Fransa’da olan bir nükleer felaket aynı zamanda tüm Avrupa’da sorun çıkartır.
 
Bir inceleyin derim.
 
O çok medeni olan Fransa biraz da kendilerinin yaptıkları üzerinden bizim yaptıklarımızı değerlendirse ne kadar doğru olur.
 
Biz haklı olarak ÖSO’ya bırakacağımız topraklarda garantör olarak asker bulunduruyoruz. He işin alt yapısında Esad ile de aralarda sorun çıkmasaydı da baştan beri Esad ile işbirliği içinde ortak bir şekilde hareket ederek bu olayı bitirebilseydik isterdim.
 
Hükumetin batılılar ile yaptıkları planları biz bölge olarak çekiyoruz. Zorlama yada değil bir şekilde 7 senelik gözyaşı nerede bitirilirse kardır. Aynı zamanda 1980 lerden beri süregelen diğer gözyaşının bitmesine de yardımcı olacağı için şimdi Zeytin Dalı Operasyonu iki kat daha değerlidir.
 
He olaylar çözüldükten sonra anlaşma metinlerine uygun hareket etmezse o zaman ben de karşı çıkarım hükumetin yaptıklarına.

Suriye ve Irak’ta Irkçı Operasyon

Suriye ve Irak’ta Irkçı Operasyon

 
Etnik milliyetçilik üzerinden oyunlar oynayanlar son dönemlerde güneyimizde sınırlarını çizme dertlerindeler.
 
GOrtaDogu
Barzani yada PYD fark etmez hepsi aynı işlevi gören birer aracı olduklarının en garanti kanıtı şudur:
 
Takiyyeci PKK’nın ilk açıklaması (Barzani ve bağlı yerel haberler – algı operasyonu – üzerine alıntılamış):
 
Ardından Referandum sırasında gerçekler ortaya çıktı:
 
Irak başbakanı uyardı:
 
Ardından kaybetti:
 
Gördüğünüz üzere PKK ile Barzani ortak çalıştığı gözü dönmüş şekilde Referandum yapayım derken ortaya çıktı.
2003’te başlayan operasyon’da Kuzey Irak bölgesinde Kerkük’e yerleştirilen etnik unsurlar ile de yaptıkları seçimi legalleştirmeye çalıştılar.
 
 
Bu durum PYD’ için de geçerli oldu.
 
 
Tel – Abyad’ın alınması sırasında Kobane olayları diyerek ilerledikleri dönemde IŞID üzerinden geçtikleri köyleri yaktıkları Uluslararası Camiada da biliniyordu. Üstte olan haber ve aşağıda olan resim bunların en açık delilidir.
 
0 Tell_Abyad_offensive_(2015) (1)
Erdoğan’ın açıklamaları da bu konuda o dönemde çok konuşulmuştu.
 
Suriye-Etnik
Sitelerden birisi 2015 – 2020 adlı proje oluşturmuş onun hakkında bilgilendirme yapıyordu. Bunu o dönemlerde özellikle etnik unsur olarak kendisini bölgeye düşman gören birisi olma sebebiyle sanırım potansiyel olarak çok fazla toprak hedefi koymuş ve tüm Fırat ve Dicle havzasını Antakyaya kadar hayali olarak bağlamış gözüküyordu.
Suriye-Etnik1
Gördüğünüz üzere proje sınırların Barzani tarafı son olaylar ile örtüşmese de PYD tarafı Fırat (At – Tawrah) barajı bölgesi ve petrol bölgeleri gibi yerleri ele geçirerek istedikleri sınırlara yakın gidiyorlar.
deneme
Ayrıca Adana ve Hatay’ı da potansiyel olarak 2020 sonrası bizden çıkarma planları var. Bu da demek oluyor ki şu an oynadıkları oyun 2020 üzerine kurulu ve dikkat etmemiz gereken tarihe işaret ediyor.
deneme1
İŞİD ile ortak çalıştıklarını bu yüzden bahsetmiştim zamanında.
 
Irak’ta Kerkük tartışması sırasında PYD kesimi her devlet size ambargo uygularsa destek veririz açıklaması yapmıştı.
Ayrıca PYD’nin yerleşim için aynı tarz oldu bittiler ile demografiyi değiştirme çabaları ve Bağımsızlık oylaması gibi dönemde de PYD bölgelerinde seçimlerin yapılması da bir tesadüften çok biz buradayız ve bağımsızız iması taşımaktadır.
 
PYD silahlarının PKK’da olması ve askerlerinin de PYD’de olması da bir tesadüf değildir. PYD’den PKK’ya katılan Norveç’li ise bunun tüy dikme cinsidir.
 
 
Barzani istifa etti ve yerine Neçirvan Barzani (Yeğeni) geçti.
 
 
 
Nerede kaldı bölgesel seçimler diye sormadan edemiyor insan. Irak parlementosunda istifa dilekçesi durumlarında seçim olmuyor sanırım.
 
Giderken de giderayak elini güçlendirmek için kendilerine ihanet edildi iddiası ile Irak’ın egemenliğine başkaldırmadıkları için diğer tüm muhalefeti suçladı. Muhalefet kan dökülmesin veya bağımlı olduğu devletin yasal haklarını çiğnemesin diye yaptıklarını eleştirip yağ gibi üste çıkmaya çalışıyor bir de.
 
0 barzani diktatör
Neçirvan Barzani yeğeni olduğu için hanedanlık kültürüne iyica alıştırma antremanları yapılıyor gibi geliyor bana.
 
Geçmiş dönem resmine bakarsanız o bölgede nasıl bir yönetim olduğunu da şu haberden görebilirsiniz.
 
Dikkat edilmesi gereken husus bu ikiyüzlü insanların gözü dönmüş emellerinde yaptıklarını tekrarlamayacak derecede düzgün birisini getirmektir. Özellikle PKK ile bu kadar iç içe olan bir oluşum ve aileler ile işbirliği yapmaya çalışırsanız o zaman “cebinizdeki akrep taşımak” işlemini uygulamış olursunuz.
 
