Süleyman Şah Türbesi

Süleyman Şah Türbesi

–

Ne oldu? Fırat’ın doğusuna operasyon yapacağım dediği halde bir hareket oldu mu?

–

Olmadı tabi ki.

–

Stratejik hamle yapmak için ilk önce akıl lazım, irade lazım, beceri lazım ve vasfı yerine getirebilmek lazım. Devlet başı isen öyle kolay değil yönetmek. Söz değil uygulama yapmak.

–

Fonların hepsini tek merkeze bağlayıp bankalarda tekrar tekrar kullanarak, ucuz bir kaç işlemi hukuk ve insanlık dışı kararlar ile kendi yandaşlarına kredi ile iş vererek hallederek hemen zenginleşince yönetici olmuyorsun.

–

AKP tüm ekonomiyi ve gücü sizden aldıkları ile kurdu. Evet sizler destekliyorsunuz farkında olmadan kendinizi ateşe atarak.

–

O malları da bizlere geri vermedikçe hakkım da helal değildir onlara.

–

Allah onların hepsinin kısa sürede dengelenmesini ve adaletini sağlayacaktır.

–

Gelelim neden bu yazıyı yazacağıma ve isteklerime.

–

Bu planı uygulayacak olursa tüm yandaşlar dahil çevresindeki tüm herkesin mallarını devlete ve halka bağışlayacaklar. Bağışlamazlarsa Allah bu hakkın vekili olacaktır.

–

Süleyman Şah Projesi

–

Devletin Fırat’ın doğusuna operasyon yapması için ilk adım topraklara girme sebebinin olmasıdır.

–

Tüm PYD’nin gözü önünde Amerika’nın yardımıyla girmek ise bizde büyük bir prestij kazancı ve karşı tarafta moral çöküntüsü yaratacaktır.

–

Projenin adını söylüyorum gençler.

–

Süleyman Şah Türbesinin eski yerine götürülmesi.

–

IŞID tehlikesi bertaraf edilmiş Suriye’de eski Suriye topraklarına dönülecek olduğunda türbenin de eski yerine getirilmesi gerekecektir.

–

Hukuki olarak orası bizim toprağımız olduğu için de Suriye devleti asla bize karışamaz. Rusya da Amerika da bu duruma ses edemez.

–

Biz ise vatan topraklarımızı yeniden ele almak için bu harekatı yapacağız.

–

Süleyman şah klasik bir konsoloslukta bile bulunan özellikleri ekleme yapacağız. Türbe etrafını kale gibi koruyacak duvar ve savunmayı eklememiz de normal olacaktır.

–

Amerika bu operasyonda oraya gidene kadar PYD’lileri eze eze gitmemizi istemiyorsa bizim yanımızda olup askerleri onlara karşı saldırmasın diye korumaya da muhtaç durumdadır.

–

Süleyman Şah türbesini bilen bilir. Eskiden Caber kalesinin oradaydı. Baraj yapıldığında ise Sarin şehrinin tam kenarına aktarıldı Suriye ile anlaşılarak.

–

İşin garip yanı İŞİD’den kaçırılan o bölgede Türbe İŞİD tarafından yıkıldı ve PYD orası vasıtasıyla Membiç’e geçti. Yani adamlar Ahmet Davutoğlu aracılığıyla aslında Fırat’ın batısına PYD aracılığıyla Türkiye’nin etkisini kırarak operasyon çekme kılıfını oluşturmuşlar.

–

Şimdi o Membiç’i doğuya bağlayan (Rakka ve Ayn-el Arab yolu) kavşak köprüsü olarak stratejik bir merkezdedir.

–

–

Orası IŞID olayının da gösterdiği üzere güzel bir savunma yapılması için güçlendirilmesi gerekerek kale gibi inşa edilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Kale gibi inşa edildiği anda Membiç yolu bize gözükür.

–

PYD artık Fırat’ın batısını bize terk etmez ise tamamen orada Suriye ile Türkiye arasında kıstırılmış durumda kalır.

–

–

Bizim yapmamız gereken şimdi Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı gibi önceden bölgeyi diğerlerinden koparmak ve ona göre davranmaktır.

–

Gerekirse biraz da ağır silahlı savunma ve kuleler ile desteklemeli bir sistem getirilebilir PYD’nin yaptığı gibi.

