Her insan sinir sisteminde üretilen elektrik kadar enerji sahibidir. Bu enerji çoğu zaman mutlu olduğunda daha çok yayıldığı için genelde ısı enerjisine dönüşüp çevreye daha fazla enerji salıp daha karizmatik ve daha etkin birisi olarak görülmenize sebep olur.
Neslimizde çoğu kişi Secret yasası adlı bir kitap okumuştur. Bu kitap aslen okunduğu zaman Müslümanlıkta 1500 sene evvel söylenilen dua ile ilgili geçen ayet ve hadislerin sadece Allah ve ilah çıkartılıp sadece insanın kendisine mal edilmiş kısmıdır. O yüzden o ikisini aynı açıdan değerlendirip size anlatıma devam edeceğim.
Her insanın manyetik çevresi onun etkileme gücünü oluşturuyor. Manevi çevre olarak da adlandırabiliriz. Çünkü Manyetik alanda beyninde olan her düşüncenin yansımasını oralara aksettiriyor. Bir nevi içinizin anahtarı çevrenizde bulunuyor.
Manyetik Çevre işleri nasıl çalışıyor? İnsan çevresinde bulunan enerji dalgaları ne kadar güçlü ise o kadar uzağa kadar erişebiliyor bu sistem. Küçük bir resim sonrası açıklaması ile şu şekilde olacaktır.
Sistem İç ve Dış bölge olarak adlandırılan iki kısımdan oluşuyor.
Bazılarının uyarı sistemleri çok düşük olduğu için 150 metre sınırında etkileşimler başlıyor. Bazıları için durum 3 km’ye kadar çıkıyor gözlemlediklerim açısından. 3 km civarına çıkanlar çok yüksek enerjili kişiler, olaylar ve işlerin yansımaları olarak ortaya çıkıyor. Bazen nerede olduğunu merak eden bir insanın beyin değerleri yükseldiği için bu mesafe de yükselme durumuna sahiptir.
Telefon konuşmaları, mesajlaşma ve internet ile iletişim ve sürekli anma gibi sınırlar dışında interaktif ve etkin olarak hareketler bu etkiler dışında başka kurallar çerçevesinde etkinlik içerisinde bulunuyor.
İnsan istediği şeyleri hemen olsun ister değil mi? Genellikle o istekler yakın çevrelerde bir yerlerde oluyor ve siz farkında değilsinizdir. Çünkü kapsama alanınız civarında olan durumlar genelde aklınızda oluyor ve/veya siz onları istediğiniz onlar çevrenizde. Siz samimi olmadığınız ve kalkanlar ile gelen her şeyden kendinizi koruduğunuz için genelde bu etkenler siz isteği unutuncaya kadar bekletilmesi devam ediyor.
Siz dua ettiğinizde genellikle çevrenizden birilerinin buna sahip olması veya dua ettiğiniz bir kişi ile ilgili bir dilek ise genellikle onun kendisinde sizin ile ilgili istediğiniz değişimleri görmenizin sebebi sizin dua/secret yasalarına göre davransanız da siz uygun değillsinizdir. Sizden daha uygun ve çabucak elde edebilecek insanlar onu elde edecektir. O yüzden dualarınızın hepsinin olacağını ve olmadığında da kabul edilmediğini düşünmeyin. Başkası yararına da olsa o dua nesnesi bir şekilde sizden etkilenmiştir.
Manyetik olarak bu bölgede içeri doğru çekim yaşanır. Çünkü sizin beyin dalgalarınızın karşıt kutpu olan yardımseverlik gibi bencillik karşıtı bir uyarıcı/mesaj veren bölgesi mevcuttur. Bu bölge size doğru bilgilerin (bir top gibi düşünebilirsiniz) geldiği yokuş aşağı bir yol gibi görebilirsiniz.
Etkileme gücünüzün ikinci ve iç kısmı ise etkileme gücünün hemen değiştirilebileceği kısmıdır. Dua/secret yasaları bu kısma girebilmesi için ilk önce sizin o hemen etkileme bölgenizin zayıflaması gerekmektedir. Bazı insanlarda çok iyi olduğu dönemde her istediği olmuyor derken sıkıntılı olduğu döneme düştüğü zaman da tüm istedikleri olur ve kendisi o dualarını ettiği halde sahip olamayacak halde olur.
Sizin iç bölgeniz sizin koruma bölgeniz olarak geçebilir. Manyetik olarak çevrenizi sorguladığınız, gördüğünüz ve etkileme açısından karşıdaki her şeye tehlikeli baktığınız yerrdir. Bu yüzden sıkıntılı dönemlerde düşen enerjiniz aslında sizin bu çevrenizi küçülttüğü için dualarınız ile iligli olan durumlar vardır.