Evet, belki hayallerde toprak kazanacağınızı umacağınız bir plan ile gelirler fakat yaptıkları da belli bir şekilde yüzsüzlük ve ikiyüzlülüktür. Kadir kıymet bilmediklerini de aile boyu yaptıklarını da görmüşsünüzdür.
 
Bir de referandum bağımsızlık değildir demek, PKK desteklemiyor algısı yapmaya çalışıp kendilerini haklı kılmaya çalışmak da cabasıydı.
 
Petrol kuyularının hepsini alıp büyük savaşı başlatmak üzere harekete geçmeyi planlıyorlardı belli ki. Şimdi Kerkük Irak tarafına gidince bu olay biraz daha uzamışa benziyor.
 
Fakat İsrail iyice sabırsızlanmış belli ki Suudileri Lübnan üzerine kışkırtmak üzere yollamaya başlamış bile. Belki de petrol kuyularını almak için de paniklemiş olabilirler. Bu da ayrı bir düşünce stili olarak karşımıza çıkabilir.
 
İnsanlar uyarıldığı halde görmek istemezse yapacak bir şey yoktur. Barzani Türkiye’nin tek müttefiki olabilir algısını da Türkiye’de bulunan İsrail ajanı potansiyeli olan kişiler yaymaya çalışıyor.
 
Sünni – Şii savaşı da Barzani İmparatorluğu da İsrail’e yarayan olaylar.
 
Ne kadar onlar istese de yaptıkları olaylar her an kuyu kazmaya yönelik olduğunu unutmadan hareket etmemiz gerekiyor.
 
Başka türlü gördüğünüz gibi bir oldu bitti ile karşılaştırabilirler.
 
Özellikle 2020 senesine göre şimdiden kurtarma planını devreye sokmak gerekli.
 
Şu durum her zaman geçerlidir:
 
“Barışta bile savaşa hazır olmak gerekir”
 
Bizim topraklarımıza dokunmadıkça kendi diyarlarında istediklerini yapsınlar. Fakat Müslüman coğrafyasında yapılanları ve Türkiye’de yapılmaya çalışılanları gördükçe bu süreçte karşıtlığım sürecektir.
 
Ta ki bizim topraklarımızı bize bırakana kadar.
Son Düzenleme:
Tahminimce PYD, Irak topraklarına geçemez. Ama IKYB başarılı olamadığı için Irak kuzeyinde hukuksuz bir işgale kalkışabilir. Petrol bölgesi olmasa da hedefleri oralarda olduğu için dikkatli olmakta fayda var.

Ne Kadar Hazırsınız? Kerkük Olayları…

Ne kadar hazırsınız?
 
Güneyde:
 
 
Batıda:
 
Bu hamlelerin 7 gün arayla olması artık bazı şeylerin yaklaştığını gösteriyor.
 
Kuzeyde:
 
Doğuda:
 
 
Dünyada bir şeyler değişiyor ve burada büyük hazırlıklar yapılıyor.
 
Linkler aşağıya inildikçe daha normal ve daha klasik krizler olsa da gittikçe artan şiddette bir olay döngüsü var.
 
Büyüyen doğu egemen olmasın diye batı harekete geçti. Ortadoğu’da istedikleri durum da referandum ve Suriye’nin tükenmesi ile yarı yarıya gerçekleştiği için sonraki adımı atmaya başladılar.
 
Tarafsız kalmanın zor olacağı bir dönemde en doğru tarafta yer almak iyi olur.
 
İlk önce ortadoğu şimdi de dünya’yı karıştırarak bir şeyler elde etmeye çalışan bu merkezler gerçekten de haddi aşma noktasına geldiler.
 
Tabi işin garip yanı o kadar savaş içerisinde uçaklar ile Suriye’ye saldırılar yapıldıktan sonra misilleme beklemeleri de çok normal.
 
Gözü dönmüş gibi dünya hakimiyeti isteyenler ile dünyanın kalanı arasında olacaklar bakalım neler olacak.
 
Kerkük Krizi
 
Barzani ise referandum yaptıktan sonra gerçek niyetini şimdi belli ediyor. Kerkük tarafına giden Irak ordusunu gördüklerinde bile “billeşmiş milletleğğğ bizi koğuuu” diye açıklama yapmışlar.
 
Özerk bir yapının kendini asıl devletinden koru demesi imkansız olduğuna göre çoktan bağımsız olduklarını ilan etmişler bile. Tüm olay da burada kopuyor zaten. Dünyaya ilan edemedikleri için de şimdi Amerika ve BM’ye bakın bize saldıracaklar iması yapılıyor.
 
Eğer ki Barzani ve ekibi gerçekten oldu bittiler ile bağımsız tavırlar takınmasaydı belki Kerkük yönetimi Irak’ın bunlar iyi niyetli ya demesiyle onlarda kalabilirdi.
 
Bağdat yönetiminin teklifini red etmeleri ve Kerkük’e savunmaya hazırlanmaları ise zaten hali hazırda belirtilmemiş bağımsızlık hamlesinin icraate dökülmesinden başka bir şey değildir.
 
Bu yüzden devletin kendi topraklarına girmelerine izin vermeleri gerekir yoksa dünya kamuoyu gözünden düşecekleri aşikardır.