–

Türkiye’nin hakları ve bekası için yazdığım pek çok yazı gibi telifi bana aittir. Yazdıklarım toplumun ebed-i müebbed bir kültür olması içindir. Geleceğe taşımak için her yaptığım adımı uygularken isim hakları da bana ait olduğunu her zaman hatırlamaları da yararlı olacaktır.

–

Kuralsızım diyorsa yapacak bir şey yok. Onun kuralları yoksa kendisi de Allah’n kuralları ile cezalandırılacaktır.

–

Boş boş konuşacaklarına ne yaptıklarını söylesinler. Devletin dış politikasında stratejik yokluk içerisindeler. En azından ben diyorum ki kendim için para kazanmamış olsam da devletim için bu planları bu projeleri yaptım. Bir tanesi de tam da burada duruyor.

Zeytin Dalı Operasyonu Hakkında

Zeytin Dalı Operasyonu Hakkında

Zeytin dalı operasyonu neden bu kadar yavaş ilerliyor ve zeytin dalı harekatında neler yapılabilir hakkında yazmayı düşünüyorum.

1) Zeytin Dalı Harekatı Neden Bu Kadar Yavaş İlerliyor?

Afrin bölgesi konum itibariyle Hatay’a ve Gaziantep’e sınır olarak bulunmaktadır.

Hatay’a ve Gaziantep’e gidenler bilirler. O bölgeler tepelik ve dağlık arazidir. Nurdağları ve doğusunda bulunan küçük dağlar bölgeyi tanımlamaktadır.

Peki ya neden dağlardan bahsettim?

Dağlar çatışma süreçlerinde pusu kurma mekanları olarak bilinirler.

Ayrıca orman ve ağaçlar varsa bu konuda daha büyük planlara imkan verirler.

ÖSO birliklerinin ardında olan Askerlerimizin dahil saldırı altına gelebilmesi ve helikopterimizi vurmalarının sebeplerinden en önemli olanı budur.

Hepsini rahmet ile anıyorum.

Harekat tepeler alınmadan ilerlediğinde çok zor olurdu. Tepeler alınmaya çalışıldığında da uçakların attıkları bombalar ile gördüğünüz manzara ile karşılaşıyorsunuz.

Tepenin bir yerine bomba atılıyor tepenin diğer tarafından dumanı çıkıyor.

Burseya dağına (Busreya da deniliyor) bu yüzden işgal edilip üç beş defa geri çekilme harekatı yapıldı.

Bülbül bölgesi ele geçirildiğinde de kaç defa yakındaki tepeden saldırı yapıldı TSK mevzilerine.

Aşağıdaki haritada gördüğünüz gibi özellikle batı kesimi tamamen tepelikler ile çevrili durumda. Bölgesel etkileşim ve tepelerde pusu kurma ile karşılıklı destek olma endekslerini hesapladığımda böyle bir durum çıkıyor ortaya.

Özellikle bülbül bölgesi şu an harekatın en yavaş ilerleme potansiyeli olan yeridir. 3, 4, 5 ve 6 numaralı tepeler ise dikkatli ele geçirilmesi gereken yerlerdir. Çünkü birinden roket sıkılsa diğerinde olanları rahatlıkla vurabilecekleri uzaklıkta bulunmaktadır.

Bir tepeye saldırılırken diğer yakın stratejik tepeler uçak, obüs ve havanlar ile baskı altına alınmadan saldırılırsa uzaktan tank helikopterlere sıkmaları çok olası gözükmektedir.

Harekatta en çok ilerlenen bölge en zor bölgesi görülmektedir.

Doğuda bulunan Minik Havaalanı (Minnig diye çevirmişler) bu bölgenin değerli alanını oluşturmaktadır. Burası iki sebepten çok değerli.

1) Eskiden ÖSO bölgesi olduğu için

2) Lojistik yardım sağlanabilecek stratejik bir havaalanı olduğu için.

Bir yandan da şu ihtimali neden yapmadıklarını düşünüyorum.

Önemli bölge 1 ve 2 olarak gösterdiğim bölgeler ele geçirilmesi gerektiğidir. Afrin ile Suriye arasında kalan stratejik yollarda kontrol yapılması gerekecektir ileride.

Süpürme operasyonu yapıldığında o yolları açık bırakmak gerekmez. Zaten aralarında olan boş bölgeler olacağı için Teröristler koşarak kaçabilir oralardan yada arabalarını o bölgeden geçirirler.

Arabalarını dağlara çıkaranların çoğu da terörist olacağı için süpürülme yanında onun sivilden ayrılmış olarak imha edilmesi için de fırsat sunacaktır.