Seni ise kalp olarak göstermemin sebebi aslında manyetik enerji için gereken hareketliliği ve demir bulundurup manyetizma kazandırabilecek elemanın kan olması ve kalpten pompalanmasıdır. Yani sen tamamen manyetik bir eşyaya dönüşmek için sadece Kalbin heyecanlı ve Beynin de çalışır vaziyette olması yeterlidir.
Allah’a tevekkül edip koruma kalkanını kaldırmak aslında bu duaların olması için en öncelikli olma sebebidir. Çünkü siz o yakın savunma kalkanlarını indirmediğiniz taktirde olmayacaktır. Siz onu indirip unuttuğunuzda ikinci aşamaya geçer ve işleme alınmaya başlanır. Zaten unutamıyorsanız bu manyetik olgu olamaz ve beynen saplantı halinde arzun olarak göze çarpar. Saplantılar hiç bir zaman iyi şeyler getirmez negatif düşünce içerir. O yüzden olma olasılığı da düşüktür.
Dualarda/Secret yasasında siz her zaman kendinizi tam güçlü hissetmek için çalışmayın. Savunma sistemi gereklidir ve gücünüzü yüksek tutmanız da lazım. O ayrı mesele. Gücü aynı şekilde korumak için verdiğiniz çabalarda aslında biriken dilekleriniz dış kısımda kalıyor. İçeri girecek manyetik koruma kalkanınızı delecek gücü bulamadıkları için de orada öyle beklemede kalıyor. Biraz dileklerinize emek harcayıp biraz da hafif dalgalanmalara izin verdiğniiz ölçüde sıkıntı olmayacaktır. Kontrollü kontrolsüzlük eylemi adı verebiliriz bu duruma.
Eğer gerçekten manyetik/manevi alanınızda bir şeylerin direk sizi etkilemesini istiyorsanız başkalarına dua ettirin kendi şeylerinizi. Temiz kalplilerin birbirine yaptığı dualar geçerli oluyor. Hastalar, mazlumlar ve ihtiyaç sahiplerinin duaları da öncelikli. Onlardan karşılık beklemeden yapılan iyiliklerin sonucunu ancak sizin bilemeyeceğiniz başka güzel süprizler ile karşınıza çıkacaktır.
Duaların kabul olmasını istiyorsanız dualarınızı ederken kalbinizin beyninizden daha çok istemesi. Sürekli aynı şeyi kalbiniz istiyorsa o zaman siz de onu gerçekten istediğiniz için karşınıza gelir. Tabi o insan ise kendi enerjileri ile etkin olduğu ve çevresini etkileme gücü olduğu için ancak iki tarafın manyetik durumuna göre değişir. Sen çok uzak kuzenini özlersin belki o fark bile eder ama gelecek gücü yoktur. İrade sahibi olduğu için kararları onu sorumlu tutar, senin kararların da seni. İstekler de kararların ortaklığına göre olur.
Dua/Secret/Dileklerinizi istediğiniz ne ise o şekilde yapın. Kalemi kahverengi olsun 0.5 uç olsun 2-3 ay içerisinde gelsin derseniz yüksek ihtimalle siz kırtasiyeden alabilirsiniz diye bir şey elde edemezsiniz. Çünkü dualar sizin tembellikten değil gerçekten yapabilecek şartları zorladığınız halde olmamış bir şey ise etkin olarak değerlenebilir. Siz kendiniz yapabiliyorsanız zaten o bilinçaltınıza da yapabildiğiniz gerçeği duracağı için dua yerine geçmeyecektir.
Çok fakir ve ayakkabıya muhtaç haldeyseniz, her taraftan sıkıştırıldığınızda ve çıkış yolunuz yoksa, istediğiniz halde verilmeyen ve sizin olması diğerlerinden daha mantıklı şartlar içerisindeyse ettiğiniz dualar kabul edilir. Çünkü o zor şartlarda iradeniz ihtiyacın değerini anlar ve değerli ihtiyaçlar ise size daha çabuk gelir. Araba istersiniz ama araba gerektiği halde alamadığınız durumlar haricinde vadesi uzun bir dua zinciri veya satın almak için çalışmanız gerekir.
Gerçekten istediğiniz bir şey varsa ve çevrenizde çok aktif, enerjik bir insan tipiyseniz dualarınız etkilemesi çok olur. Mavi gözlülerin bakışları insan devirir sözleri aslında onların ilgi çekici veya başka tip olarak çok dikkat çektiği için enerji toplanması yaşamasındandır. Aslında mavi gözlülerin suçu yok. Çevresinin onlar ile çok ilgilenmesi sonucu onlarda biriken enerjinin ürünü onlar. Odaklanılmış bir enerji olunca dualar da o kadar geçerli oluyor.
