Nakşibendiler ve Fetö Bağlantısı

Nakşibendiler ve Fetö Bağlantısı

Geçmiş senelerde Sembol of Fettullahcıyans adlı bir yazı kaleme almıştım. Yastık üzerinde bulunan 10 köşeli yıldız koymuş ve onun üzerinden konuşma yapıyordu. Bunu kaleme alıp 10 emir mi 5 köşeli iki yıldız mı diye bahsederken sembolün nerelerde olduğunu araştırdığımda ortaya çıkan sonuç çok farklı bir gruba yönlendiriyordu beni.

Fetö 10 köşeli yıldız

Fetö 10 köşe yıldız

Araştırmalarımda gördüğüm sonuçta kesinlik kazanması için o kadar uzun süre bekledim. Emin olduğumda aslında çok farklı bir gerçek ile karşı karşıya kaldığımı fark ettim. Aslında görülen sembol bir tek tarikat grubu içerisinde bulunmaktadır. O da Nakş-i Bendi (Nakşibendi – Nakşiler) grubu ve alt gruplarında bulunan semboldür.

1- İskenderpaşa cemaati eskiden 10 köşeli yıldız kullanıyordu. Ben bu uyarıyı yapınca hemen benim yazılarıma da çok yakın oldukları için 5 köşeli yıldızlardan çıkan ışığı 8 köşeli yıldız sembolüne döndürdüler. Eski camî yapılarında halen daha mevcut durumdadır

a- Kavacık’a çıkan bir cami’nin içinde halılarda 10 köşeli yıldız mevcut

Cami halısı 10 köşeli yıldız

b- 4.Levent Sanayi Mahallesinde bulunan tam ana yol kenarından içte gizlenmiş gibi duran bir caminin minberinde

c- Lalegül TV’de Cübbeli Ahmet Efendi konuşmalarında arka fon 8 köşeli yıldız haline evrilmiş olarak görebilirsiniz.

nakşi sembolü

2- Ankara’da Nakşilerin elinde bulunan Hacı Bayram-ı Veli cami tuvaletlerinde bunu görebilirsiniz. 10 köşeli yıldızlarla süslenmiştir.

DSC_Hacı Bayram ı veli cami

3- Afyon Özgül Termal binalarında bulunan yer mermerleri, duvarlar ve süslemelerde bol miktarda bulabilirsiniz.

Afyon özgül termal

Grand-Özgül-Termal-Hamam

4- Mecidiyeköy’de bulunan Türk Tarih Kurumu içerisinde girişte tam karşıda da ışıklı sembol olarak bulunuyor.

Pek çok alternatif yerde vardır elbet ama benim net olarak görebildiğim yerler bunlar. Halılarda, Duvarlarda, Işıklarla hatta dergi kapaklarında ve internet sitesi arka planlarında da hep bu sembolü kendi tarikat simgesi olarak kullanmışlardır.

Sahilde bir cafede logo

Türk Makine Sanayi

Eskiden yine emin olamazdım bu durumlarda. Çünkü bir şekilde Fetö ile bağlantısı olan bu sembolün onlarla alakalı olduğunu gördüğüm halde belki tesadüf filan demiştim. Fakat net olarak direkt Nakşibendi grubuna ait olduğuna emin olarak söylüyorum bunu.

Barzani aşiretine baktığımızda da Nakşibendi kökenli olduğunu Turgut Özal’a da baktığımızda nakşi kökenli olduğunu görürsünüz. Hatta yazar Faik Bulut ve Akit -> Yeni Akit’in yazılarının da bu gruptan çıktığını rahatlıkla söyleyebilirim. Erdoğan’ın da Nakşibendi kökenli olduğunu unutmayın. Devlet erklerinin Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanı olarak Diyarbakır’ı onun emrine vermeye çalışma sebepleri de kendi tarikatlerinden olduğunu bilmelerinden kaynaklanan güvenle olmaktaydı.

Erdoğan, Barzani’ye bağımsızlık için zamanı değil derken de bu planımıza sadık kal demeye çalışıyordu. Barzani aşireti ile bağları olan bu örgüt aslında Yahudilerinin asırlar evvel Osmanlı içerisinde kurdukları bir sistem olarak onlara fayda sağlamaya çalıştığını söyleyip zarar veren bir örgüt olarak bunları sağlamaya çalışıyordu.

