Ortadoğu Analizi (Middle East Analyze)
Mısır, Suudi Arabistan, İran, Türkiye gibi ülkelerin ve desteklediği grupların karşılıklı pozisyonları hakkında bahsedeceğim.
İlk başta ingilizce olarak hangi grubu hangi devlet destekliyor yazayım:
Saudi Arabia -> ISIS / ISIL, Aden Yemen, (Possible Tobruk Libya)
Turkey -> FSA (Free Syrian army) + Muslim Brotherhood, Barzani
Qatar -> FSA + Muslim Brotherhood
Iran -> Houthi, Esad Syria, Iraq
Eygpt Opposition to -> ISIS / ISIL, Muslim Brotherhood
and oversea lords support to
USA -> Tobruk Libya, Israel, SDF (Syrian Democratic Front) + PYD + PJAK (Formerly PKK), ~Barzani
(Especially Saudi and USA established and support ISIS)
Russia -> Iran and Allies, Syria and SDF (mutual profits)
and Israel -> Turkey, Saudi Arabia, Tobruk Libya, Barzani, ISIL / ISIS (secret relation mutual profit about Destabilization to ISIL / ISIS),
Türkçesi de aşağıdaki gibidir:
Suudi -> İŞİD / DAEŞ / DEAŞ / DAİŞ (her ne haltsa), Aden Yemen, (Tahminen Tobruk Libya)
Türkiye -> ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) , Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin), Barzani
Katar -> ÖSO + Müslüman Kardeşler
İran -> Huti, Esad Suriyesi, Irak
Mısırın Karşıt oldukları -> İŞİD / DAEŞ / DEAŞ / DAİŞ ve Müslüman Kardeşler
ve denizaşırı destek veren ülkeler
Amerika -> Tobruk Libya, İsrail, PYD + PJAK (PKKlı), ~Barzani
(Özellikle Suudiler ve amerika İŞİD’i kurdu ve destekliyor)
Rusya -> İran ve Müttefikleri, Suriye ve (Suriye Demokratik Kesimi) SDK / PYD (ortak çıkar)
ve Israil -> Türkiye, Suudi Arabistan, Tobruk Libya, Barzani, İŞİD (Destabilizasyon için Suudiler ile gizli),
Mısır son günlerde Libya’da ve diğer yerlerde İŞİD saldırılarını engellemek için Libya Tobruk Hükumeti ve kendi içinde olan yerlerde operasyonlar düzenliyor.
Müslüman kardeşler de ondan önce hükumet sahibi olduğu için doğal düşmanları arasında gözüküyor.
Fakat;
Suudiler Irak yönetiminde olan boşlukta yeni lider olarak Amerikan hapishanelerinde üretilen işidli teröristler salındığında onlara liderlik etti. (BOP çerçevesinde Arap Irkçılığı)
Türkiye, Mısır’da ve Suriye gibi yerlerde (Fas, Tunus, Katar vb) ilk başta ÖSO ile birlikte hükumeti değiştirme adımları atmaya çalışıyordu Amerika ortaklığında. (BOP çerçevesinde Müslüman Kardeşler)
Mısır’da ve Tunus’ta Müslüman kardeşler hükumetleri tekrar el değiştirdi ve Bu büyük kitlelerden ayrı Amerika koruması altında varlıklarını sürdürmeye başladılar.
Katar ve Fas ise Türkiye liderliğinde Müslüman Kardeşler ile birlikte hareket ediyor.
Suudiler ise bu liderlik yarışında İŞİD ile birlikte Suriye’ye girerek ÖSO yani Erdoğan karşıtı olarak rekabete başladı.
ÖSO ve İŞİD’in birbiri ile diğerlerinden çok birbiriyle savaşmasının asıl nedeni de tahminen budur.
Rakip olmasına rağmen arada Suudiler ile ekonomik çıkarlar gereği Erdoğan ortaklıklar yapmak zorundadır. Erdoğan orada Suriye durumu kendi yararlarında olana (Esad düşene kadar) kadar onlara arada saldırmaması için veya hedef yardımcılığı bulunması için yardım etmiş olabilir tahminimce. (Bu bir iddiadır sadece. Gerçeği bilemem)
Türkiye’nin ÖSO ile bağı orada ordularına verilen isimlerinden ve Fırat Kalkan operasyonundan anlayabilirsiniz.
Suudilerin de işid’e desteği Amerika’nın silah anlaşmasından sonra Katar üzerinden İran’a laf etmesi ardından İran parlementosunda olan saldırılardan anlayabilrisiniz.
