Ahameniş İmparatorluğundan Dağılan Kavimler

Ahameniş İmparatorluğundan Dağılan Kavimler

Achamenids diye yabancılarda tabir edilen en popüler kralları Darius (Darılar) ve Xerxes (Serkeş) olan imparatorluğun içerisindeki etnik grupların nasıl dağıldığını ve bu kültürlerin gidiş rotalarını bahsedeceğim.

Milattan önce 500 lere baktığımızda bazı kelimeler tanıdık gelecektir. Burada olan pek çok halk sonraları başka ülkelere dağılacak ve yeni krallıklar kuracak ve kültürlerini oraya taşıyacaktır.

1) Yarkana

Bu basit fotoda Yarkana yani Parthlıların baskısıyla sonradan doğuya göç edenlerle Yarkend adı koyulan Uygur bölgesi adı olan Yar şehirliler bulunmaktadır. Türk kültürünün Uygur yerleşiminin Gürgan bölgesinde yeşerdiği ve Oğuzlardan bu zamanda ayrıldığı anlaşılmaktadır. Yani eski uygurlar ve oğuzlar türkmenistan topraklarından yayılmıştır. İran ve Saka kültürünün tam sınır noktasından gelmişlerdir.

2) Gandara

Gandara bölgesi sonrasında Afganistan’ın ünlü şehrine isim sahipliği yapmıştır. Oradaki Kandehar adındaki şehir bu dönemde merkez olmuş yüksek ihtimalle. Sonrasında halk kültürlerini orada sürdürmüş gibi gözükmektedir.

3) Saga TigraXauda

Saka veya öbür adıyla Saga ismindeki kültürdekilerin içerisinde Messagetae olarak bilinenlerin Kendi dillerindeki adı TigraXauda’dır.

Tigra= Aslan

Xauda = Sauda yani Suudilerle ortak isimdedir. Yani bir kısmı Hun göçlerinden batıya giden kişilerin Beni Kelb kabilesi olarak adlandırılanlarının Saudi Arabia olarak bilinmesi de normaldir.

Ayrıca Xauda ismi Soğoda yani Farsça doğu anlamına geldiği halde şu an portekiz, ispanyol ve zaza dilinde olduğu gibi bazı “S” harfleri “X” ile yazma modasının olduğu görülmektedir. Buradan anlaşılmaktadır ki Hunların ittirdiği Alan adındaki Sakaların kullandığı dil şu an Farsça değil Avrupa dillerine yakın olduğudur. Bu Aral gölü civarındaki sakalar İspanyaya Vizigotlarla birlikte giden alanların akrabasıdır

Ayrıca Zazalar da tahminen messagetae kültürünün yani bu saka gruplarından kopan kişilerin bazılarının Sasani devletini kurması ve sonradan onun da yıkılmasıyla batıya göç etmesi sonucu oluşmuş bir kültür grubu olduğunu düşündürmektedir. Step kültürü sebebiyle karma genetik harita bunlarda mevcut .

4) Thattagit

Th kelimesi peltek s olarak adlandırırsak Sata-kit yani Sataka yani sonra kısalmasıyla Saka kelimesine eşdeğer. Sakaların hintlileşmiş versiyonu olarak orada durdukları bellidir. Sonradan hint içlerinde Rajputistan eyaletinde yer almışlardır. R1a geni yoğunluklu Rajputlardandır.

5) Haraiya – Harauvat / Arabiyya

Hara = At ağılı ve Vat / Bat = Kötü manasındadır. Yani harabat, harap kelimesinin de kökeninin virane at ağıllarından çıktığı ortaya çıkıyor. Hırvatlar da buradan göç ederek zamanla batıya gitmiştir. Kafkaslardan Kırıma oradan da batıya Polonyaya ve ardından şu an olan topraklara gitmişlerdir. Slavlaşmış farslardır kısacası. I geni yoğunluğu dikkate alındığında İranın Horasan bölgesinde yoğun I geni vardı demektir.

Arabistanlıların yani Aramilerin kökeni de Haravatlar ile ortak olan Arachosia ve Aria bölgesinden gelme ve sonradan değişme olduğu düşünülebilir. Nebatiler olarak bilinen bu grup eskiden Aramiler olarak çöllerde dolaşırdı uzun süre boyunca. Demek ki IJ genlilerden ortak bir yaşam sahibiymiş orada Aria bölgesinde ve J1 geni de I1 geni de ortak paydadan yayılmış Ari ırk denilen kültür grubuna ait oldukları ortaya çıkmaktadır.

6) Asagarta

Asgard diye isveç kültürünün cennet tasviri yani kök toprakların ismini bilmeniz yararlı olur. Çünkü bu kültür grubu da milattan önce 500 senesinde Asagarda topraklarında yaşıyordu belli ki. Alman kültürünün I geni diye bilinen kişiler belli ki buradan göç etmiş gibi durmaktadır.

7) Karmana

Karmana, Germana diye geçen bu eyalet sonraları Türkleşmiş ve Moğol istilası sırasında Selçuklu topraklarına göç ederek Karaman ve Germiyanoğullarını oluşturmuştur.

8) Skudra

Skodra, İşkodra, Scutari ve Üsküdar kelimesinin varyasyonlarıdır. Trakya ve Dacia halkları yani Romanya kültürünün eski atalarının topraklarının yaşadığı yerleri göstermektedir. Eskiden Yunanlıların olduğu toprakların çoğunda Makedonya’dan Kırıma kadar bölgede yaşıyorlardı. Boğazın üsküdar kıyısına kadar gelmişler belli ki. Ancak sonraları göçler ve savaşlar nedeniyle gotlar diye bilinen gruplarla ya batıya göç etmiş yada iyice kendi kültür alanı daralmıştır. I2a2 gen grubu bunlara aittir.

9) Eber – Nari

Eber ve Nari halklarının birleşmiş kültürünün adına Ebernari kültürü denilir. Suriye topraklarında yaşayan bu halkı aramice nehrin gerisi (nari = narrow / bu yaka) ve ötesi (eber = “öbür” taraf) olarak adlandırabiliriz. Bu kelimelerin birleşmesiyle İbrani halkı denilen kültür oluşmuştur zamanla. Suriye topraklarının hepsi onların bölgesiydi eskiden. Roma döneminde sürekli isyan etmiş ve Palmyran Empire denilen geçici bir devlet bile kurmuşlardır.