Kaos’un Hizmetkarları / Servants of Chaos

Kaos’un Hizmetkarları / Servants of Chaos
Size İngiliz yapımı bir filmden kelime örneği vereceğim:
“Chaos is a ladder”
Manası:
“Kaos Merdivendir”
Bir grup insan kaoslar yaratarak kendilerine alan açmayı felsefe haline getirmişlerdir. Bu felsefeye sahip insanlar büyük “Kaos” lakaplı efendilerinin dünyanın her yerinde karmaşa çıkarmasını bekliyorlar.
Bunlar kimler diye merak edeceksiniz.
Öğretileri yaşam felsefesi haline getirmiş insanlar ve devletler beklemektedirler.
Dünyanın nüfusunun 2/3 ünü öldürecek ve kendi tahtlarını koyacakları bir kaos için uğraşıyorlar.
Tarihten bu Kaos fırsattır diyen ülke ve kişileri teker teker sizlere açıklıyorum:
1- İngiltere:
Bu ülke’nin Hindistan’ı işgal etmesi çok ilginçtir.
İsteyen tarihe bakabilir.
İlk önce Maratha Confederasyonu diye bir topluluğa silah verip orta batı bölgelerinde Babür (Mughal) İmparatorluğuna karşı örgütlemişlerdir.
Babür o zamanlar toprak olarak en üst sınırlara ulaşmıştır. İngilizler Bengal’e geldiğinden çok kısa süre sonra bu isyan çıktı ve tüm Babür topraklarının büyük ve değerli kısmında zararlar verip yok oldu.
Tabi o yok oldu olmasına da Babür devletii bu tahribata dayanamadı ve çöktü.
Yüzlerce devlet ortalığa saçılınca haliyle İngiltere için öyle kolay bir lokma olmuştur ki 50 seneye kalmadan Hindistan’ın en değerli bölgelerini işgal etmiş ve bölgesel tabi olan tüm prenslikleri de zarar veremeyecek boyutlarda oldukları için bırakıp isyan etme ihtimali olan inançları da engellemeye çalışmıştır.
Kızılderili boşuna şu sözü onlara söylememiştir:
“Suda iki balık kavga ediyorsa oradan uzun bacaklı bir ingiliz geçmiştir”
2- Amerika:
Amerika’nın ne zaman dünyada hakim olduğunu söylerseniz cevap Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının olduğu dönem ve ardında denilir.
Çünkü o zamanlar Kaosta ilk önce karşıdaki kitlelerin erimelerini izlemiş ve ekonomisini iki tarafa da satarak kazandırmıştır. Epey doyduktan sonra karşı taraflar da birbirini bitirdiklerinde harekete geçmiş ve son dokunuşu yaparak her iki dünya savaşında belirleyici taraf olmuşlardır.
Ortadoğu koşullarının baş müsebbibi olarak şu an bile kaostan beslenerek, petrole hakim olan tüm müslümanımsı yöneticilere silah satımı ve rakibi alaşağı etmekte üstüne yoktur.
3- Erdoğan:
Ortadoğu’yu karıştırarak Müslümanların başına geçmeye çalışmıştır. Bir dönem Mısır ve başka yerlerde kısa süreli hakimiyetler kurduğu için kısa süre de olsa başarılı olmuştur.
Suriye ve diğer Müslüman ülkelerde yerine getirdikleri başarılı olsaydı Kaostan başarılı çıkmış diye söyleyebilirdik.
Korkarım ki özellikle suriye araplarını geri göndermeyeceğiz açıklamalarının ardından bu ülkede egemenlik için nüfus gücü olarak faydalanmaları gereken bazı noktalar olduğunu düşündürüyor. Ya silahlı yada oylamalı.
4- Barzani ve Kafadaşları:
Irak savaşları sonrası otorite kurdu, otorite boşluğu oluşturulan Amerika’nın Orta Irak böglesinde oluşan IŞID ile palazlandı ve Suriye karışıklıkları ile iyice gelişti.
Özellikle Uyarmak İstiyorum:
Şimdi bağımsızlık referandumu adı altında iyice elini güçlendirdiğini fark eden Barzani’nin hedefi Türkiye. Projenin şimdiki hedefi biziz. Dinleyin nasıl olabilir bu:
Şimdi ise Anadolu’da karışıklık çıkarma derdinde ve bunu Müslüman ile Laik diye ayrılan çatışmalar yolu ile doğuda kendilerine devlet kurma teşebbüslerinde.
Kim heykel yıkıp tahrik eder, kim birilerini sırf bu olay için bıçaklar, kim bu düşmanlığa ateş ile yaklaşırsa bu amaca hizmet ediyordur.
Ayrıca Müslümanlar’da bazı tarikatler bunu bildikleri için olayı sanki kehanet gibi Hadislerde olmayan şekilde üretip üretip yayıyorlar.
Aynı şekilde Ankara ve Diyarbakır’a da atom bombası atılacakmış gibi bir kehanette de bulunarak algı operasyonlarına da başlıyorlar.
Bilenler bilir İstanbul’da kara taşlar üzerinde kanlar oluk oluk akacak, kardeş kardeşi kıracak diye söylenen şeyler tamamen bu kurumların planları neticesinde ortaya çıkan kehanetlerdir.
Tüm hepsinin istediklerinin tahayyülü olarak inandırmak için Barzani taraftarı Nakşibendiler ve Nursi’ciler tarafından söylenen ifadelerdir bunlar.
Esas Hadis kitabında arapça yazıtlarda hiç böyle bir ifade bulunmamaktadır.
5- İsrail:
Dünya savaşı mağduru gözüken fakat tam da batı ülkelerin güçsüzleşmesi ile sömürgeleri dağılırken kuruldu ve Ortadoğu karışıklığını yaparak da devlet olarak bölgesel hükumetler güçsüzleştiğinde adım atacak.
Türkiye ve İran hala güçlü olduğu için iç karışıklık çıkarılması gerekiyor onlara göre.
Şimdi Müslüman dünyasında kaos’un efendisi ile hareket ediyorlar.
Yakında tüm dünya’da çıkmasını düşündükleri kaos’un efendilerine hizmet verecekler.
Nefret ve birbirine düşman olmadan fırsat sağlamaya çalışan bu grupları iyice görün ve tanıyın istedim.
Çünkü ileride hak ile batılı karıştırmaya yeltendiklerinde aranızdaki sevgi bağı ile bunları yenmeye çalışmanız gerekecek.
İleride umutsuzluklar peşi sıra geldiğinde sizin ancak birleştirici güç ile bunu yapmaya yeltenen olursa Türkiye’nin bir olup Türk, Çerkez, Pomak, Kürt demeden karışıklığa sebep olanlar harici herkesin kendilerinden olduğunu hatırlayacak.
Bu arada Atatürk heykelleri ve Anıtkabir Mozelesi ne zaman yapıldı biliyor musunuz?
Adnan Menderes zamanında.
Ne bu Atatürk’ün tapınılacak birisi olarak kendini öne çıkardığını ve putlaştırmaya çalıştığını gösterir nede gençliğe hitabesinde söylediklerinin gerçekleşmediğini.
Valla istediğiniz kadar nefretinizi kusun çevrenizdekilere. Bir gün bu nefretiniz sizi yok edecek. Herkesi kendiniz gibi “düşman olarak görür birbirini” diye görmeniz zaten temelde bir yanlış olduğu tarihe damgasını vuracak. Birlik ve dayanışmanın gücü ortaya çıktığında.
Umarım ferasetli insanlar bu toplumun ve bu dünyada olan insanların ilelebet birbirine saygılı davranacağı bir şekilde örnek olarak bu durumu kurtaracaktır.