Eşya ve hayvanlar ile ilgili dilekleriniz varsa onların iradesi o kadar güçlü olmadığı ve elektronik etkileşimleri çok kısıtlı olduğu için sizin etkileşiminize göre gelmeye başlar. Tabi bu etkenler ilk başta anlattığım kıstaslara göre oluşur.
Hayvanların iradesi neden düşüktür?
Hayvanların hayal gücü ve bir şey üretme kapasitesi olarak çok düşüktür. Bu enerjilerinin ve beyin yönlendirme gücünün düşüklüğünü gösterir. Saldırgan bir Kaplanın enerjisi kaçan bir Ceylandan daha çok olduğu da unutulmamalıdır. Örümcek bu manyetik alan gücünü yüksek tutup avını yakalaması da buna örnektir. Bu araştırmamın tamamen proje olmaktan çok sonra yüzeysel kanıtları çeşitlendirirken ortaya çıkan bir haber olduğu için çok dikkatimi çekmişti. İki sene önce söyleseler benimle aynı zamanda buldular derdim.
İnsanlar hayal gücü ve yaratma kapasitesine sahiptir. Belki bu yüzden insanoğlu Allah’ın yeryüzündeki halifesidir diyorlar. Çünkü insan doğa kanunlarıyla oluşan (Allah’ın yaratmaları) şeyleri taklit ederek veya doğa kanunlarını (Allah’ın kanunları) esasında garip icatlar yaparak dünyada diğer hayvanlardan ayrıcalıklı bir duruma gelmiştir. Kimse diyebilir mi bir kedi kapı yapabilir veya bir papağan veya yunus veya bir ahtapot. Olmadığı için şu an dünyada insanlar Allah’ın bir vekili olduğunu ve bu gücü de manevi güç çevresi şartları boyutunca değiştirebilme yetkisine sahiptir.
Dualar/secret yasaları aslında aynı şeylerdir. Manevi olarak insanlar çevrelerinde hep izler bırakır. Duygusal insanlar ise bu izleri görebilirler. Gözlerinde beliren imgeler veya hisler (sebepsiz heyecan veya kalp kırıklığı hissi gibi) yardımcıları olabilir o şartları anlamakta. Normal bir insan bile istediği duayı gerçekten temiz kalp ve ön şartlar eklediğiniz taktirde olma olasılığı da şartlar ölçüsünde azalacaktır her zaman hatırlayın bunları.
Daha çok detay verecek olay olsa da yazmaya yetecek zamanım yok. Yarın iş güç dolayısıyla erken kalkacağım için fazla yazamıyorum. Umarım siz de ilgilendiğiniz ve okuduğunuz kadar da değerini verirsiniz benim ile ilgili dualara (secretta iyi şeyler isteyin amerigancası) yer vererek destek olun. Bunları yazarken 5-10 senelik yaşadığım olayları, tecrübeleri birleştirerek yazıyorum.
Bunları görüp de nankörlük yapanlar olursa da karşılığını bulacaklardır. Nankörlük derken bana nötr hareket etmesi bile değildir. Hem bunları görüp hem kullanıp hem de kötü etkileşimlerde bulunanlar aynı şekliyle hatta belki fazlasıyla kendilerinde benim için dilediklerini bulacaklardır anlamında dedim. Benden bugünlük bu kadar. İyi geceler.
Manevi izcilik nedir?
Manevi izcilik kavramını hiç duymadığınızı tahmin ediyorum çünkü bu kavramı tamamen ben ürettim. Diğer izcilik faaliyetlerinden farkı burada gözle görülen bir izcilik yapma durumu olmuyor. Manyetik akım çizgileri üzerinden takip sistemi geçerlidir. Kavram olarak çok yabancı olacaksınız diye açıklama ihtiyacı hissettim. Her ne kadar kavram açıklayıcısı olarak tek olsam da benden önceleri de buna benzer hareket eden insanlar olmuş ve onlara 30’lar 40’lar demişler hızır demişler. Olayı aslında bilim adamı gibi analiz edip tanımlama haricinde başka etkenim olmadığı için bu yolda olanlar içerisinde sadece kendi çevresinde geliştirebileceği etkenler kadar geliştirmiş insan olarak tanımlayabilirsiniz. Çünkü ne 30’lar ne hızır ne de 40’lar gibi etken elemanlar ile birleşip örgütleşerek çalışmış değilim.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.