Pek çok kişi kendi tarihlerinin ne olduğunu bilmeden yaşıyorlardı. Şimdiki pek çok halk çok farklı yerlere göçtü ancak hikayeleri aynı kaldı. İbranilerin Nilden fırata dedikleri yer doğru olmasa da İsrail’den şu an olan Suriye topraklarının Deyruzzor yakınlarından urfaya kadar giden bölgede milattan önce 500 lerde yaşadıkları ortaya çıkmaktadır.

10) Amyrgoi

ilk köy ve koy ismine yine Saka topraklarında rastlanması da çok doğaldır.

Hauma Varga = Hauma / Soma bitkisi içeceği stepleri ve tepelikleri

Saka kültüründe gözükse de Uygur’dan önce olan Hun parçası toprakları olduğu için Amir Köy olarak geçirilebilir. İlk olarak Hun değil Hum devleti olarak biliniyormuş buradan anlaşıldığı üzere. Hunlar buradan Amyr / Amir yayılmışlar ve zamanla Amur olarak değişmiştir Mançurya, Tunguzya ve Japonya kıyılarına gittiğinizde. Bu Amyr bölgesinden başlayan yayılma sonradan kültürel evrim ile diğerlerini de zamanla Türkleştirmiştir.

Kültürlerin ne kadar farklı noktalara evrildiği ve Moğol istilası gibi Hun istilası ve Türk göçü ve Saka göçleri ile bölge halkları tüm dünyaya yayılmış gibi durmaktadır. Parthların yok edip yerleştiği Nadae toprakları yani gürgan bölgesi de ilk uygur ve oğuzların daha çöllere sürülmeden önceki Türk bölgesi olarak geçtiği anlaşılmaktadır. Aşina klanının nereden çıktığına bakarsanız burayı görüyorsunuz.

Böylece puzzle’ın pek çok taşı tamamlanmıştır diye düşünüyorum. Çoğu kişinin dünyada ben bu kültürdenim hep burada yaşıyorum sözleri ise bir nevi burada değişmektedir. Ancak Ahamenişler o kadar yüksek nüfus oranına sahipti ki dönemin Avrasyasının tüm nüfusu kadar nüfusu vardı o zamanlar. O yüzden dünyaya yayılması da daha vahşi bölgelere gitmesi de çok doğaldır.

Kültürünüzü bilin kendinizi tanıyın. Romanya halkı (iskit göçleriyle) ve İbraniler (arap ve roma saldırılarıyla) bu haritaya göre en çok kaybedenler gibi gözükmektedir. Ayrıca kral Süleymanı da Hatay’da aramaları gerekirken gidip İsrail toprak tarihlerinde aramaları da Yahudilerin bence kendi kültürlerini yanlış tanımalarından kaynaklı bir sonuç olarak düşünüyorum. Hadi yine iyisiniz yahudiler sizlere benden size kültürel bir kıyak olsun. Umarım adımı güzel yerlerde geçirirsiniz tarihinizi yerli yerine oturttuğum için.

Steppe Aryans – İskitler ve Türkler ve Genetik Kültürler

Steppe Aryans – İskitler ve Türkler ve Genetik Kültürler

Hristiyanlığın başlangıç senesi Milat üzerinden Dünya bölgesel kültürlerini gösteren harita ile başlayalım.

???????

Parthlar’da kısmen step aryanı olarak görülebilecek uç noktada olduğundan iki tarafa da gelebilir ancak İran’a hakim olan güç etkisi düşük olacağından orayı eklemedim.

Haritada koyu yeşil sınırlarla belirtilmiş alanlarda Step Aryanları denilen iskit, sarmat /sermet, ve Saka gibi adlarla bulunan küçük kabile gruplarının olduğu bir yapı görülmektedir.

Mor renkli işaretlediğim alan batı Afrika ekolünde olan kültürlerin temsili bölgeleridir. içinde bulunan siyah bölge ise Mante ve Gara-Mante (Kristal Mante Halkı) bulunan bölgeyi göstermektedir. Burada Cushitic (Kuş dili) olan mısır bölgesini eklemeyi unutmuşum.

Koca okyanuslardaki siyah bölge ise Malezya ve Avusturalyalıların denizcilik dalında ilerlemeleriyle gittikleri ve hakim oldukları bölgeleri göstermektedir. Malaygaskar (Madagaskar)’dan Hawaii ye kadar heryerde kendileri adacıklar imparatorluğu kurmuşlardır.

Kırmızı renkli olanlar ise Asıl Afrikalıların atalarının yaşadığı ve genişlediği sahaları göstermektedir. Avrupa’da da isim benzerliklerine bakılırsa oralarda da E geninden rastlanılacak durumu olabilir. Morlar Mante Kırmızılar Bantu aralarındaki fark Azerbaycan Türkçesinde olan men ile Türkiye Türkçesinde olan ben kelimesi arasındaki fark kadardır.

Lacivert ise Finlilerin atalarının Çin’den ayrıldıktan sonra yayıldıkları toprakları göstermektedir.

Burada özellikle Chadic isminin Chuvas – Cumavi, Caledonii kültürleri gibi isme sahip olduğundan kültür isimlerini de genetikleri gibi Keltlerden aldıklarını düşündürecek emareler vardır.

Daha yakından Step kültürüne tekrardan bakalım. Lezgiler (Yazgı / İazgy) ve Lazica ve Lagea klanları birbirinin benzeri isimler almışlardır. Bu kültürler kendi adlarını belirtmek isterken batıya göç edenlerine Lezgi denmiş güneye göç edenlerine de Laz denmiştir. Neden bunların İskit halklarından olduğunu da şuradan anlayabiliriz. Düz ova bölgelerde yaşayan step kültüründen gelenler büyük saldırılar olmadıkça başka ovalık yerlerde yaşamaya başlamıştır. Doğudan gelen Moğol ve İskitten dönmüş Türk kültürünün etkisiyle dağlara ve daha sıcak platolara göç etmeye başlamışlardır.