Kendi seçtikleri yahudi imparatorlar aracılığıyla gizli bir tarikat devleti sistemi yapılanmasıyla İran İslam Devrimi gibi bir plan yapma içerisindeler. Kısacası dünyada belki de ilk defa Tarikat Devlet sistemini oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu en son Haşhaşiler Alamut Kalesinde yapmaya çalışmıştı.

Nurculuk içerisinde Fetullahçılar değişik bir yapılanma ile karşınıza çıkıyordu. Onları ayıran en önemli nokta paralarının kaynaklarının nereden geldiği belli olmadan hizmet adı altında kendi hiyerarşik dengelerini kurmalarıydı. Sonra yakalanacağı Amerika istihbari birimlerince önceden haber alınınca ise ülkeden def olup gitti. Şimdi Rand raporu da Nakşilere kıyak olsun diye hazırlanmış sahte bir rapordur. Amerika’dan daha Amerikancı bir örgüt varsa onlar da Nakşilerdir.

Amerika’nın bir Yahudi devleti olduğunu hatırlamak lazımdır. İç örgütlerinde Hristiyan evanjelistler ile çatışma gözüküyor bile olsa aslında yönetimde ortak çıkarlar üzerinden hareket ediyorlar. Bunu en net Trump’tan görüyoruz. Hillary Kürt Koridoru ve Ortadoğu’ya saldıracağım dediği halde Trump kendi içimize çekileceğiz demişti ve kaznmıştı. Şimdi bakıyoruz İsrail’in en önemli yandaşı ve Doğu Suriye’de petrollerini tutarak en önemli yandaşları olduklarını gösteriyorlar.

Sadece çıkarlarında kim Türkiye imamı olacak tartışması yaşandığı ve Halep’i alma konusunda Amerika ile tartışma yaşandığı için olan bir karşıtlık vardı. Yolları bir ve amaçları aynı iktidara sahiplik olduğu için böyle bir durum yaşamışlardı.

Hatta o kadar derin bir bağları var ki Said-i Nursi aslında bir Nakşibendi şeyhi yanında öğretim almıştı. Fetullah’ın da ondan geldiğini hatırlatırım. Hatta Nursilerin bu kadar Nakşileri övmesi de aslında nasıl bir tezgahın içerisine çekilmeye çalışıldığımızı gösteriyor.

Birbirlerini seven iki örgüt.

https://www.risalehaber.com/bediuzzaman-said-nursinin-naksibendi-tarikati-hakkindaki-gorusleri-342626h.htm

Nakşibendilerin Doğu Türkistan’dan ordu toplayıp El-Kaide uzantısı olan Heyet-ül Tahrir üş Şam’a destek olarak göndermeleri de Orta Asya uzantılarından kaynaklanmaktadır. Bunu da bakmazdım ama bağlantıları araştırırken her türlü kaynağa baktığımdan gördüm.

Ben Fetullah Gülen’in de Nakşilere bağlı olduğunu ve asıl Amerika’nın anlaştığı kişilerin Nakşibendiler olduğunu söylüyorum. Yani oyun içerisinde olan oyunun içindeki oyunu size gerçekmiş gibi yutturuyorlar. Kanıtı da 10 köşeli yıldızlı yastıklarında gizli. 30 Temmuz 2016 yılında bahsettiğim durumu daha net açıklamış oluyorum böylece. Bektaşilerin öyle sembolü var sanmıştım ama doğudan kaynaklı ve daha ciddi bir olaymış bu durum.

İskenderpaşa cemaatinin AKP işbirliği ile ilgili link ise burada:

https://haber.sol.org.tr/toplum/turkiyeyi-akp-eliyle-kusatan-karanlik-ag-naksibendi-iktidari-203910

Büyük Ortadoğu Projesi halen daha canlı canlı sürmektedir. Erdoğan ve tarikat devleti kurmaya çalışan bu grup Türkiye’yi Araplaştırıp kültürünü düşürerek sadece kendilerine tabi bir toplum yapmaya çalışmaktadır. Bu planı yaparken Müslümanların ise ya demokratsın bilimi tutarsın yada Müslüman ayrımına tabi tutarak bu yollarını değiştirmeye çalıştıkları net olarak gözükmektedir. CHP’yi de nefretle anmalarının sebebi ülke içerisinde Müslüman olan grup veya milliyetçi grupları kendi yanında tutup onları savunmasız ve zayıf bırakmaya çalışmaktır.