Siviller ise tanım olarak zaten saldırgan olmayan pasifize edilmiş yani nötralize insanlardır. Bizim tabirimiz ile Masumlardır.

Masum vatandaşlar da zaten denetleme noktalarına saldırma veya benzeri bir durum etmeyeceği için denetlemeler yapıldıktan sonra av ve benzeri hafif silahlar gibi sivil yasalara bağlı olabilecek eşyalara izin verecek şekilde geçirilebilir.

Herhangi bir gümrükten geçer gibi işlemler yapılması burada makul olanıdır.

Niye bunları söylüyorum biliyor musunuz?

1) Şimdi askeri konvoy geçişi gibi PYD Esad topraklarından doğudan gelerek batıya desteğe geçti.

2) ileride sivil yardım için gelen konvoy denetim hakkına sahip olmak gerekecek.

Operasyon uzadığı müddet sivil yardım konvoyu diye Amerika o bölgeye silah sevkiyatı yapmaya başlayacak.

Bizim şimdiden onları kontrol edip araçların içeriğine denetleme yapılabilmesi için önemli bölgelerin ele geçirilmesi lazım.

Aynı zamanda ele geçirilen bölgelerde Afrin kasabasının denetimini de yapabilecek konuma gelebiliriz.

Tek sıkıntısı var o bölgeye cep oluşturulduğunda sağlı sollu saldırılar yapılarak zaiyatların fazla olabilme olasılığı. Bu olasılık ihtimali dahilinde o bölgede drone yani SİHA faaliyetleri sürdürülüp direkt atanlar tespit edilip suç üstü yapılarak geri iade yapılması planlanabilir.

Saldırı yapma menzili (minimum 2km) çevresini ÖSO’nun koruduğu bir yapı oluşturulmalı.

Bu cep ileride Esad kuvvetleri Afrin’in kaybedileceğini anladığında eğer o bölgeye asker sevkiyat yapmak isterse hemen kapatmak için de yararlı olacaktır.

Her ihtimale hazırlıklı olmak gereklidir.

Esad bölge kapma yarışına girer veya direkt teslim alırsa bile Fırat Kalkan operasyonu sırasında olan PYD ile karşılıklı yapılan bayrak yarışı gibi durumda bizi yine avantajlı konuma sevk edecektir.

Ayrıca ileri dönemde PYD’nin minik havaalanı ile kasabaları arasında engel olacağı için herhangi bir yabancı devlet uçağı malzemeleri o bölgeye geçemeyecektir.

Belki de Afrin’e 24 saat hoparlörler ile hutbe okutursunuz o cepler üzerinden 😀

ÖSO kuvvetleri ile ilgili olan diğer bir uyarı

İdlib kırsalının güneyinde sürekli İŞİD yine içeri girmeyi deniyor. PYD’nin koruduğu doğu bölgesi işgal edilirse tahminimce yine onları bizim üzerimize salacaklar Esad üzerinden.

Altta bulunan yazıda olan kısım eskiden “i think isil goings to FSA lands supported by ASAD” şeklindeydi.

Maarat El Numan ve doğusunda olan tepelerde bu konuda şimdiden geleceğe yönelik önlem alınır ve tepelere de savunma tepesi kurulursa bölgede ÖSO sınırlarını da yaklaşık benzer olarak tutmasını sağlayacaktır.

Sınır güvenliğine dikkat etmek gerekli. Operasyon başladığından beri gizlice terör örgütleri silahlı olarak bölgeden geçmeye çalışacaklardır araçlarla. Duvarların olduğunu düşünerek söylüyorum bu sızmaların olma durumunu.

Bu operasyon kısa vadeli bir operasyon değildir. Tahminimce 5-7 ay içerisinde zor yarısı bitirilecektir.

Hakkari dağları kadar zor bir bölge olmasa da her tepede kurulan pusular ve kasabanın içerisinde olan tuzakları düşünüldüğünde oradan ayrıca farklı bir zorluk olarak ortaya çıkmaktadır.

Dağları olan küçücük bir bölge demeyin. O tümsekleri yaslayıp düzlediğinizde alan 1/3 oranında büyümüş oluyor.

Rakka bölgesi çöl ve düzlük olduğu için çok rahat insan görüşü için yardımcı bölgelerdir. Oralarda 10 km çatışma demek buranın 1 km ilerlemesine denktir.

Gözlem bölgelerinde de sürekli Siha operasyonları ile gece nöbeti tutularak geçişlerin sayısı hakkında ent bilgi edilmesi de çok rahat olacaktır.