Mesela İskitler Azerbaycan topraklarında rahatlıkla yaşayabilir hatta yerleşebilir. Aynı şekilde Rajastan bölgesinde de yaşayabilir. Tamamen düz bölgeler. Trakya ve Macar Ovası hatta Avrupa’ya kuzeyden göç edip Fransa bölgesine bile gitmeleri çok olasıdır.

Hun akınları sebebiyle batıya göç edenlerin de Avar dahil hepsinin Macar ovasında durması da hem o bölgede yerleşip step aryanları denilen iskit gruplarının olmasından hem de kendileri yaşayabilir ortamda olmasındandır.

Yamnaya kültürü etkisine bakınca dört genetik ön plana çıkmaktadır R1a, R1b ve J2b ve G2a. Tabi G3 ün de oradan göç etme olasılığı olan kazakistan ve gürcistan üzerinden iran’a dayamasıyla söyleyebiliriz.

Türklerin ilk oluşumunun ise bir finli yada çinli grubun iskit kabilesine saldırması sonrası öksüz kalmış bir çocuğun 10 yaşındayken tahminen moğol bir kadın tarafından yetiştirilmesi ile oluşmuş bir durumdur. Dişi Kurt dedikleri kendi kültürlerinden olmayı tanımlayan bir öğedir.

Türkler İskit yani step aryanlarının genetiğinde olup moğol ve çin kültürü etkisiyle ortada yeni bir kültürün oluşması ile olan bir kültürdür. Cengiz han döneminde olan Moğol istilasında ise tam tersi Türk ve Aryan kadınlarını alıp evlendikleri için Türkleşmiş Moğollar yüzünden C3a geninin Türk olduğu zannediliyor.

Ancak Türklerin yoğun olduğu gittiği yerlerin haritasına baktığımızda esasında Step Aryan genetik havuzunda olan yerler ile benzer sınırları olduğunu görüyoruz. Bunu Hindistan üzerinden ele alabiliriz.

Bu göç yoğunluğunun ne kadar fazla olduğunu ise Türkler ve Moğol etkisiyle ilerleyen halkın Hindistana gittiği rotalar şu south asian ancestry map gibidir.

Ayırdığım üç renk vardır.

1) Mor renk ile ayırdığım Arap etkisi

2) Siyah renk ile ayırdığım Türk etkisi

3) Bordo ile ayırdığım Tibet etkisi

1) Arap etkili bölgeler

Bildiğiniz gibi Müslümanlık yayıldığında Emevi ve Abbasiler döneminde çok yoğun başka insan gruplarını yok edip kendi kültürünü egemen kılma hatta insanları göç ettirip yerleştirme durumu gerçekleştirildi. Bunlar tam da Emevi sınırlarının son noktasına kadar rahatlıkla görülüyor. Ancak orada Deccan ve Bohra’da da bu etkiler gözükmektedir. Ticari olarak etkiler fazla hindistan’da yayılmamış olacak ki Genetik olarak fazla Araplaşma hint bölgelerinde olmamış

Deccan ve Bohra’da olan dağılım da iki ihtimalle olabilir. Birincisi Deccan devleti ve ardından Hindistan’a geçen Haydarabad devleti imamları ile olabilir bir de Yaudheya adlı yerleşimde olan Yahudi kökenli 12 kayıp kabile denilen grubun sonradan iskit akınlarıyla güneye yerleşmesiyle olmuş olabilir.

Normalde pek yahudi bölgesi olma ihtimali düşük olsa da bu ihtimalin varlığı da bulunmaktadır. mö 700 lerde sürülen yahudilerin o bölgede yıkılan krallık sonrası 500 lerde aktif bir devlet kurma ihtimali yüksektir.

2) Türk Etkisindeki Siyah Bölge

Haritanın siyah bölgesine baktığınızda şu dikkati çekiyor. Step Aryanları doğuda magadha bölgesi, Tibet civarı ve Bengal ilerisinde yerleşimlerde bulunmamış gözüküyor. Yani steplerden gelen kimlerse hep o bölgelerde devlet kurmuş demek oluyor.

Delhi sultanlığı Tuğluk dönemine bakıyoruz tam da o step aryanları denilen bölgeyi kapsamaktadır devleti. Türk devleti olan Delhi imparatorluğunun en geniş sınırları ile ne kadar da uyumlu olduğunu da anlarsınız. Demek ki steplerden gidenler ile aryanlar olarak adlandırılabilirler.

Babür çok insan kesen devlet olmadığı için fazla bir genetik değişimine sebep olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Ancak 1605 – 1700 arası sürekli egemen olduğu topraklar da steppe aryan bölgesidir. Moğol denilse de Timur döneminde olduğu gibi Hazara Moğolları kadar genetik değişikliği yapan bir duruma sahip değildir.

1707 de ise yine kısa süreli de olsa hindistan’ın tamamına sahip olan bir devlet olmuştur ancak İngilizler tarafından kısa sürede Maratha devleti aracılığıyla yıkılmıştır.

3) Tibet etkili Hint alanı

Eski dönem halkları daha acımasız oldukları için saldırdıkları yerleri kendi yerleri gibi gördüğünden ya yok edip ya göç ettiriyorlardı. Aynı durum Türklerin kasırgaya isim verdiği zamanın en büyük felaketi olarak görülmüş Tufan İmparatorluğu ile benzer sınırlar içerisinde olduğunu görüyoruz.

Hatta pala kingdom da bir dönem Tufan imparatorluğuna ait olduğunu gösteren başka bir görseli de sizlerle paylaşayım

Emevi halifeliğin sınırları da bu haritada gözüktüğü gibi hindistanda olan Ortadoğu etkisi olarak gözüken sınırlarla birebir uyumlu olduğu çok belirgin.