Amerika Nakşibendileri el-kaide altında güçlendirip sonra kendileri ile çatıştırıp onlarla iki kutup teorisiyle birbirlerini güçlendireceklerini biliyorlardı. Çin ve Rusya’da yaptıkları gibi dost ama kontrollü düşman olarak dini ve büyük coğrafyaları yönetmek için böyle yapıyorlar.

Amerika’nın hedefinde büyük devletler projesi bulunmaktadır. Birlik devletler birbiriyle savaşır gibi gözüküp aslında altyapıda Yahudilere ve Amerika’ya bağlı olması planlanıyor bu şemada. Bir Müslüman dünyası, Bir Rus dünyası, Bir Çin dünyası, Bir Avrupa dünyası, Bir Kuzey Amerika dünyası, Bir Latin Amerika dünyası, bir de İngiliz dünyası ve dünyanın geri kalanları olacak şekilde paramparça hükumetler bölgesi olarak düşünülüyordu. Bunu da net olarak kendi propaganda cihazlarından çıkan sonuçlarda rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Kaosu her ortama yaymak için içten ele geçirme operasyonları ve karşı gelenleri de güçsüzleştirmek ise halen daha sürmektedir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu da oraya getirme sebepleri Deniz Baykal’ın siyaseten gücü ve etkilemesi yüksek olduğu için vasıfsız ve sadece Alevi etiketi yapıştırabilecekleri birisini oraya getirmektir.

Meral Akşener’in haberlerde ve basında seçim sırasında hiç çıkarılmaması veya az çıkarılması da bundandır. Karamollaoğlu’nun uyarılması ve bizden sizden muhabbeti açılıp sonradan ayrılmasına da laf edenler bunlardı. Davutoğlu’nun elinden tercihi değişince üniversiteleri almaları da bundan kaynaklanmıştır.

Devlet içerisinde Başkanlık sistemiyle yönetip Ferman sistemini getirenler aslında tarikatlerinin menfaatleri doğrultusunda bunları yapmaktadırlar.

Şu an yapılmaya çalışılan Paralel Tarikat Devleti için yaptıkları amaçları Müslüman devletlerine verdikleri zararlara gelelim.

Osmanlıyı dirilteceğiz diyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin altyapısına dinamit’i yerleştirdiler. Kendi Tarikat devletlerini kurmak için gıdım gıdım ilerlediler.

İran bölgesinde Sünni grupları ele alarak isyanlar çıkartmak için kendi gruplarını ortaya koydular Amerika ile birlikte. Bkz. Khuzestan (Huzistan) ve Balucistan (Belucistan) olayları

Suriye’ye Amerika için Ortadoğu’dan el-kaide ve IŞID’e eleman toplayan elemanların geçişini sağlamak. Aynı zamanda da onların yok olacağını da bilerek kendi yandaşlarına sakın katılmayın uyarısında bulunmak

Arap Baharı’nın organizatör ekiplerinin Müslüman kesimini harekete geçirip kendileri ile bağlantıda olan Müslüman Kardeşler örgütünü oralarda yönetici kılmaya çalışmak.

Arap NATO’su fikri ve ardından gelen Türkiye Fabrikalarını, Firmalarını sadece kendi çıkarları ile ortak oldukları için Araplara satmak (Devlet çıkarları değil he, Tarikat çıkarları)

Amerika ile anlaşıp Arap liderlerini devirip kendi liderlerini geçirmeleri bile başlı başına Müslüman dünyasına yapılmış bir ihanettir. Görüyorsunuz Amerika ile iş yaptığı için kan gölüne döndü İslam Dünyası. Onlar sayesinde Libya, Suriye ve Irak’ta hem Müslümanlar birbirini doğradı hem de Sünniler kan kaybetti topraklarından oldu.

Şu an ÖSO ve HTŞ ile irtibat halinde olup da hareket eden grupta onları yönlendirmelerinden de net bir şekilde anlarsınız.

Ülkemiz aydınlık bir gelecek hatta bir milenyum daha yaşayabilmek için bu örgüt ile mücadele etmek için uğraşmalıdır. Devlet erklerine de tarikat ile ilgili kısımlarını yerleştirdikleri için devlet içerisinde devlet gibi davranmaktadırlar.