Umarım başarılı bir operasyon olur.

Bir yandan da Suriye’de kalıcı barışın artık gelmesi dileğiyle.

Son gelen bilgiler üzerinden de değerlendirmemi yapayım.

Fırat havzasını gösterdiğim harita operasyon başladığı döneme aittir. Tahminlerimde kimin nereye gideceğini yazacaktım. Esad’ın YPG ve IŞID ile anlaşması olduğunu yazımın haritasıydı. Sonradan durum biraz değişti.

Esad PYD’yi batıya geçirdi sonra doğuya saldırdı. Yani iki taraf çatışırken üçüncü taraf olarak arkadan vurarak toprak ele geçirmeyi düşündü. Tabi işler istediği gitmedi ve Amerika bombalamasıyla operasyonu durdurdu büyük bir devletler arası çatışma çıkmasın diyerek.

İsrail – İran gerilimi yine had safhada. Suriye tarafında İran tesisleri bombalandı ardından da İsrail uçağı düşürüldü. Amerika kuzeyden sıkışınca İsrail güneyden yetişiyor görüldüğü üzere.

Esad ise herkesi elemine etmek için anlaşmalar yaparak birbirine saldırmasını izleyip sonra arkadan temizlik yapıyor. İşid ile de öyle PYD ile de öyle şu anda gördüğüm kadarıyla.

-Mek -Mak Bilinçaltı Operasyonu Yapmak

-Mek -Mak Bilinçaltı Operasyonu Yapmak

 

Bazen “üst akıl” lafına çok kızdığımı bilirsiniz. Özellikle bazı camialarda yazılan yazılar, söylenen sözler ve yapılan programlarda bu çok aşırı derecede kullanılmaktadır.

 

Komplo teorisi kanallarında örgütler hakkında bilgi bulduk deşifre ediyoruz derken aslında onların propagandaları yapılmaktadır.

 

Kanalların ve programların adını vermeyeceğim fakat çok Osmanlı ve tarihsel iz düşümler üzerinden bölümleri var onların.

 

Kapitalist sistem reklamları için de bu kullanılmaktadır.

 

Yazılar yazılırken ya bilgi vermek yada deşifre etmek gibi gösterilen bazı yazılar yazılır. Kelimeleri okuduğunda birisinin o yazıda iyi algı veya hayranlık uyandırabilecek kadar şiddetli şekilde yüklemlere sahiplerdir.

 

Özellikle ekşi sözlük eski kullanıcısı olarak fark ettiğim bir durumu yazacağım.

 

Ekşi şeyler normalde sözlüğün moderasyonu (yöneticileri) üzerinden hazırlanıp eklenen yazılardır.

 

A- Batman Hakkında Nüfuz Yazısı

 

Batman’ın bölümleri hakkında yazı hazırlamış birisi. Bu yazıyı beğenen yöneticiler de eklemiş. Para ile veya kendi kültürlerini yayma amacı ile de bu işi yapmış olması muhtemeldir. Şimdi gelelim içeriği incelemeye.

 

İlk önce içerik hakkında bilgi vereceğim. Direkt tıklayıp o mesajlar üzerinden etkilendikten sonra aşısını yapmak faydalı olmayabilir.

 

Özellikle meraklı olmanız muhtemel ve direkt olarak bu yazıları yazanın etkisine karşı dayanıksız olmanız da muhtemel. O yüzden aşı olun öyle bakın isterim.

 

1) Yazı biz ve ben olarak yazılmış bir yazıdır. Dediklerini beynimizde tekrarladığımızda kişiselleştirmemize ve bilinçaltımıza mesaj vermemize sebep olmaktadır. Dikkat etmemiz gereken ilk durum budur.

 

Siz onları öyledir böyledir gibi benim gibi tarafsız bakış açısıyla okumanız faydalı olacaktır.

 

2) Sürekli gemi sahnesini anlatacağım diyerek o zamana kadar beklentiyi o yöne kaydırarak bize verdiği asıl mesajları dikkatsiz izlenimi veriyor. İşin ironik tarafı bunu yaparken bu mesajların içerisinde de benzeri olayın Batman’in filminde yapıldığından bahsediyor.

 

“bu yaralar nerden geldi gibi sorularla sürekli joker’e odaklanmamızı istiyor. bu esnada da bizi filmin esas anlatısına (-savunmasız-) hale getirip ideolojiyi (!empoze ediyor!).”