Ayrıca bir dönem İpek yolunun ve Uygur merkezlerinin olduğu yerleri de ele geçirdikleri için o bölgelerde yaşayanlar sonra moğol istilası geldiğinde tahminen pakistan tarafına göç ettiği için o bölgelerdeki küçük azınlık gen değişimi de tahminen ondan olmuştur

Tekrar bu haritaya baktığımızda bu harita’nın tanımladığı kültürlerin hepsinin değişimlerinin 700 – 1400 arasında olan şekillenmeler sonucunda bu hale geldiği gözükmektedir. O süreç öncesinde olan etkiler ise kısıtlı olsa da yine vardır tabi.

Müslümanlardan kaçan İranlılar tahminen bu bölgeye sığındığı için Hindistan’da bu kadar yüksek yayılıma sahip olduğu da düşünülebilir. Şehirleşmiş olduklarından da nüfusları yoğun olması genetik havuzunda da çok normaldir.

Eskiden beri egemen güçlerin yavaş yavaş yayılmasıyla başlayan süreç kuzeyden kaçma etkisiyle hızlandığı da rahatlıkla söylenebilir. Ayrıca Sri Lankaya kadar gidip kendini garantiye almakta ne bileyim farklı bir durumdur.

Dünya içerisinde Türkleri Moğol genetik havuzu gibi gösterip bizi bizlere yabancılaştırmaya çalışmaları oyunu bir tuzaktır. Biz İskitler ve Step Aryanları kültüründen geldik ve hepimiz Tomris hatun olmasa da o kabile gruplarının akrabalık bağları olanların torunlarıyız. Lezgilerin, Alan /Osetlerin, Lazların da İranik kültürde olması ve benzer kültürel öğelerle bezenmiş geçmiş yaşamlarına bakılırsa ortak aile anne veya baba ile bağlı oldukları bellidir. Sarmatea olarak da bazıları Lezgi halkının kültürünü aktarmışlardır.

Kürtler’in kuzey kolu diye bahsedilen Kurmanji bölgesine bakıldığında da oraya Cimmerler, İskitler gibi halklar göç ettiği gibi başka kim bilir kaç tane kuzeyden gelen iskit ve benzeri halklardan göçen olmuştur. Çünkü orası daha düz ve etnik olarak yerleşebilecekleri alanlardır. Lazlar gibi sonradan dağlara sıkışıp minnacık alanlarda kalmamışlardır.

Sorani’lerden farklı olarak Kurmanji lehçesinin de farklılıkları baz alındığında esasında onlardan daha farklı bir yaşamda olan büyük bir topluluğu ifade eder. Onların da Türklerle genetik olarak Soranilere göre daha yakın akraba olması da tesadüfi değildir. Ermeniler o bölgede yaşasa bile kurmanjilerden daha uzak bir yapıdadır.

Kimmerler ve Gothlar birbirinin akrabası olarak I genininin temsilcisidir Doğu Anadolu bölgesinde aileleri. Alan ve Lezgiler gibi gruplar J2 genine yakın gruplardır. Alanların batı kolu J2a olarak yaşamışlardır.

İberya’da bulunan Vandal diye gösterildiği halde gerçekte Alan Krallığı bölgesini görüyoruz. Genetik tarihlere bakınca o bölgede J2a geninin yoğunluğu da gözükmektedir.

Aynı şekilde İspanya’da Goth’lar yani I2a2 Geni istilası ile devletleri yıkılıp güneye göç eden Alan ve Vandallar Tunus bölgesi merkez yaparak ortak devlet kurmuşlardır. Bu devletin genel yayılım alanlarında olan genetik ise yine j2a grubudur. Sonradan Arapların Müslümanlık ile ilerleyişi sebebiyle İtalya tarafına gidip kendilerini koruma altına almaları ve Afrika çöllerini aşıp Çad devletine doğru gitmeleri de mantıklıdır. Ancak Çöle gitme ihtimalleri düşüktür.

Düz bölge olan batı Kazakistan, Kuzey Kafkasya ve Azerbaycan topraklarında yoğun yerleşimleri dikkati çekmiştir İskitlerin. Ayrıca vergi vermeye zorladıkları topraklar da gördüğünüz gibi geniş bir alanı kaplamaktadır.

Lezgiler ile ukrayna’da yaşamış sarmatların aralarında bulunan bağlantı kopukluğundan dolayı iki ihtimal olmaktadır. Ya Romanya üzerinden Kıpçaklar gibi geçmiştir yada Romanya Dacia halkları ve dağlık arazisi izin vermeyeceğinden daha düz olan Polonya üzerinden aşağı geçmiştir. Benim görüşüme göre eskiden daha düz alana uyumlu olduklarından kuzeyden göç etmeleri daha mantıklıdır. Etliye sütlüye karışmadan ilerlemişlerdir.

Genel etkilerde pek çok genetiği barındıran ve esasında farklı kabileleri bir araya toplayan konfederasyon yapısıyla olan İskit step kültürlerinin temsilidir. O bölgelerden geçenler de dediğim gibi kız alıp vermeyle bütünleşmiş ortak dil sağlanmıştır. Dobruca bölgesi milattan önce tarihlerde bile İskit bölgeleridir. Ayrıca Tundra Ormanlığı sınırına kadar her yerde etkileri vardır.

O yüzden Moğollar güçsüz iken Çinlilerin saldırıları ile kuzey ve güneye bölünüp batıya göç eden hunların kuzey kolunun batıya göç etmesi gibi sürekli bir hareket içerisinde göç ettiğinden türk nüfusu yoğunluğu azalmıştır. Bu azalma sonrası o bölgede olan kıstırılmış halk ikisinin arasında oluşan güç boşluğundan faydalanıp moğol olarak tarihe çıkmış gibi duruyor.

Kısacası şunu söylemek istiyorum. Türkler Moğol değildir. Orta Asya’lı genetiği olan Muğlalı ve civarı olan kişiler hep Tunguz bölgesi gibi çok aşırı doğudan göç edip gelmiş kişilerdir. Gerçek Anadolu kültüründe çok sayıda Türk Orta Asya’dan göç etmiştir. O kadar genetik değişim olmuştur ki Altay dağlarında bulunan Tuva kültürü ile aynı bölgede yaşayan Türkmen grubu Cengiz han etkisiyle Q genini Türkmenistan’a taşımış, Baykal gölü civarında olan Kırgızlar ise güneye inerek Balkaş gölüne doğru gitmiştir.