Ortadoğu Analizi (Middle East Analyze)

Ortadoğu Analizi (Middle East Analyze)
 
Mısır, Suudi Arabistan, İran, Türkiye gibi ülkelerin ve desteklediği grupların karşılıklı pozisyonları hakkında bahsedeceğim.
 
İlk başta ingilizce olarak hangi grubu hangi devlet destekliyor yazayım:
 
Saudi Arabia -> ISIS / ISIL, Aden Yemen, (Possible Tobruk Libya)
Turkey -> FSA (Free Syrian army) + Muslim Brotherhood, Barzani
Qatar -> FSA + Muslim Brotherhood
Iran -> Houthi, Esad Syria, Iraq
Eygpt Opposition to -> ISIS / ISIL, Muslim Brotherhood
 
and oversea lords support to
USA -> Tobruk Libya, Israel, SDF (Syrian Democratic Front) + PYD + PJAK (Formerly PKK), ~Barzani
 
(Especially Saudi and USA established and support ISIS)
 
Russia -> Iran and Allies, Syria and SDF (mutual profits)
 
and Israel -> Turkey, Saudi Arabia, Tobruk Libya, Barzani, ISIL / ISIS (secret relation mutual profit about Destabilization to ISIL / ISIS),
 
Türkçesi de aşağıdaki gibidir:
 
Suudi -> İŞİD / DAEŞ / DEAŞ / DAİŞ (her ne haltsa), Aden Yemen, (Tahminen Tobruk Libya)
Türkiye -> ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) , Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin), Barzani
Katar -> ÖSO + Müslüman Kardeşler
İran -> Huti, Esad Suriyesi, Irak
Mısırın Karşıt oldukları -> İŞİD / DAEŞ / DEAŞ / DAİŞ ve Müslüman Kardeşler
 
ve denizaşırı destek veren ülkeler
Amerika -> Tobruk Libya, İsrail, PYD + PJAK (PKKlı), ~Barzani
 
(Özellikle Suudiler ve amerika İŞİD’i kurdu ve destekliyor)
 
Rusya -> İran ve Müttefikleri, Suriye ve (Suriye Demokratik Kesimi) SDK / PYD (ortak çıkar)
 
ve Israil -> Türkiye, Suudi Arabistan, Tobruk Libya, Barzani, İŞİD (Destabilizasyon için Suudiler ile gizli),
 
Mısır son günlerde Libya’da ve diğer yerlerde İŞİD saldırılarını engellemek için Libya Tobruk Hükumeti ve kendi içinde olan yerlerde operasyonlar düzenliyor.
 
Müslüman kardeşler de ondan önce hükumet sahibi olduğu için doğal düşmanları arasında gözüküyor.
 
Fakat;
 
Suudiler Irak yönetiminde olan boşlukta yeni lider olarak Amerikan hapishanelerinde üretilen işidli teröristler salındığında onlara liderlik etti. (BOP çerçevesinde Arap Irkçılığı)
 
Türkiye, Mısır’da ve Suriye gibi yerlerde (Fas, Tunus, Katar vb) ilk başta ÖSO ile birlikte hükumeti değiştirme adımları atmaya çalışıyordu Amerika ortaklığında. (BOP çerçevesinde Müslüman Kardeşler)
 
Mısır’da ve Tunus’ta Müslüman kardeşler hükumetleri tekrar el değiştirdi ve Bu büyük kitlelerden ayrı Amerika koruması altında varlıklarını sürdürmeye başladılar.
 
Katar ve Fas ise Türkiye liderliğinde Müslüman Kardeşler ile birlikte hareket ediyor.
 
Suudiler ise bu liderlik yarışında İŞİD ile birlikte Suriye’ye girerek ÖSO yani Erdoğan karşıtı olarak rekabete başladı.
 
ÖSO ve İŞİD’in birbiri ile diğerlerinden çok birbiriyle savaşmasının asıl nedeni de tahminen budur.
 
Rakip olmasına rağmen arada Suudiler ile ekonomik çıkarlar gereği Erdoğan ortaklıklar yapmak zorundadır. Erdoğan orada Suriye durumu kendi yararlarında olana (Esad düşene kadar) kadar onlara arada saldırmaması için veya hedef yardımcılığı bulunması için yardım etmiş olabilir tahminimce. (Bu bir iddiadır sadece. Gerçeği bilemem)
 
Türkiye’nin ÖSO ile bağı orada ordularına verilen isimlerinden ve Fırat Kalkan operasyonundan anlayabilirsiniz.
 
Suudilerin de işid’e desteği Amerika’nın silah anlaşmasından sonra Katar üzerinden İran’a laf etmesi ardından İran parlementosunda olan saldırılardan anlayabilrisiniz.
 
İran bu konuda iddialarında haklı fakat bu gibi intikam söylemleri nefret ateşini körükler ve bu coğrafyaya asla fayda sağlamaz.
 
Burada İran’a bir kaç sözüm olacak görme ihtimallerine karşılık.
 
İran en çok hatayı Sünni ve Şii barışına katkı sağlamamak ile yapıyor. Şu an kendi ellerinde olan topraklarda kendi menfaatlerinden farklı ortak bir çabaya fazla yanaşmıyor.
 