 

kelimelerin içeride geçmesine bakarsanız tehlikenin boyutunu anlarsınız.

 

3) Daha baştan Subject’te ilk olarak kendi amacını söyler gibi yazmış ardında da okuyanın beklediği mesajı vermiş. Asıl mesaj “BB. Nasıl kanıksatılır” diye biten ilk kısım. Yazmak ve size zarar vermek istemiyorum bu konuda.

 

bu kanıksatılır kelimesini bu yazıda okurken aklınızdan çıkarın veya tehlikeli olduğunu bilin.

 

4) Arada da quote yani alıntı yazılar ile de ekstradan mesaj vermeyi de ihmal etmiyor.

 

“çünkü … yeterince iyi değildir,…” kısmı var.

 

Filmde ve bu bakacağınız içerikte gerçekleri saklamak, yalan söylemek ve gözetlenmek konusunda bize zarar verecek ters mesajlar vermektedir.

 

Uyarı! +Olgun (Bilinçaltı Savunma Sistemi Gelişmiş bireyler Baksın)

 

https://seyler.eksisozluk.com/the-dark-knight-batman-araciligiyla-fasist-bir-duzenin-acik-acik-propagandasini-mi-yapiyor

 

İşin garip yanı bizim Kurtlar Vadisi – X,Y,Z türevleri gibi toplumsal psikolojinin karşıtlarını canavarlaştıran ve kendi sosyal alanındaki kişileri de bunu bir kahraman yaptı rahatlığıyla herkesin üzerinde olan kötülüklerin etkisinin az olduğunu düşündüren bir şeması var bunların.

 

B- Coca Cola ve Kapitalizm hakkında Nüfuz yazısı

 

1) Büyük iltifat kelimelerini kullanarak insanların kendi içinden böyle gibi geçirmesine zemin hazırlıyorlar.

 

“… Üzerinden Yapılan Enfes …” başlıkta bile bu izlenimin mesajı veriliyor.

 

Böyle yazıları okuduktan sonra sorgulamak yararlı olacaktır.

 

2) Büyük insanlar ile eş gibi düşündürmek için söylenen sözler ile açık olarak reklam verme amacı gütmektedir.

 

3) Alın verin ekonomiye can verin muhabbeti gibi burada sanki iyi bir şey yaptıkları mesajı verir gibiler. Evsizleri, Paranın çoğunun tek bir elde toplanmasını es geçerler.

 

Capital = Başkent, Merkez demektir. Yani merkeziyetçi yani para babalarının egemenliği sistemi olduğunu bilen insan bu dedikleri güzellemelere güler geçer.

 

4) Yaşamış gibi bir olayı anlatarak yaşamış gibi düşünmenizi sağlamaya çalışıyor.

 

5) Kapitalizmin diğer öğelerini de bir ünlü ağzıyla açıklamaya çalışıyor.

 

henry ford yada andy warhol söylemişse bile onun da para yedikten sonra bunu söylemediğine emin olamayız.

 

6) Hegemonya fikrinin ne yapmaya çalışıldığı ve aslında o sınırlar sizin için der gibi wilson ilkelerini güzellemeler başlamış bir yandan da.

 

Zaten eğer niyetlerinde ciddi olsalardı o zamanda Müslüman Hristiyan muhabbetleri ile yaklaşmasalardı doğumuzda Ermeni kurmaya çalışmaz İngiltere Mandası bir Kürt hükümeti kurarlardı. O zaman işlerine gelmediği için Türkiye topraklarında isyan çıkartıp sadece bizim hüküm altımızdaki yerlerden almaya çalıştılar. Şimdi nasıl Irak gibi sonradan kontrolü kaybettikleri yerlerde almaya çalıştıkları gibi.

 

7) Tehlikeli fikrini empoze etmek için bir firma başındaki kişi ile bir devlet başkanından fazla muhattap olunca olacak köleleştirme durumlarını saklayarak devam etmiş yazısına.

 

Tek dünya devleti fikri karşıtı olan bağımsız devletlerin birliği olayına karşı hazırlanmış bir etiket olarak görebiliriz. Firmaların kölesi olarak Vietnamda ayakkabı veya Güney Amerika’da çikolata Afrikada elmas işçilerinin firmalar tarafından nasıl kullanıldığını bilen bu konuda haksız olduklarını bilirler.

 

8) Son olarak da belki yalan bir ifade olarak Usame bin Ladin’i karıştırarak olmayan bir kanıt ile yalanlarının üzerine bir tane daha ekleme yapıyor.