Her toplumun en az 1000 km alanı Cengiz Han’ın nesline terk ettiği düşünülebilir bu göç sınırları sonrası.

Gerçek Antik Türklerin genetiğini aramak istiyorsanız Ancient Steppe Arian genetik havuzuna bakarsanız daha net görebilirsiniz. Kürtlerin kuzey kolu diye bilinen Kurmanjiler ve Alanlar da Türklerin en yakın kuzenleri olarak sayılabilir. Hindistan’da olan, Alan diye bilinen kültürün gittiği diğer topraklarda da başka durumlarda da bu ortaya çıkmaktadır. Umarım net anlayabilmişsinizdir.

Ayrıca Cannabis (Esrar) denilen maddenin yayılmasına bakılırsa ilk Yamnaya kültürü öncesi olan Şaman bir grubun Orta Asya’dan nerelere yayıldığını gösteriyor. MÖ 2000 lerde Orta Doğu, Doğu Avrupa, Japonya ve Hindistan’da yerleşen R1a kültürünün de Şaman kültüründe etkin bir grup olduğunu göstermektedir. Türkler olmasa da Rusların neden bu kadar bağımlılık yapıcı maddelerle ilişkili ve bu kadar bunlara dayanıklı olduğunu da ortaya koymaktadır. Tahminen R1a geni ve Şamanizm ve Moğol bölgesinin tarihçesine bakılırsa Rusların ilk yaşam alanının Altay dağları olduğu da ortaya çıkacaktır. Yamnaya’dan 15.000 sene evvel

Fenike – Fin – Ugor – Ugarit – Phoenix – Mari – Game of Thrones – İsrail – Carthage (Kartaca) – Samoyeds – Saami – Sami – Hami – Lapon – Lord of The Rings (Yüzüklerin Efendisi) Bağlantıları

Fenike – Fin – Ugor – Ugarit – Phoenix – Mari – Game of Thrones – İsrail – Carthage (Kartaca) – Lord of The Rings (Yüzüklerin Efendisi) Bağlantıları
 
******************************************
Ön Not:
 
Bir kültürü incelemek çok geniş açıdan bilgi sahibi olunca bölümlendirme yapmayı zorunlu kılıyor. Ugor ve Uygur kavimlerinin ortak kısımlarını araştırırken çok daha derin bir kültürel ağ karşıma çıktığı için bunları sizin ile paylaşmak istedim.
 
19 – 26 Nisan 2016 tarihinde yazmaya niyetlendiğim yazıyı çok fazla bilgi olduğu için sadece bir özet olarak geçiştirdim ve resimleri ile detaylıca anlatacağımdan bahsettim. Resimleri genel bir yazıda toparlayıp düzenleyebildiğimde atabileceğim.
 
O tarihte hazırladığım resimler üzerinde değişiklikler yapamayasam bile bilgi olarak düzgün olarak ifade edeceğim.
******************************************
 
Kartaca – Game Of Thrones Bağlantıları
 
Önceden Game of Thrones’un Carthage bağlantılarından size bahsetmiştim. Özet olarak tekrar bilgilendireceğim.
 
Qart – Hadast olarak ayrılan Kartaca’nın Qart kelimesi Game of Thrones’da geçen Dothrakilerden sonra Esteros’un Jade Denizi kıyısında bulunan en uç şehri olarak görülebilir.
Aynı zamanda Civilization oyununda Kartaca devletini Kadın (Kraliçe) yönetmesi ve Özgür Milletler olarak Roma kuruluşu döneminde kendilerine isim takmaları gibi durumlar esas alınınca ne kadar da birbiri ile uyumlu olduklarını görmüş oluyorsunuz.
 
Civ V Kartaca Kraliçesi Dido:
Kartaca devleti fenike kolonileri olarak oraya göçen grupların kurduğu bir devlettir. Bu da Fenikelileri biraz tanımamız gerektiğini göstermektedir.
 
Fenikeliler
 
Hatay – Lübnan bölgelerinde yerleşmiş kıyı toplumudur. İngilizce kelime biraz değişmiş ve Phoenica olarak söylenmiştir yunancadan geçtiği için.
Ugaritler
 
Ugarit toplumu Hatay bölgesinde yer alan ve Fenikeliler ile yan yana bir toplum olarak görebiliriz araştırmalarda.
Bu haritada görüldüğü üzere bu kültürler birbiriyle ortak ve olmasa bile etkileşimi yüksek olması muhtemel.
 
Şimdi gelelim geçmişten geleceğe yazımıza.
 
Fenike – Ugarit Halkları ile Fin – Ugor Kültürü Bağlantıları
 
Fenike ve Ugarit toplumları her ne kadar uzak gözüküyor olsa bile Fin devleti ve Ugor devletlerinin birbirinin içine girmesi ve yan yana yer alması bir nevi tarihin bir cilvesi olarak adlandırılabilir.
 
Geçmişte Fin Ugorlar’ın ne kadar güneye inebildiklerinin bir göstergesi olarak adlandırabiliriz.
 
Genetik haritalandırmalarda da Mısıra kadar yüksek oranda genetik havuza dahil olan grubun olduğunu göstermektedir.
 
Ayrıca MÖ 3000 yılında kurulan Mari Kültürü ve şu an Tataristan yakınlarında bulunan Mari – El kültürünün de Fin – Ugorlardan olması da bu tezimi güçlendirecek durumdadır.
 
Mari Kültürü
Mari – El Cumhuriyeti
Ugaritler Yamhad ve Fenikeliler de Amurru kültürü olarak gösterilebilir bu haritada.
 
MÖ 10000 lerden kalan I genli insanların tufan sonrası ortadoğu’da MÖ 3000 yaşayan kültür artıklarını görüyoruz orada.
 
Yani Fin – Ugorlar aynı zamanda Fenike ve Ugarit halkları ile geçmişten sağlam kökler ile bağlılar.
 
