Türk ve Asya Tarih Tezi / Asia History Thesis

First of all this thesis writing turkish. Especially you translate english and read it. This thesis writing attented those ages cultural dynamics and climate changes. In this article cultural mixes and paternal genotypes in maps answering is below there.

India – European Culture = Pink & name Hint Avrupa & R Haplogroup

American Indians = Light Pink & name Kızılderililer & Q Haplogroup

Mongol, Tunghus Athabaskan = Red & name Moğol Tunguz, Athabaskan C3 y dna

Manchu, Korea, Japan, Tibetian  = Cyan & Mançu, Kore, Japon, Tibet & D y dna

Finns, Chinese = Yellow and parlement Blue & Finliler, Çinliler & N y dna

Swedish, Norwegian, Croatian, Ukranian, Old/Ancient Europeans = Green & Eski Avrupalılar & I Haplogroup

Arabics = Green and Orangreen & Araplar & J1 y dna

Persians = Farsiler & J2 y dna

Turks = Light Orange & R1a, R1b, J2 mixed originally

Dravidians = Purple & Dravidians and Tamils & H Haplogroup

Africans = Dominant Orange & Afrikalılar & E Haplogroup

(Hataları mevcut onları da yazacağım)

MÖ 40.000 sene evvel Afgan dağlarından yayılan Hint Avrupalılar (Kuzey) ve Araplar (Batı) kendi güçleri ile egemenliklerini oluşturmaya çalışıyorlardı.

Doğuda ise Asya bozkırlarından şu an bulunan Çin bölgesine yayılmış 100.000 senedir çöl ve dağ yolcuları olarak göçen Mançu,Kore,Japon,Tibetlilerin ortak akrabaları mevcuttu.

Sahillerden Çine ve kuzey taraflarına gelen Moğol Tunguz ataları ise Çin saldırılarından kaçarak kuzeye doğru gelmişler ve Kore Japonya ve Mançu diyarlarına hakimdi.

Stabil durumda olan Yağmur ormanları tarafından güvence altına alınan Dravidler dokunulmadan yaşarken Gürcüler de araplar tarafından dağlara sıkıştırılmış olarak o bölgelerde yaşam mücadelesine devam ediyordu. Bir yandan gürcülerin kaçan bir kolu da Alp civarlarına sığınmıştı.

Toplumsal göçler ya iklimsel değişikliklerden yada savaşlar sonucu yaşam mücadelesi için bir yerlere göçlerden ibarettir. O dönemin yüksek kültürü olan Hint bölgesinden yayılan tüm insanlar saldırgan diğer insanlar ise bölgelerini korumak için çalışan insanlar olarak görülüyor.

HAK = (Hint Avrupa Kızılderili Kültürü Kurucularının Ataları kısaltması)
MKJT = (Mançu Kore Japon Tibet Kültürü Kurucularının Ataları)
ÇF = (Çin ve Fin Kültürü Kurucularının Ataları)
MT = (Moğol Tunguz Kültürü Kurucularının Ataları)
EAAF = (Eski Avrupa, Arap ve Fars Kültürü Kurucuların Ataları)

Aşama 1+

MÖ 30.000 – 20.000

HAK ISSIK gölü tarafından başladığı yolculuklarında MKJT’nı Orta Asya dağlarından kovarak doğuya göç ettirmiş ve oralara hakim olmuştu. Bir yandan da ÇF daha MKJT nın yeni yerleştiği bölgenin GUANGXI, GUANGDONG, YUNNAN ve SICHUAN kısmına saldırdı. O bölgede seyrek yaşayan MKJT’ları ormanlık ve dağlık kısımlara saklandı (Tibet, Mançurya Ormanları ile Çin’in orta kesimleri) MT ise sahil kesiminde kalanlar MKJT kültürü etkisinde kalırken kuzeyde ise Mançurya ormanlarına yayılıyordu. EAAF ise batıda ilerlerken Ortadoğu, sahil, nehir ve dağlarında yaşayan Afrikalılar ile karışmaya başlamış Gürcü kültürünü domine etmiş bulunmaktaydı.