 

Sempatisi olan kesimlere de mesajı vermek için inceden devreye girmiş bir müslüman ülkesinde.

 

9) Karşıt olarak yenilmiş bir sistemi koyuyor. Komunizm ile rekabeti bizi ilgilendirmeyen bir muhabbette onları düşman göstererek hedef alıyor.

 

Uyarı! +Olgun (Bilinçaltı Savunma Sistemi Gelişmiş bireyler Baksın)

 

https://seyler.eksisozluk.com/coca-cola-uzerinden-yapilan-enfes-bir-kapitalizm-muhakemesi

 

Bu kişilerin yazılarının veya yayınların, yayınlanması ve yayılmasında etken olan herkes bu işin içindedir.

 

Sözlük kuralları gereği yazanlar mes’ul diye eklemiş olsa da ekşi şeyler’e basılanlar bu konuda geçerli değildir. Onlar yönetimin izni olmadan orada yayınlanamaz.

 

Diğer tv yayınları da bu konuda soruşturulması gerekenler arasında diye düşünüyorum.

 

İyi günler dilerim…

MHP’ye Büyük Tuzak: Kayyum

“22 gün sonra yani 13.05.2016 Notu: Kayyum ataması sonrası Tayyip Erdoğan’ın bu operasyonda Bahçeli taraftarı bir müdahelede bulunması karşıt bir operasyon olabileceği ile ilgili izlenim veriyor. Tabi göstermelik bir hareket olabilir belki bu. O dönem Fetullahcılar ile işbirliği  yapıyordu Tayyip Erdoğan ve o yüzden bu siyasal suikasti onlar da yapmış olabilir.”

Arkadaşlar seneler evvel küçük bir haber dikkatimi çekmişti. Bir partiye kayyum ataması yapılıyordu. Ben ne kayyumdan haberdardım nede bu kadar etrafta dolaşan kayyum’un görevi ile ilgili olaylar vardı.

Şimdi her yerde kayyum sözü var olurken özellikle MHP gibi sağ bir partiye kayyum atanması aklıma o eski olayı getirdi.

Haber:
http://www.hurriyet.com.tr/sp-kayyuma-devredildi-15841122

Haber 2 :
http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/09/22/saadet.partisi.yonetimi.kayyuma.devredildi/590480.0/index.html

Bu haberde Saadet Partisi kayyum yönetimine atandığı söylenilmişti. Numan Kurtulmuşum karşıtı bir grup kayyum’a atanmış o dönemden sonra da %6 oy alan Saadet partisi hiç olup gitmiştir.

Kayyum nedir ?

Kayyum arapça’da Kaim yani Kıyama duran yani dimdik ayakta olan demektir.

Devlet içerisinde olan hale bakılırsa “dimdik ayakta durmak” kayyum gibi kanuni görevli adı olarak hiç bir mana ifade etmez.

O zaman kayyum nedir ?

Arapça ad sorgulamasında şu şekilde yazmaktadır.

” birinin yerine geçen, bir işte sebat eden, direnen, ayakta duran”

Devlet içerisinde kullanılan manası budur.

Kayyum ya iki şirket arası anlaşmazlıkta yada yöneticilerin hukuki ehliyetsizliği yani işlerinin ehli olmadığı için devlet iradesinde yönetilmesi için getirilen kişidir.

Şu an MHP’ye kayyum atanması ne demektir?

Meral Akşener ile başlayan olay sonraları dava içerisinde erken seçime gitme olayına döndürerek ele geçirmek için bir operasyona döndü.

Arkadaşlar ister inanın ister inanmayın Meral Akşener AK Parti yandaşı bir insan görünümü çiziyor.

http://www.hurriyet.com.tr/meral-aksener-eger-bu-iddia-dogru-ise-bas-paralel-bu-durumda-sayin-bahceli-oluyor-40089227

bu da bahçeli’nin bunun hakkında konuşması

http://www.ntv.com.tr/turkiye/devlet-bahceliden-meral-aksenere-bas-paralel-yaniti,ERpp38UnlUif7Uz3-i9HBw

MHP yaptıklarında genelde Ak Parti’nin yakınlarında dolaştığı için eleştirilirken başkaları tarafından şimdi gelip de Baş Paralel iddiaları ile hareket eden bir kadın çıkıp açıklama yapıyorsa o zaman bu işte bir iş vardır derim.