Fenike – Phoenica – Phoenix (Zümrüt – ü Anka Kuşu)
 
Fenike kelimesinin Latinceye çevirdiğinizde Phoenica kelimesini görürsünüz. Eski Yunan dilinde ise yazılımını görünce iyice şaşırdım Phoenix.
 
Phoenix aynı zamanda Zümrüt-ü Anka kuşu olarak bilinen kuşun adıdır.
 
Yanıp yanıp yeniden küllerinden doğan bu kuş ile Fenike kolonilerinin adının aynı olması bir tesadüf olamaz.
 
Demek ki yıkıldığı halde yeniden kurulacağına inanılan bir devlet hükmü altında burası.
 
Aynı zamanda Zümrüdü Anka kuşu hakkında bahsedilirken pek çok renkte olarak çizilir.
Linkte rahatlıkla görebilirsiniz
Bu çizimler Tavus kuşuna ne kadar da benziyor.
Dürzi ve Şeytana tapanların esas hayvanı Tavuskuşu hakkında bahsedecek pek bir şey yok sanırım.
 
Bu Zümrüdü Anka kuşunun diğer adı ne biliyor musunuz arkadaşlar ?
 
Simurg !
 
Bu nereden aklımıza geliyor diyorsanız hemen bahsedeyim
 
Yüzüklerin Efendisi’nden (Lord of The Rings)
 
Yani orada cücelerin halkının ele geçirildiği bölgelere konan Simurg Ejderi aslında Zümrüdü Anka kuşu simgesine sahip olanlar yani eski tarih adıyla Fenikeliler (Bkz: Phoenix)
 
Yani İsrailliler Fenikelilerin olduğu toprakların da kendilerinin olduğunu iddia ediyor oldukları göze çarpıyor.
 
Gelelim Yüzüklerin Efendisinde olan diğer çarpıcı Fin Ugor kültürü ile ilgili kısımlara.
 
Elf diyarı yazılarının Fin dilinden alınması aslında bir tesadüf değildir.
 
Elf diyarının aslında Fenike Tanrısı ” El ” in adını taşıması da bir tesadüf değildir.
 
Elflerin Orta Dünyadan batıya göçmesi de tesadüf değildir. Hatay Filistin arasından göç ettik diyorlar kısacası.
 
Ayrıca batıya göç edenlerin de eğer Fenike yani Simurg ile bağlantıları varsa o zaman Kartacalı olduklarını da rahatlıkla iddia edebiliriz.
 
Lord of The Rings içerisinde Elfleri yönetenin bir kadın olması da aslında bir tesadüf değildir.
 
Yani Elfler eşittir Fin kültürü insanlarının ve Fenikeliler olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Neden Simurg ile Cücelerin altınlarına (zenginlikleri – madeni) konma hikayesini yapmışlar bilemiyorum ama geçmişleri ile alakadar bir durum olduğu açık.
 
Gel gelelim en son noktaya.
 
İsrail ile ne bağlantısı var?
 
Yüzüklerin efendisi, Game of Thrones (Taht Oyunları) ve benzeri kültür kitapları aynı zamanda Amerika ve İngiliz içlerinden destekli olarak hazırlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
 
Birmingham’lı İngiliz J. R. R. Tolkien ve Bayonne, New Jersey’li Amerikan George R. R. Martin bu hikayelerin yazarlarıdır.
 
Ayrıca için ilginç yanı GoT (Game of Thrones) içerisinde İngiltere ve Akdeniz benzeri haritalandırma yapılmış ve LOTR (Lord of The Rings) içerisinde ise Fin bölgesi ile Doğu Akdeniz bölgesi karışımlı bir harita yapılmıştır.
 
İçlerinde bulunan kahramanların davranışları da birbirine benzer ve kısa boylu mavi gözlü olarak resmedilmiş olmaları da aslında aynı insan türünü tanımladıklarını göstermektedir.
 
Sonuç
 
Avrupa’nın eski kültürünün İspanya’dan Ural ötesine, Filistin’den Kuzey Buz Denizine kadar yayıldığını rahatlıkla söyleyebilirim.
 
Burada gördüklerim kadarıyla bu kültür filmleri hep maziye özlem ve kendi tarihleri ile gelecekte olan hayallerini birleştirmiş olmalarıdır.
 
Kendi aile göçlerini bildikleri kadar genetik araştırmalarda da bu durumları ortaya çıkaran durumlar mevcut.
 
Fin – Ugor – Sami – Semud – Samood – Thaamod Bağlantısı
 
Ayrıca şu durumu da size belirtmek isterim. Kuran’da geçen Semud kavmi ile ilgili en net ve çarpıcı ifadeyi Teuton (Titan) dili olan Germanic (eski Almanca) dil üzerinden söyleyebilirim.
Burada görülen Samod ifadesi ” Together ” yani kardeşlik manasına gelmektedir.
 
Aynı zamanda Samoyed kavmine (bkz: samoyeds) gerçekte İngilizce Saamod demektedirler:
Sağda examples kısmında “saamod – saamid” olarak göreceksiniz. Samoyed kavramının Rus dilinde olan yanlış tercümenin bir ürünü olduğu açık bir şekilde Wikipedia ve diğer türlü kaynaklardan da olduğunu belirtiyorlar.
 
Bu ayrıca Lapon (El – Fin, Elves , Elf) bölgesinde Saami halkının yaşamasını ve Hami – Sami kültürünün Kuzey kolu olan (I gen – Saami) kısmını tam olarak belirtmektedir.
 
Aynı zamanda Arap ve Sami kökenli diye adlandırdığımız (Hami kültürü – J geni – Ad Kavmi) kesim de güney kolunu oluşturmaktadır.
 
Yani eskiden Ad ve Semud kavminin çöküşü hakkına detaylı bilgi elde etmeniz demek aynı zamanda Avrupa’ya gelen R1b ve R1a geni istilasının ve kadim tarih ile uyuşmasını da buna bağlayabiliriz.
 