İran bu konuda iddialarında haklı fakat bu gibi intikam söylemleri nefret ateşini körükler ve bu coğrafyaya asla fayda sağlamaz.
Burada İran’a bir kaç sözüm olacak görme ihtimallerine karşılık.
İran en çok hatayı Sünni ve Şii barışına katkı sağlamamak ile yapıyor. Şu an kendi ellerinde olan topraklarda kendi menfaatlerinden farklı ortak bir çabaya fazla yanaşmıyor.
Sünni – Şii – Vahhabi ne olursa olsun bu çatışmaların durması gerekmektedir.
Sürekli bu ateş körükleniyor ve dengede tutularak sürecin uzatılması için uğraşılıyor İsrail uğruna. İsrailin ekmeğine yağ sürmek istemiyorsa barışı sağlamalı. Esad ve İranlı milisler sürekli ÖSO kuvvetlerine saldırı düzenliyorsa orada barış istenmediği bellidir. DURDURUN.
Şimdi barışın sonradan halkı yerleştirip halk oylaması hangi bölgeler kimin özerkliğinde olacağı belli olacağı ortak bir Suriye konfederasyonu veya tek bir yönetim sahibi Suriye alternatiflerini değerlendirirsiniz.
Geçiyorum konuya devam etmeye.
Müslüman kardeşler örgütü ile bağlantılı Katar yönetimi Suudiler ile yakınlıkları ve ortak amaçları sebebiyle Suudi ve yandaşlarına yardım sağlıyor olması da zamanında muhtemeldir.
Bu ambargo ile birlikte artık onlar arasında ortaklığın da zor oluğunu düşünüyorum.
Maldivlerin bu olaylarda Müslüman Kardeşlere karşı tavır alması Müslüman faktörleri arasında ben de bir yeri destekliyorum tarzında bir duruma benziyor.
İran Hutileri desteklerken Arabistan ise bunlar karşısında bir pozisyon alıyor ve Yemen’de egemenliği kendi yararına tesis etmek için uğraşıyor. Orası İran ile Suudi arasında Suriye sonrasında egemenlik savaşlarının en şiddetli yaşandığı yerlerden bir tanesidir.
Türkler şimdilik pozisyonu dar alanda olsa da bu seneden sonra büyük savaşlar ile birlikte özellikle 2019 sonrası güneye doğru büyük hareketler yapma ihtimaline sahiptir. Şu an en stabil konumda olsa da en avantajlı şartlarda bulunmaktadır. Birbirini yiyenler her geçen gün tükeniyorlar.
Suudi Arabistan ve İran böyle aptal bir şekilde menfaatleri uğrunda savaşmaya devam ederse Suriye ve Irak egemenliklerini hayallerinde görürler. Orta yolda anlaşmak en mantıklısıdır. Herkes uzlaşmazlığı bırakıp orta yolu bulmalıdır.
Rusya dostluğu konusunda Suriye ve İran ile sadık bir şekilde hareket etmektedir. Amerika ise İsrail ile gerçek ortaklığını her seferde göstermektedir.
Suudiler ise gözü kör biçimde savaşacağım ve silahlar ile hükmedeceğim hayallerine sarılmaktadır. Bu kadar büyük silah alımı ve terör eylemleri artışlarına sebep olması da bunun göstergesidir.
Belki İngiltere’de olan olaylar da Amerika talimatıyla Arabistan hükumeti ortaklığında yapılmıştır.
Çünkü İngiltere Seçim öncesinde iken böyle bir şey olması sadece Müslüman düşmanlarının işine yarar.
Amerika aynı zamanda Katar’ı sıkıştıırken hem SDF /SDK koridoru, Hem iran karşıtlığı hem de doğalgaz gibi pek çok meseleden yarar güdeceğini umarken farklı bir sonuç ile karşılaşabilir.
Amerika SDF/SDK aracılığı ile bölgesel bir kürt yönetimi açmaya çalışıyor. Aynı zamanda Barzani tarafında da bağımsızlık çalışmalarına bilgi konusunda yardımcı oluyor.
Suriye’de gerektiğinde Türkiye yardımı kullanıp sonradan İsrail ve Barzani yönetimine bırakılacak Suriye ve Irak oluşturma amaçlarını güdüyor olabilir.
Barzani ve Erdoğan ortaklığında bir bölge kurması muhtemel. Bu da Kuzey Irak’ta bulunan Türk ve Amerika işbirliğinin göstergesi sonucu ortaya çıkanlardır. Yada tamamen Barzani’ye bırakacak da olabilirler.
Daha da uzun yazmak isterdim fakat şu an yoğunluktan bu kadar yazabildim. İyi günler.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.