Meral Akşener’in karışıklık çıkartması ve parti içerisinde bölünme veya değişime gidilmesi kimin yararına olur arkadaşlar bir düşünün. Tabi ki Ak parti.

Eğer Bahçeli giderse eski kafa dediği kişiler yerine Sarıgül ve Avukatı olan Murat Hazinedar gibi daha hükumet taraftarı bir kişi gelir.

Eğer MHP karışıklık durumunda bölünmeye giderse yine kazançlı durumda olurlar. Çünkü karşılarında duran Saadet Partisi sonrası kalan en güçlü sağ cenah partisi de devrilir.

Bu olayı sadece MHP içerisinde olan durum gibi okumayın arkadaşlar.

Gerçekte yıldırım iki kere aynı yere düşüyorsa o zaman bu işte bir plan vardır.

Operasyonların kralı şu an hem sağ cenahta hem de firmalar üzerinde uygulanmaktadır. Hedef tüm Türkiye’de Dominasyon (Egemenlik) kurmaktır.

Söylemiş olayım şimdiden en azından farkında olun. Sonradan “bilmedim, etmedim” diyerek “ben ülkede hukuka inanıyordum da onlar benden habersiz çiğniyordu” şeklinde kimse demesin.

Son bir hatırlatma da yapmak istiyorum. MHP şu an iyi kötü eleştirilebilir ama şu an devletin bütünülüğünü koruyacak kalelerden birisidir. Gizli bir operasyon varsa o zaman gizli amaçlar da vardır. Hatırlatmak isterim.

Game of Syrian Throne & AQ

Örgütlerin bir senelik savaş bakıldığında her örgütün birbiri ile savaştığı görülmektedir. Sadece pyd bölgeleri esad rejimi ve ÖSO ile ortak hareket ederek avantajlı konumu ile Amerika uçakları ve ÖSO desteği ile sadece IŞID’e saldırıyor.

IŞID yaklaşık bir senedir ÖSO kuvvetlerine karşı savaşarak bölgelerini ele geçirdiği için o bölgede hakimiyetini korumak ve Esad ile anlaşmasını engellemek için Kürt yönetimi ile barış halinde bulunuyor.

IŞID yaklaşık 30.000 suriye-ırak’ta olmak üzere yaklaşık 50-60.000 silahlı grubu ile sahra ve afganistan bölgelerinde varlığını kuvvetlendirmekte.

Son dönemde Tel-Abyad’ın Kürt ve ÖSO ortak birlikleri tarafından ele geçirilmesi ile birlikte IŞID örgütü ÖSO’nun Kilis civarında bulunan bölgelerine saldırmaya başladı. Bu olay Esad rejiminin güçten düşmesi ile Idlib şehrinden geri çekilmesinin ardından olan bir olay olarak dikkati çekiyor.

Türkiyede Kürtlerin düşündüğü gibi Erdoğan IŞID’e destek vermiyor. Tam tersi verdiği destek Kürtlere daha çok olduğu için IŞID tarafından bombalama eylemi yapıldı.

Tabi kürt ırkçılığı yapıp kobane olaylarına destek için giden birliklere saldırıldığını görenlerin hoşuna gitmeyince fatura hemen Türkiye’ye kesildi. Ülkeler kendi içlerinde tam güç sahibi olsa zaten ne pkk gibi bir oluşum zamanında olurdu ne de şimdi bu bombalı saldırı olurdu.

Ülkeye faturayı kesen geçmişte kobane vakası diyerek ülkeye laf edenler yine devreye girdi. Görüldüğü üzere iki gündür taksimde eylem oldu ve bir asker şehit edildi.

Gözleri dönmüş ırkçı kesimler bazı gerçekleri istedikleri gibi yorumlamaya o kadar alışmış ki her şeyden erdoğan’ı suçlu bulmayı alışkanlık haline getirmiş. Bu olayda PKK’lıların bombalama ihtimali seçim öncesi yapılan bombalama gibi yüksektir. Seçim öncesi sempati oyları toplayan HDP burada da bağımsızlık sevdası ve Erdoğan’ı sıkıştırmak için ön hazırlıkları yapıyor olabilir.

Erdoğan, PKK ve IŞID arasında olan üçlü ayak oyunları neticesi olduğu için hepsinin de az buçuk sorumlu olduğunu düşünüyorum. Asıl mesele bu planlardan habersiz olan masumların gitmiş olması. Ne vatanını koruyan asker, ne silahsız insan başkalarına saldırma amacında değildi. Tabi yöneticileri saldırma ve kirli işleri o kişiler farkında olmadan kendi çevelerince hallediyordu.