Dinde olan Cin ataları olan Şeytan ile Çinden göçen Scythians (İskit – Saka) kültürü hakkında da benzer kelimeler olması bu tezi doğrular biçimdedir.
 
Aynı zamanda MÖ 9600 yılında Urfa civarında Uzak Doğu güneş takvimi kültürünün izlerinin de bulunması (Göbeklitepe 12 Sütunu) bende o dönemlerde yaşanan güç kavgasının nasıl şekillendiğinin de bir göstergesi olarak beliriyor.
 
Darısı tarih yazan ve tarih araştıranların kavramasında.
 
Aynı zamanda tarihsel kurgu film izleyenler de dahil bu duruma.
 
Resimleri Ugarit ve Uygur bağlantıları ile Türkler ve Finlilerin N geni hakkında olabilecek durumları yazdığımda anlatacağım.
 
Mikro olarak araştırmalarda detaylandırma yağtığımda çok fazla lügat ve benzeri kesişimleri görsem de Yazı çok uzun olduğundan burada şimdilik bırakıyorum.
 
Normalde bunun 5 katı kadar daha yazmam ve resme boğmam gereken yazıyı devam ettirdiğim taktirde okuyan da yazana da yetecek bir durumda değildir.
 
Fakat gerçekten uygun olursam hepsini de diğer parçalarıyla yazmayı düşünüyorum.
 
İyi Günler dilerim.

Türkçe Lügatı ve Dünya Tarihi Hakkında Küçük Bir Tez

Bu tamamen geçmiş ile ilgili tahmin makalesidir. Kanıtlanana kadar gerçekliği tartışılabilir. Eleştirecekseniz bu konuda benim safsata yaptığım ile ilgili değil bu bilgilerin olabilme ihtimali üzerinden eleştirin.

Dünyadaki insanlar orijin olarak dillerindeki bazı kelimeler başka yerlerden gelmiştir. Bunların mesafe veya zaman farketmemesi aslında insanların birbiri ardına takip etmesi ve birbirinin yerinde gözü olmasından kaynaklıdır. Tüm dünyayı fethedeyim derken hareket eden insanlar bir yandan diğerlerini etkisi altına alırken diğer yandan kültürlerin yayılması ve dünyanın her tarafında insanların bulunmasını sağlamıştır. Şimdi yazacağım tez din harici destanlarda anlatılan Arap kültürü üzerinden tarih anlatma ve bazı inançların nasıl oluştuğuna yönelik olacaktır. Konuları şu şekilde olacaktır:

1) Güzel ve Kutsal Kelimesinin Kökeni Quotzal ve Maya Dilinden Gelme Teoremi
2) (Scythian) Şeytan Kızılderililerin Eski İsmi Teoremi

3) Animism ilk Hayvan Evcilleştirilmesi Sonrası Şükretme İnancı Teoremi

4) Şamanizm ve İlk Uzay Keşifleri Teoremi
5) Toplumun Eğitimi Akıllı ve Bilgili Annelerden Geçer

1) Güzel Kelimesinin Kökeni Quotzal ve Maya Dilinden Gelme Teoremi

Güzel kelimesinin manasını hiç düşündüğünüz mü? Kelime köklerine ayırmaya çalıştığında sadece Güz ve el kalacaktır ve bunlar da güzel tanımı ile alakalı olmayan iki kelime olacaktır. Güzel kelimesi bir çağrışım yaptığı zaman ancak gerçek dil özelliğine kavuşabilir. Bunu da Maya dilini araştırırken gördüğüm bilgilerde farkettim “Quotzal” bir tanımı olmakla birlikte bazı isimlerin başına sıfat olarak gelmiştir. Nahualt dilinde “büyük parlak kuyruk tüyü” anlamına gelir. Mesela Chapul-Tepec (Hırsız veya Çekirge Tepesi) gibi Quotzal-Tepec (Güzel/Kutsal Tepe) kelimesi bulunmaktadır. Bu kelime mana itibariyle parlak kırmızı yeşil renkli bir kuşa verilmiş olmasına rağmen güzellik sembolu olarak kullanıldığı için orada bu isim sonra dilde kullanımı yaygınlaşmış ve sonra batıdaki türkler aracılığıyla kullanımı güzel olarak kalmıştır. Maya diline bakıldığında boş zamanlarda daha çok şiirler ve süslemeler ile dil zenginleştirilirken kelimeler değişime uğramış ve ifade de zaman içerisinde daha farkı hal almaya başlamıştır. Örneğin Teotihuacan adlı tapınak kelimelerinde sessiz yumuşaması, o->r değişimi yada tamamen silinmesi durumunda bir sesli harfin sonrasında Dedi-Hakan anlamına gelir. Aynı şekilde bir kabilenin ismi Athabaskan yani Ata-Başkan olmak üzere adlandırılmıştır. Bunların manasına bakıldığında da kelime olarak aynı şeyleri ifade ediyor genellikle. Tabi bu yol ile Teokrasi Der-Kras veya Dekras olmaktadır. Onun da bir manasına bakmak lazımdır. Tenochitlan yani Denizli-Alan kelimesi de etrafında göl olan bir adada kurulmuş bir şehirdir. Yani kelimelerin geldiği yerlere bakıldığında Maya uygarlığı ile Türklerin arasında kelime benzerliği fevkalade çoktur. Bunlar tamamen kendi araştırmalarım sonucu değişime uğrama ihtimali olan kelime bütünleridir. Köken olarak çok farklı kelimeler hatta araştırmalar olsa da bu konuda daha da derinlikler araştırılması gerekmektedir.