Sünni – Şii – Vahhabi ne olursa olsun bu çatışmaların durması gerekmektedir.
 
Sürekli bu ateş körükleniyor ve dengede tutularak sürecin uzatılması için uğraşılıyor İsrail uğruna. İsrailin ekmeğine yağ sürmek istemiyorsa barışı sağlamalı. Esad ve İranlı milisler sürekli ÖSO kuvvetlerine saldırı düzenliyorsa orada barış istenmediği bellidir. DURDURUN.
 
Şimdi barışın sonradan halkı yerleştirip halk oylaması hangi bölgeler kimin özerkliğinde olacağı belli olacağı ortak bir Suriye konfederasyonu veya tek bir yönetim sahibi Suriye alternatiflerini değerlendirirsiniz.
 
Geçiyorum konuya devam etmeye.
 
Müslüman kardeşler örgütü ile bağlantılı Katar yönetimi Suudiler ile yakınlıkları ve ortak amaçları sebebiyle Suudi ve yandaşlarına yardım sağlıyor olması da zamanında muhtemeldir.
 
Bu ambargo ile birlikte artık onlar arasında ortaklığın da zor oluğunu düşünüyorum.
 
Maldivlerin bu olaylarda Müslüman Kardeşlere karşı tavır alması Müslüman faktörleri arasında ben de bir yeri destekliyorum tarzında bir duruma benziyor.
 
İran Hutileri desteklerken Arabistan ise bunlar karşısında bir pozisyon alıyor ve Yemen’de egemenliği kendi yararına tesis etmek için uğraşıyor. Orası İran ile Suudi arasında Suriye sonrasında egemenlik savaşlarının en şiddetli yaşandığı yerlerden bir tanesidir.
 
Türkler şimdilik pozisyonu dar alanda olsa da bu seneden sonra büyük savaşlar ile birlikte özellikle 2019 sonrası güneye doğru büyük hareketler yapma ihtimaline sahiptir. Şu an en stabil konumda olsa da en avantajlı şartlarda bulunmaktadır. Birbirini yiyenler her geçen gün tükeniyorlar.
 
Suudi Arabistan ve İran böyle aptal bir şekilde menfaatleri uğrunda savaşmaya devam ederse Suriye ve Irak egemenliklerini hayallerinde görürler. Orta yolda anlaşmak en mantıklısıdır. Herkes uzlaşmazlığı bırakıp orta yolu bulmalıdır.
 
Rusya dostluğu konusunda Suriye ve İran ile sadık bir şekilde hareket etmektedir. Amerika ise İsrail ile gerçek ortaklığını her seferde göstermektedir.
 
Suudiler ise gözü kör biçimde savaşacağım ve silahlar ile hükmedeceğim hayallerine sarılmaktadır. Bu kadar büyük silah alımı ve terör eylemleri artışlarına sebep olması da bunun göstergesidir.
 
Belki İngiltere’de olan olaylar da Amerika talimatıyla Arabistan hükumeti ortaklığında yapılmıştır.
 
Çünkü İngiltere Seçim öncesinde iken böyle bir şey olması sadece Müslüman düşmanlarının işine yarar.
 
Amerika aynı zamanda Katar’ı sıkıştıırken hem SDF /SDK koridoru, Hem iran karşıtlığı hem de doğalgaz gibi pek çok meseleden yarar güdeceğini umarken farklı bir sonuç ile karşılaşabilir.
 
Amerika SDF/SDK aracılığı ile bölgesel bir kürt yönetimi açmaya çalışıyor. Aynı zamanda Barzani tarafında da bağımsızlık çalışmalarına bilgi konusunda yardımcı oluyor.
 
Suriye’de gerektiğinde Türkiye yardımı kullanıp sonradan İsrail ve Barzani yönetimine bırakılacak Suriye ve Irak oluşturma amaçlarını güdüyor olabilir.
 
Barzani ve Erdoğan ortaklığında bir bölge kurması muhtemel. Bu da Kuzey Irak’ta bulunan Türk ve Amerika işbirliğinin göstergesi sonucu ortaya çıkanlardır. Yada tamamen Barzani’ye bırakacak da olabilirler.
 
Daha da uzun yazmak isterdim fakat şu an yoğunluktan bu kadar yazabildim. İyi günler.

Başkanlık Sistemi

Deliriyorum. Kelimeler ile oynayarak, manalarını değiştirerek, kurnazlık yaparak insanları kandırma eylemlerine deliriyorum.
 
İstediğiniz kadar savunun zam olayına fiyat güncellemesi diyenleri, istediğiniz kadar savunun faiz’e kar payı oranı diyenleri. Gerçekte size farklı kavramlar ile aynı durumları yutturmaya çalışıyorlar.
 
Gelelim bu kadar büyük tepki sebebine:
“Binali Yıldırım – Başkanlık Gelmezse Türkiye’nin Bölünme Riski Var”
 
Burada olan açıklamanın öncesinde FETÖcü ve PKKlılar bölmesin diye sürekli tek iktidarın başta olması gerektiğinden bahsediyor ve videonun başında olan kısma geliyor. Sonra ne oluyor biliyor musunuz?
 
Kavramları bir bir ortaya atarak birini olacak diğeri olmayacak diye sıralıyor. Ama kukla olmanın heyecanıyla Binali Yıldırım ne dediğini ya bilmiyor yada söylediği kavramları bilse de Erdoğan için bunları söylemek durumunda kalıyor.
 
Neymiş Türkiye Bölünmeyecekmiş!
Neymiş 780.000 km toprak tek olacakmış!
Neymiş Eyalet sistemi gelmeyecekmiş!
 
Açıklama içerisinde o kısmı tekrar dinleyin ne diyor?
 
“Başkanlık demek Federasyon değildir. FEDERASYON OLAN YER DE VAR OLMAYAN YER DE VAR!, Türkiye’de 780.000 …. *tek 4’lü* … HİÇ KİMSE BAŞKANLIK EYALET SİSTEMİNİ GETİRECEK BAŞKANLIK BÖLÜNME GETİRECEK DİYE…”
 
Federasyon ne demektir?
 