2002’den beri başlayan bu süreç’te vergilerin kendi tarikatlerine harcanması, kefilsiz kredilerle milyonlar verilmesi ve benzeri süreçler hatta vergi affı, vergi kaçırmalarıyla bir yerlere getirmeler ile iyice kendilerini palazlandırmaya çalıştılar.

Ayrıca şunu da belirtmek isterim. Bir dönem bir Osmanlı prensini İngilizlerden ayrılan Filistin özerk bölgesine Yahudi ve Filistin Halkı yöneticisi olarak teklif etmişlerdir. Osmanlının da bir kısmının Yahudi aileden sayıldığı ve belli ki İsrail devletini Müslümanları kandırarak Osmanlı prensi altında yapmaya çalıştıklarını görmekteyiz.

Bu da aslında Arap toplumunu da Müslümanlığı da içten fethetme operasyonunun farklı bir versiyonu olarak gözükmektedir. 5. Murad Mason olduğu gerçeğine bakılırsa Yahudi teşkilatlarına arada sırada Osmanlı yöneticilerini de katmaya çalıştıklarını rahatlıkla görebiliriz.

Ben Yahudi düşmanlığı yapma niyetinde de değilim. Sadece planlarını söyleyip ne kadar organize hareket ettiklerini göstermek için bunları kaleme alıyorum. Nakşilik ile nasıl devletleri ve Müslümanlığı içten fethetmeye çalıştıklarını da rahatlıkla görebilirsiniz.

Aslında içten içten yapılan bu örgütlenmenin ne kadar kendi çıkarları için işler yaptığını ve hayır kurumları gibiymişler ve zararsızız der gibi göstererek çalıştıklarını göstermektedir. Öyle yada böyle şu an Fetö ile beraber yürümüş o yollarda olan Paralel Devlet yolunu da daha net görebilirsiniz.

Kendileri bu gerçekleri bildiği için kaç haftadır yazdıklarım üzerinden darbe muhabbeti yapmaya çalışıyorlar. Çünkü kendilerinin fikri neyse zikri de odur. Türkiye Cumhuriyetini devirmeye çalışanlar kendi tarikat paralel devletleri ortaya çıkınca olabilecek her türlü olaya karşı önlem olsun diye yalandan ortaya iddia atıyor ki olma ihtimali olsa bile önlensin diye.

Darbe olmayacak çok basit şekilde sizin takke düşecek ve keliniz gözükecek yada maske düşecek ve gerçek yüzünüz ortaya çıkacak başka bir şey yok. Sonrasında halk kendi tercihini kendi yapacak. Suriye’de Şam’da namaz kılma hayalleri uğruna köpek olan ve az kalsın güneyimizi YPG’ye kalmasını sağlayacak ferasetsiz Nakşilerin tarikat devletini mi tutuyorsunuz? Yoksa Türkiye Cumhuriyeti için Fırat Kalkanı Operasyonu yapılması gerektiğini yoksa koridor kurulacak diye önlem alınması gerektiğini söyleyen ve pek çok kez Türkiye’yi kurtarmak için çabalayanın tarafını mı tutuyorsunuz?

Müslüman dünyası birliği için diyerek ateşe atanlar Müslüman dünyası lideri olamaz. Amerika ile el birliği yapan Nakşiler gitmeden de Müslüman Dünyası huzura kavuşmaz arkadaşlar. Müslüman dünyasından duyan bilen varsa onlar da buna göre önlemlerini alsınlar. Çünkü İŞİD’i Ortadoğu’ya atan Amerika ve bunlardı. İstediğiniz gibi araştırdığınızda bu sonuca rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Din ile Ahlak bir aradadır. Din ile Demokrasi de bir aradadır. Din ile akıl bir aradadır. Din ile gerçekler bir aradadır. Bunların arasında durmaya çalışanlar ise iblisin ordusudur. Müslümanlık barış ve huzur ister, bunlar kendi uğurlarında kan ve gözyaşı ister. Gerçek Mü’minler ile onların aralarında en büyük fark burada yatmaktadır.

Müslümanlar siz de hayatınızda huzur kalmadığını hissediyorsanız sebebi işte tam da bu hükumet sebebiyledir.