Konuyu bozmadan devam edeyim. IŞID’in ele geçirdiği topraklarda çok sayıda petrol kuyusu bulunmakta. Bir ara Suriye rejiminden aldığı deyr-uz-zor şehrini havadan indime ile Esad rejimi tekrar kontrolü altına aldı.

IŞID genellikle ÖSO rejimi ile savaştı. Bir senedir kontrol ettiğimde oran %60 a yakın kısmı ona dahil. Paylaştığım haritalara dikkat ederseniz Sarı ve yeşil çizgiler ile donatılmış kuzey suriye bölgeleri ÖSO ve PYD ortak bölgelerini göstermektedir.

Kilis civarında başlayan savaşta ÖSO’ya saldıran IŞID yine kürt bölgelerine saldırma potansiyeline sahip. IŞID’e saldıran PYD devam ettiği taktirde Koridor Erin Kantonuna kadar ilerleyerek tek bir Kürt Özerk bölgesi oluşturarak Bağımsızlık kazanma öncesi Süleymaniyeden Hatay’a kadar bit bölgeye sahip olacaktır. Bu bana IŞID-ABD ve PYD arasında anlaşmalı bir harekat olabileceği algısını oluşturuyor.

Suriye savaşında gelişen IŞID diğer kol olan Boko Haram ve Tuareg’ler ile Orta Afrika’da da etkin.

Boko Haram kurulma amacı olarak Şeriat kanunları için çalışan bir örgüt olarak burada bilinse de Şeriat bulunan bölgede isyan etmeleri ve o bölgede bulunan insanları Müslüman-Hristiyan demeden kesmeleri de bir nevi sadece kendileri hariç hiç kimseyi doğru olarak görmediklerini ve şeriat amacıyla savaşmadıklarını göstermektedir. Haritada göreceksiniz benim yeşil gsterdiğim bölgeler Sokoto krallığı sonrası İngiltere sömürgesi olarak katılan ve hala daha Şeriat kanunlarına bağlı bölgelerdir.

Sabaşların başka bir kısmı da Tuaregler amacıyla gerçekleşmektedir. Altın ticareti, insan ve uyuşturu kaçakçılığının yapıldığı yerlerin kontrolü ve benzeri büyük getirileri olan bölgeleri ele geçirme amacında hareketlerdir.

Lord Resistance Army diğerlerine nazaran daha müslümanlık için savaşan grup. O bölgede olan isyan sonradan kurulan Güney Sudan bölgesi karşıtlığı yapmak ve o civarda olan müslümanların güç oluşturmasını sağlamak için kuruldu ve yayıldı. Hareket bölgesi Orta Afrika’nın ortalarına kadar yayıldığı biliniyor.

Suriye savaşları çok karışık bir denklem içeisinde yürümekte ve herkes birbirini diğerinin destekçisi olarak suçlamakta. Bildiğim bir şey varsa güçlü olan IŞID herkese saldırıyor ve Türkiye’nin desteklemeye çalıştığı ÖSO ve Amerikan desteğinde bulunan PYD ortak çalışıyor. Bir yandan da PYD Kürt hareketi ile Amerika’ya güvenerek Türkiye’de iyice kendi içlerinde her şeyde Türkiye’yi düşman olarak görerek hareket ediyor.

Suriye’de Esad rejimi ise savunma pozisyonunda kalarak yavaş yavaş İran’a oluşan ambargo ve Yemen savaşı gibi sebepler ile yardım alamadığı için yavaş yavaş eriyip gidiyor. Olan orada savaş öncesi silah nedir bilmeyen mazlum ve ülkelerinden kaçan halka oluyor.

Tüm islam dünyasında olan kaos ile dünya üzerinde Afro-Ortadoğu bölgesi ateş çemberi içerisinde Büyük ortadoğu zulmü içerisinde yanıyor. IŞID ve ona bağlı El-Kaide grupları ise bu projeden en fazla yarar sağlayan ve ortalığı kan gölüne çeviren grup olarak ortaya çıkıyor. Tüm müslümanlar içerisinde savaşarak sadece ekonomi iktidarını sağlamak için haeket ediyor.

Türkleri ve Afrikallı kabileleri Arap değil diye Müslüman kabul etmeyen el-kaide ırkçılıkta sınır tanımıyor. Daha diyecek bir şey yok sanırım. Resimlere bakınca ne dediğimi rahatlıkla anlayacaksınızdır.