 
Coğrafi yapılara göre oluşmuş BİRDEN FAZLA DEVLETİN kendi istekleriyle bir araya gelerek dışarıya karşı tek bir siyasal güç olarak görülmeleri ve bu amaçla kurdukları örgütün kendisini oluşturan devletlerin üzerinde olması. İç işlerinde ise yine kendi aralarındaki anlaşmaya göre geniş veya dar ölçüde özerk olmaları ile oluşan topluluk.
 
Federasyon olacak olan yer de var demeleri neden biliyor musunuz? Çünkü ülkeyi kendi elleriyle böleceklerinden dolayı.
 
Fırat-Kalkan operasyonunu neden sadece PYD Fırat’a dayanana kadar Erdoğan’ın yapmadığını biliyor musunuz?
 
Çünkü Fırat’ın ötesini BOP’ta seneler evvel Kürtlere verdiler bile. Sadece Fırat ile Hatay arasının menfaat kavgasını görüyorsunuz.
 
Musul’da neden Başika kampında Barzani güçleri eğitildi biliyor musunuz?
 
Çünkü Musul Barzaniye geçecek ve orası da Türk-Kürt konfederasyonu hayaliyle bize geçecek hayaliyle.
 
Gerçekte Barzani doğunun imparatoru olacak Erdoğan batının imparatoru olacak hayallerinde. İmparator diyorum bakın dikkatinizi çekerim. Hak hukuk bizlerden daha çok onlara özel olacak.
 
İstediğiniz gibi aşağıdaki resim görseline bakabilirsiniz, BOP’un haritasının güncellenmiş hali.
image
 
Ya bu devlet başındakiler satılmış yada ahmak bir tavır içerisindeler.
 
Bu devlet başkanlık sistemine gelmezse de gelirse de bölünecek anlamına geliyor.
 
Siz sanıyor musunuz Kürt federatif bölgesi kurulduğunda onların ayrılmak için uğraşmayacağını. Pekalâ ayrılacak. Neden mi?
 
siz tüm petrol bölgelerini bir bölgeye verir, o bölgede olan etnik yapıyı birleştirici bir hayalde toprak verir bir de az bir komisyon ile tüm petrol sahalarını onlara verirseniz onlar da semirir ve devletin diğer bölgesinden güçlü hale gelince bağımsızlığını ilan eder.
 
Hiç tahmin etmiyorum Türkiye payı petrolde %30dan fazla olacağını. Diğer %70 zaten bölgeye giderse zaten ayrımcılık olur her haliyle.
 
Coğrafya’yı bölünmüş ve haksız hukuksuz milletin yaşadığı bir devletler bütününe döndürmeye çalışıyorlar ve biz de Başkanlıkta Evet dersek onların ekmeğine yağ sürmüş olacağız.
 
Çünkü neden ? Bizi güçlü gösterecek kadar gözümüzü boyuyorlar.
 
Ah millet olarak biraz kelimeleri tam anlayarak dinlesek dünya çok daha güzel bir yer haline gelebilirdi. Siz gelip menfaatleriniz için geleceğinizi satıyorsunuz farkında değilsiniz.
 
Çok yazık çok. Adam her yere köşkler saraylar inşa ediyor ve insanların hukukunu gasp ediyor. Tehlike size gelmedikçe de arkanızı dönüp yaslanırsanız gelecekte de olacak her türlü sıkıntıda da ah bu ne yapıyor demeye de hakkınız olmaz.
 
Ben Fetö oyununu da PKK oyununu da Tayyip Erdoğan’ı da sevmediğimi binlerce kez söyledim. Çünkü her birisi de aynı etkiyi verecek şekilde davranıyor.
 
Ya bölecekler ve savaş ile gerçek ortaya çıkacak yada bölecekler zulüm altında ezecekler.
 
Halk düşmanlığını siz göremeyebilirsiniz ama zamanla anlayacaksınız. Umarım geç olmaz.
 
İki tarafta Amerika için çalışıyor desem de inanmazsınız zaten. “Üst Akıl” diye diye “Alçakları” bize kutsal kase gibi sunanlar gerçekte nasıl ir niyette olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyorlar.
 
Siz daha uyuyun sevgili bebelerim. Uyanınca olacaklar da sizin ahmaklar ile işbirliği yaptığınızdan sebep olacak. Siz uyuyun da gelecekte bahanelere sığınarak başkalarına dert yakınmak için uğraşın.
 
Burada devletini düşünen veya kendini düşünen herkese söylüyorum. Sosyal haklar her dönem eridiği halde yumurta dibe dayanana kadar ses çıkarmamayı “huzurumuz kaçmasın” diye yaptığınızın farkındayım ama bunlar arsız arsız halkla dalga geçer gibi davranınca da dayanamıyorum artık.
 
Evet iç karışıklık olsun istemiyorum ama başkanlık sistemine evet dediğimizde de kendi ellerimizle haklarımızı vererek götürürsek de yapanların içinin bir cız etmesini istiyorum.
 
Çünkü haklar kolay kazanılmıyor. Özellikle bu dönemde padişah olma hevesiyle hareket eden ve Ortadoğu’yu karıştıran bu adamın peşinden hareket eden herkes de ondan farklı değildir.
 
Hani o Suriye’lilere ağlıyoruz ya. Sizi bilmem de ben her daim hatırlıyorum onları. Siz Esad ile dost olduğunda tüm özel ajanlar ile orayı karıştıracak şekilde vize ve benzeri yakınlıklar ile halkı karıştırmasını ve şu ana kadar süren savaşın başlamasına sebep olduğunun da farkında değilsinizdir.
 
Esad’a ne diyorsa aynısını kendisi de yapacak eğer Başkanlık gelirse. Bir de olaya bu açıdan bakın.
 
1979 devriminden sonra İran’ın Ortadoğu’yu karıştırması gibi bir olayın farklı ölçüsündeyiz. Devrim sonrası Sadabad Paktı’nı tamamen yok eden İran, Irak ile savaşlarının baş müsebbibidir.
 