Eğer gerçekten bir düşman arıyorsanız o düşman içeride Amerika ortakları olarak iş yapan Müslümanım deyip Müslümanları kandırmaya çalışan paralarını bağış adı altında kendi sistemlerine kullanan ve müritlerini ise ayak işlerinde kullanıp beleşe çalışanlar ile büyüyen bu örgütlerdir. Eğer bakarsanız bu sistemde sadece sistemi bozmak için başkalarının yerine kayırma ile torpil ile yandaşlarını da aktarmaktadırlar.

Gerçekleri gören yolunu daha net kestirebilir. Feraset sahibi tüm devlet erklerini göreve çağırıyorum. Söylediklerimi araştırdığınızda daha net göreceksiniz demek istediğimi.

Beraber yürüdüler bu yollarda, beraber yıkmaya çalıştılar Türkiye Cumhuriyetini yıkma girişimlerine. Darbe yapmayı 2023 planlarında hazırlıyorlar. Onların 10 yıllık planları varsa bizim de vardır. Devlet erkleri, Milliyetçiler, Cumhuriyetçiler ve Gerçek Müslümanlar hepinizin görevi devleti ve adaletli paylaşımı sağlamaktır.

İç Savaş çıkartmaya çalışıyorlar dediğimde de Fetullah Gülen ve Erdoğan baş başa bunları yapmaya çalıştıklarını söylemeye çalışıyordum.

Uyuşturucu ve devletin içine fitne tohumları ekmekte üstlerine yok bu arada. İnsanların algıları ile oynayanlar bunlar. Devletin vatandaşlarını devlete karşı nasıl zehirlediklerini seneler boyunca net olarak gördüm. Teşhiste tam olarak hangi grubun yaptığını ise gördüğünüz gibi sizlere net bir şekilde söylüyorum. Alamut’un ellameleri gelmiş Selçuklu neslinin aynen başına bela olmaya çalıştı.

Siz siz olun Haşhaşi diye Fetö ile ortak hareket eden 10 köşeli yıldız barındıran Haşhaşileri barındırmayın.

Açıkçası söyleyeyim eğer Susurluk davası hala çıkmadıysa sebebi devlet içine sızan fetöcülerden çok Nakşilerin etkisindendir. Çünkü fetö asla Turgut Özal kadar yüksek seviye içten sisteme sızamadı.

Necip Hablemitoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu, Uğur Mumcu, Recep Yazıcıoğlu, Kaşif Kozinoğlu, Eşref Bitlis, Ispartada olan bilim şehitlerimiz gibi nice şehitlerimiz sırf bu FETÖ ve NATÖ (Nakşi tarikat örgütü) aracılığıyla yapıldı. Hepsi de din yapılanması adı altında teşkilatlanıp gizlice casuslar ordusu olarak ilerleyip devletin siyasi erklerini ele geçirme operasyonu yapıyorlar.

Isparta uçak kazası bilim şehitleri

Nakşibendi tarikati içinde olanlara ve Fetullah Gülen’in örgütü içerisinde olanlara sesleniyorum. Eğer gerçek Müslümansanız Allah’ın uyarılarını dinleyin. Bakara Suresinde Allah’ın yolundan saptırmak ve alıkoymak için yoluna oturanlar kim derseniz bunlardır. Sizler onlara alet olursanız onlar gibi hüsrana uğrayanlardan olursunuz.

Gerçekten Devletinizi veya Dininizi seviyorsanız bunu yayın. Gerekirse Kopyala yapıştır yapın gerekirse sesli veya sözlü olarak çevrenize aktarın. Çünkü bu Beka Meselesi muhabbeti de benden çıkmıştı. Gerçekten insanlara bunu uyarmak gerçekten BEKA MESELESİDİR.

İşin kötü yanı ne biliyor musunuz? Gerçekten Müslümanları ikna etmek için planlarını sanki kehanetmiş gibi aktarıyorlar ardından da gerçekleşince de sanki ermiş gibi bakılmalarını sağlıyorlar. Sosyolojik olarak casusları ile rahatlıkla yapabilecekleri birkaç sihirbazlık yani illüzyon gösterisi ile bunları yapmaları da çok rahat oluyor. İnsanlar ardını düşünmediği için de kendilerine hayranlıkla bakıyorlar. Kanmayın. İnanmayın. Hepsi plan ve kurgu emin olun.

Devletini ve Dinini seven defansa gelsin. Jamiryo.