2) (Scythian) Şeytan Kızılderililerin Eski İsmi Teoremi

Arap toplumu din dışında da efsanelerinde genellikle şeytanlardan bahsederler. Bu efsanelerde şeytanların kandırdıkları ve insanların birliklerini bozup akılları ile insanları yenmeyi başaran kızıl görünümlü boynuzlu ve kuyruklu varlıklar olarak tanımlıyorlar. Bu tanımlara bakıldığında boynuz kısmı kurt adam kafası gibi o dönemlerde avladıkları hayvanın başını kafalarına takma adeti yüzünden olsa ki çift boynuzlu olarak hepsi biliniyor. Aynı şekilde insanların bazılarında genetik bozukluk olarak kuyruk çıktığı bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey. Tabi bu da kültürel olarak tanımlama olsa da yine de gerçekten böyle olan insanlar da var ünlü bir kadın yabancı artistte (keisha) olduğu gibi. Bu insanların tipik özelliklerine bakıldığında bir şekilde köklerinin Afganistan’a dayandığı görülürse (ki Arapların da kökeni oraya dayanır) orada yaşayan insanların ayrılmadan önce birbiri ile alakadar olduğu belli olmaktadır. Bahsettiğim şeytan diye adlandırılan kişiler kimlerdir onlar şimdiki Avrupa’nın kurulmasındaki temel ikinci göç dalgası insanlarıdır. Scythian diğer bir tabir ile şu anki dünyanın %70 ine hakim olan kesimin kökeni. Diğer yandan Kızılderililer ile Şu anki Avrupalıların genetik kökenlerinin de aynı olduğu kabul edildiğine göre Araplar ile aynı yerde yaşayan halkların bir kısmının araplar gibi sarı derili olmasına rağmen Yerli Amerikalı ve Avrupa kökenindeki Q ve R toplumlarının ataları da Kızılderili olmaları da aynı şekilde normaldir. Yani burada aslında şeytan diye kastedilen kişiler Avrupalılardır. Aynı şekilde şu an yapılan eylemlerde Roma’da bulunan Papa Hun ve Osmanlı akınlarında her zaman diğer tarafı sindirmek için türlü tuzaklar ve entrikalar ile uğraşmış ve başarmıştır. Şimdiki Avrupanın kökenleri de belki akıllı oldukları için diğer insanları birbirine düşürerek böyle bir şeyi yapmaya kalkmış olabilirler. . Bir başka bakış açısı ise Rus kafir kelimesi ile Raj kapoor kelimesinin aynı kökene ait olmasıdır. Tüm bunlar esas alındığında aslında Avrupalıların Arapların gözünde istenmeyen insanlar oldukları açıkca belli oluyordur.

3) Animism ilk Hayvan Evcilleştirilmesi Sonrası Şükretme İnancı Teoremi

İnsanlar yaşamları boyunca bir şeylere inanarak veya bir şeyler yaparak zamanını geçirirler. İlk başta toplayıcı sonra avcı sonra tarım sonra da endüstri hayatımıza girdi. Bunlar ardı ardına ilerlerken insanlar eskiden doğa ile iç içe yaşama ve onların verdiklerine karşı teşekkür etme olayını abartılmaya başlanılması olayıdır. Yani inek süt veriyor diye ona teşekkür etmek bir yüceliktir ama onu kendinden daha yüksek görmek bir şekilde kendini aşağılamaktan öteye geçmemektedir. Bu gibi şeyler hindistanda çok yaşanmış ve hayvan sevgisi de insan sevgisi de aşırıya kaçtığı için insanlar orada değersiz hale gelmiştir ve doğa ile ilgili olaylara çok daha farklı çözümler geliştirmiştir. Şu anki Avrupa tarzı kentleşmenin çok dışında bir kültür bulunmakta. Mesela Tuvaletler foseptik çukuruna yapmakta ve onları bağ bahçe topraklarına gübre olarak kullanmaktalar. Bunun gibi şeyler dolayısıyla insanlar hayvanlara teşekkür etmiş ve ona secdeye kapanacak kadar bağımlılık göstermişlerdir.

4) Şamanizm/Paganizm ve İlk Uzay Keşifleri Teoremi

İnsanlar etrafını inceleme fırsatı elde ettiğinde diğer varlıkların dışında bir de uzay dikkatini çekmiştir en çok. Dünyada olan olaylar ve yıldızlar ile bağlantısı özellikle tarım devriminden sonra iyice önem kazanmıştır. Sonraki devirlerde insanlar bu olayları geliştirerek astronomi ve astrolojiye başlamışlardır. Bu olaylar geliştiğinde ise insanların kültleşmeye başlayan bazı pagan sembollerini keşfetmek ve belirli sayılarda köşeler bulunan şekiller yapmaktaydı. Tabi bu insanların basit çizimlerden sonra gelişmesiyle değişecekti ama o dönemlerde böyle kaldı. İnsanlar uzayda o dönemde teleskop gibi bir şey bulmuş olmalılar ki bazı gök cisimlerini dünyada şu anki teknoloji ile keşfedilen şekil ve tanımları ile bulmuşlardır. Bunlar da gök tanrı gibi uzaya ve uzay üstü varlıklara inancın temelini oluşturmuştur.

5) Toplumun Eğitimi Akıllı ve Bilgili Annelerden Geçer

İnsanlığın gelişmesi için erkekler çalışma ve eve yemek getirmek ile yükümlülük biçilmiştir asırlarca ve bu görevin karşıtı olarak da kadınlar da evde doğurgan yapıda oldukları için hareket kabiliyetleri kısıtlı olduğundan bakım ve eğitim görevini üstlenmişlerdir. Bunlar sonradan erkeklerin askeri kesime kaymasına kadınların da şehirlerin oluşmasına sebep olduğu aşikardır. Toplumlarda şu anda bile aile eğitiminde iki kişi çalıştığı zamanlarda bile kadınlar çocuğa bakımı üstlenirler. Bu bakımda yaptıkları davranışlar sonradan büyüyecek çocuğun karakterini ve eğitimini belirler. Yani anne bir şekilde iyi eğitimini çocuğa aktarırsa ve akıllı davranırsa çocuk da ona benzer hareketler yapıp güçlü ve akıllı bir birey olacaktır. Şu anda dünya üzerinde çoğu kişi eğitimsiz oldukları için başarısız oluyorlar dünyada. Türkiyemizde de durum pek farklı olmasa bile eski eğitimli halkların ailevi gelenekleri yüzünden bazı kesimler akıllı ve kültürlü olmuşlardır. Onun için anne her zaman önemlidir ailede. Seçilecek kadın da ona göre güçlü, eğitimli ve akıllı olmalıdır.