Amerika’nın watergate skandalı ile İran-Irak savaşı olması da silah ticareti için nasıl kışkırttığı ve Saddam’ı oradan buraya sürükleyerek oyunlar oynayarak Irak’ı 30 senede hiçliğe sürüklediğini görebiliyorsunuz.
 
İlk başta İran ile savaştı ve güçsüzleşti, Sonra Kuveyt’e saldırdı Kuzeyde Özerk bölge oluşturuldu, Sonra Amerika tekrar saldırdı ve Irak’ı parçaladı. Şimdi ise Suriye ile beraber olan iç savaş ve kaostan hala daha kurtulamadı.
 
İsrail rahat yaşasın diye Müslümanlara yapılan bu zulmün en büyük destekçileri de bu bölgenin karışmasında rol alan herkestir.
 
O açıdan bakın ve görün dünyayı. O zaman anlarsınız kim gerçek dost kim gerçek düşman.

Oyun İçerisinde Oyun

Yazıyı bir kere yazacağım umarım dediklerimi net bir şekilde anlar ve ona göre siz de ileride olacaklar konusunda karar verirsiniz.
 
Son günlerde YPG ÖSO çatışmaları ile ilgili haberleri bol miktarda okumuşsunuzdur. YPG bir yandan Esad’ın topraklarını (Haseki gibi) korumasına rağmen bir yandan da ÖSO ile ortak topraklara sahip.
 
Halep’in kuzey kırsalını Nubl hizasında kesen Esad kuzey kısmında YPG harekat yapsın diye izin verdi. ÖSO ise YPG bölgeleri içerisinde Askere sahip olsa da Azez saldırıları sırasında hiç bir şey yapmadı. Aşağıdaki haritada da rahatlıkla görebilirsiniz.
öso ypg
Aynı zamanda YPG PKK ve Barzani ile de alakalı. Geçen aylarda Türkiye Barzani’ye IŞID’e karşı savaşmak için eğitim verdi:
 
05 Aralık 2015
işin daha garip yanı Azez civarındaki yerlere YPG saldırınca Erdoğan obüs toplarıyla karşılık verdi haberleri geldi. Yalnız işin garip yanı YPG ele geçirdiği Fırat’ın batısındaki topraklara ÖSO ordusunu yerleştirdi.
 
Normalde böyle bir durumda ÖSO saldırı altında YPG ile ortak olan topraklarında çatışma çıkarırdı.
 
Bu aklıma 17 Şubat tarihinde yani dün Başkanlık için Muhtarlara öyleyse hadi millete gidelim talimatı geldi.
 
 
Yani arkadaşlar bunlar başkanlık seçimi için uğraşılar olabilir. Dün de Ankara’nın göbeğinde patlayan bomba suçlusu YPG’li olarak gösterildi. Gerçekte YPG’li ise de değilse de ÖSO ve Erdoğan ile ortak çalışıyor.
 
Başkanlık sistemi ile ilgili diğer bir haber de 5 Aralık 2015 tarihinde şu şekilde verilmişti zaten:
 
 
 
peki bu değişen yönetim sistemi nasıldı?
 
9 Kasım 2014 tarihinde olan bu haber
 
ile
 
habere göre çocuklarının tören ile karşılandığı bir sistem olduğu belli.
 
Çocuğunun selamlandığı sistem ise şurada gördüğünüz video’da bulunan Fas prensi ile aynı şekilde göreceğiniz üzere.
 
Geçen senelerden birisinde Barzani İmparatorluğu (Kurulması Düşünülen Kürdistan) adlı yazım var. İşte Onda da Kürdistan emelleri için yaptığı haberleri görebilirsiniz.
 
Ayrıca Barzani’nin Kuzey Irak’ta nasıl bir yönetim içerisinde olduğunu aşağıdaki haberden çektiğim ekran görüntüsünde belli oluyor:
0 barzani diktatör
Bir yandan PKK vuruldukça Türk ve Kürt Milliyetçileri Ayrılırken Nifak Tohumları ekilir) aynı zamanda Büyük Ortadoğu Projesi gereği Amerika ve İsrail’in düşmanları olan Müslümanlar da birbirini öldürerek güçlerini kaybetmeye devam ediyorlar.
 
Kürtler geçen sene Tell Abyad’dan IŞID’e saldırıda bulunurken Türkiye ve Amerika bölgedeki demografiyi değiştiriyor diye uyarıda bulundu. Yalnız buna rağmen Amerika hiç bir adım atmadı. Aşağıdaki harita altında wikipedia kaynaklı yazıyı da ekledim. (Kürdistan kantonlarını Türkiye güneyinde birleştirmek için)0 Tell_Abyad_offensive_(2015) (1)
İşin Garip yanı Economist daha Putin Suriye ile ilgili saldırı kararını almadan 9 ay evvel Economist 2015 Ocak dergisi kapağında Putin Havadan Böcek ilaçlama yapan Helikopter ile saldırı yapacağını resmetmişlerdi. Aynı zamanda Merkel’in önemli bir şekilde gündemde olacağını gösteren bir kraliçe edasında hareket edeceğini de göstermesi de enteresandır (Göçmen Sorunu ve Çözüm Arayışında Merkel)
economist
Hay aksi! Doğru ya Suriye’de IŞID’e karşıydı değil mi tüm bunların hepsi.
 
Bu IŞID kimlerden destek alarak bu kadar büyüdü? Sadece Türkiye ve Suudi Arabistan mı?
 
Yok yok… olamaz…
 
Öyle olsaydı Amerika ve Avrupa Birliği kısa sürede Türkiye ve Suudi Arabistan’a ceza vermek için yaptırım kararı uygulardı.
 
Hem Amerika Ekonomisi nasıl dönecek? Irak ve Afganistan savaşları ile büyüme ivmesi artan Amerika nasıl daha da büyük olacak?
 
Tabi Silah sanayisi ile. Bu sanayiyi de Savaş bölgelerine satabilir. Aynı zamanda Suriye-Irak Koridoru arasında bulunan bağlantıyı Sosyalist eğilimli Müslümanlardan alıp en büyük dostları Suudi Arabistan-Türkiye’nin dostu bir sünni devlet kurulması gerekiyordu.
 
En azından o bölge savaş içerisinde olmalı ve kimsenin olmamalıydı. İran veya sosyalistlerin olursa o zaman Büyük ortadoğu petrolleri nereye akacaktı.
Amerika Büyüme endeksi senelere göre CNBC kanalından (2015 tarihli ve Türk Televizyonlarında).
Aşağıda bulunan resimde seneleri çizgiler ile ayırıp ingilizcesini de yazdım ki her gören anlasın diye.
büyüme endeksi
Libya zaten Kaddafi döneminde Osmanlı torunuyuz diyordu. İşte o video:
 
 
Ayrıca BM konuşması vardı youtube üzerinde şimdi bulamadım.
Aşağıdaki resme bakıyoruz El-Kaide ile IŞID sürekli örgüt olarak birbirinin yerine geçiyor ve Yemen bölgesinde ise Suudi destekli hükumet ile muhteşem bir barış içerisinde olduklarını görüyoruz.
0 16.02.2016 Yemen_war_detailed_map
Libya’da bulunan savaş sürüyor. Sirte’de IŞID yerini korusa da nasıl olduysa Derne ve Tobruk tarafında IŞID taraftarları bir anda El-Kaide’ci olmuş.0 16.02.4016 Libyan_Civil_War
Bir de Türkiye IŞID’e silah desteği yapıyor diye söyleniliyor.
 
Gerçek olduğu durumda sebeplerini size söyleyeyim. Silah üretimi olmayan Türkiye haliyle Amerika’dan bu silahları alır. Türkiye’nin etkin olmadığı Vahhabi ve Selefi teşkilatına silah vermesi için ilk Önce Suudi Arabistan’ın elinden alması lazım.
 
Çünkü El-Kaide lideri Usame Bin Ladin Suudiler ile bağlantılıydı. Tüm El-Kaide de IŞID’de onların bağlantısıyla bu kadar gelişmiştir ancak.
 
O durumda Büyük Ortadoğu Projesinin asıl yapımcısı Amerika’nın çizdiği sınırları tanımlamak için uğraşan Arabistan silahları aldı ve Yemen ve Türkiye kısımlarına gönderdi bu ihtimaller dahilinde.
 
Türkiye ve Ürdün ise Libya ve Suriye bölgelerine silah göndermiş olmaları lazım.
 
Burada asıl bilmeniz gereken Amerika’nın başrolünü oynadığı bir projede Türkiye sadece bir kale’dir. Satrançta kale de gitse önemli değildir. Şah devrilmedikçe bir manası olmaz.
silahlanma yarışı
Hem PYD ve PKK ya silah satan hem IŞID ve benzeri gruplara silah satan Amerika Win-Win (Kazan-Kazan) durumu yaşıyor.
 
Hem Ortadoğulular ölüyor hem İsrail ile uğraşan yok hem Suriye ve Irak arası bağlantı engelleniyor hem de silah satışından kazanıyor hem ypgyi IŞID ile savaştırıp kahramanlaştırıp kürdistan için altyapı hazırlıyor hem de Irak’a IŞID’i bahane edip nüfuz kurmaya çalışıyor.
Gördüğünüz üzere IŞID’e karşı savaşan koalisyon grubu da kimlerin ortak hareket ettiğini gösteriyor. Amerika, Türkiye, Suudi Arabistan el ele Suriye’ye.
0 0CountriesAgainstIS
Biz uyuyadururken Tayyip ile Amerika Büyük Ortadoğu Projesini gerçekleştirmek için çalışsın. Biz de Başkanlık için oy devşiren Tayyip’in PKK saldırılarına ouwww ne vurdu ama diye sevinip oy verelim Milliyetçi arkadaşlarım.
Aynı zamanda biz ülke kurmak için devlete isyan edelim de diğer Kürt milliyetçiliğinden gönlü okşananlar iyice Türkiye’den nefret etsin.
Bu savaşın kazananı Amerika, İsrail, Rusya, Tayyip ve Barzani olacaktır böyle devam ederse.
Göreceksiniz eğer gerçekten başkan olursa Tayyip Halifeliği Padişahlık şeklinde ilan edip kendi eliyle Kürdistan’ı kuracaktır.
Biz ise bu oyunlar ile ancak ve ancak duygularımız ile oynandığı için birbirimizi yiyecek ve ellerimiz boş ayrılacağız bu şartlarda.
Bunu fark edip önlem alalım diyorum. Yoksa Kutlu halife yerine İsrail gölgesinde onu koruyan çakma bir halife ile karşı karşıya kalacağız.
Suriye savaşında grupların saldırdığı karşıt grupları görüyorsunuz. Burada dikkati çeken en önemli nokta İsrail’in aldığı konum.
 
Aşağıda Görülen Resimde İsrail’in iç savaş sırasında saldırdığı yerler aslında gerçek hedefleri özetliyor.
0 CbIPb3SW0AADWA8
Onlar Suriye, Hizbullah ve İran Devrim Muhafızları.
Son olarak IŞID ve PKK/PYD/YPG/Barzani bölgesi ile ilgili ilginç bilgileri paylaşan fotoğrafı da atacağım.
0 syria-iraq-kurdistan-30november
Gerçekte belki de Fırat’ın batısını da Libya’yı da korumaya çalışmış olabilir, belki de bunların hepsi yalandır. Belki savunması sadece menfaati için belki de değil.
Onu bunu bilmem ama Tayyip Erdoğan Ortadoğu Lideriyim derken tüm Ortadoğu’yu Kan gölüne döndürdü. Her samimi ilişki kurduğu Amerika düşmanı ülkede savaş çıktı.
PKK/PYD/YPG/IŞID terör örgütüdür. Aynı zamanda onları destekleyen tüm silah üreticileri de bu örgütlerin ortağıdır. Sözüm bu kadar. Bundan sonra söz sizin.