(Bu haritadaki hata Moğolların Japonların atalarının sahip olduğu Moğol steplerini onlarda göstermiş gibi olmam. Japon atalarının da sahillerde tek oranın sahibiymiş gibi gözükmesi)

Aşama 2

MÖ 20.000 – 10.000

HAK grubu’ndan Hint Avrupalı olanlar daha güney bölgelerde yaşarken Kızılderililer daha kuzey bölgelere yayılıyordu. HA kültürü grubu doğudaki insan akımı sebebiyle Arap ve Hint taraflarına saldırıyordu. Kuzeydeki etkisi güçlü olsa da güneyde kısmi olarak toprak elde etmişler ve ilk farsileri egemenlikleri altına almışlardı.

EAAF ataları karadeniz çevrelerini ele geçirmiş ve gürcülerin izinden giderek tatlı sular aracılığıyla Fransa ve İngiltereye kadar varmıştı. Afrikalılar ile birleşen kesim Arap, Yunan ve İtalyan kültürlerinin temellerini atacaktı.

ÇF grubu ise MKJT’nin egemenliklerini daha iyi nüfus artışı ve yüksek kültür düzeyleri ile egemenlikleri altına aldı. Fin kısmı şu an bulunan İç moğolistan eyaleti civarındaki dağlar yoluyla şu an bulunan Daqing ve Chita civarlarına yayılmıştı. Çin kısmı ise şu an bulundukları ora çin bölgelerine doğru saldırıya geçiyordu.

MKJT ise o zamanlar oldukça soğuk bölgeler olan kuzeye ile tibet civarlarına yayılıyor ve oralarda yaşamaya çalışıyordu. İlk japon adasına adım atmaları da bu dönemde oldu.

MT Fin saldırıları ve MKJT göçleri sebebiyle Amur nehrinin iç taraflarına ve kuzeye doğru göç etmeye başladı. Orada da tutunamayıp imha olmak suretiyle seyrek nüfuslu yaşayan kızılderili topraklarına saldırdı.

Aşama 3a

MÖ 10.000 – 5.000

Eski Avrupalılar küresel ısınma sebebiyle daha kuzeylere göç etmeye başlamıştı. Farsiler Hint Avrupa kültürü etkisi altında Doğu Türkistan İran ve Türkmenistan civarlarında yaşamaya devam ediyorlardı. Hint Avrupa kültürüne aşina olan bu grup düşman kültür olarak gördükleri Arap kısımlarına doğru saldırmaya başlamışlardı. Araplar ise Afrikalılar tarafında ilerleyerek onların denizcilikleri ile tanışmışlardı. Kendileri çöl kısımlarında yaşadıkları halde gerektiği zaman deniz kısımlarında da koloniler kurmaktaydılar. Akdeniz’e oradan da deniz ticareti ile batıya doğru ilerliyorlardı.

Hint Avrupalıların bir kısmı hindistanın kuzeyi gibi bölgelere hakimdi. Kızılderililer ise Tunguz ve Fin akınlarından kaçarken bir az bir kısmı batıya çoğu doğuya kaçmak suretiyle ilerledi. Moğollar Çöllerin üzerindeki ormanlık alanlarda dokunulmayacak kadar izbe noktalarda yaşamlarını sürdürürken Tunguz ve Athabaskan ataları da Fin, Kore ve Japon kültürü ataları sebebiyle Kuzey dağlarına ilerledi. Japon adası civarlarında yaşayan Ainular da korunaklı olarak yaşamaya devam etti.

Çinliler Hint Avrupa kültürü insanlarının saldırıları sonrası Bengal ve doğusuna göç etti. Bir kısmı Tibet bir kısmı Fin bir kısmı da Kore Japon bölgelerine bir kısmı da güneydeki diğer Mallacca ve Malezya halklarına doğru ilerledi. Finliler ise güneyden gelen saldırılar sonucu ormanlar yoluyla kuzeye ilerledi. Orada bulunan Tunguz ve kızılderililere doğru saldırdı.

(At’ı ehlileştirme işi olduysa belki Ruslar kısmı da doğrudur.)

Aşama 4

MÖ 5.000 – 1.000

Eski Avrupa Halkları Karadeniz’de oluşan sel nedeniyle güçlerinin çoğunu kaybetmiş ve nüfus olarak güçsüz duruma düşmüştü. Bir yandan kuzeye ilerleyen bu halk Sonradan gelen Batı Avrupalı akınları sebebiyle toprak kaybetmiş ve o bölgede yeni bir kültür olan Slavlar oluşmuştu. Araplar ise Afrikalılar ile birleşmiş iki ayrı ırk tek bir kültür inşa edilmişti. Farsiler ise Hint Avrupa ırkı insanları ile birlikte Hindistan ve Arap topluluklarının olduğu kuzey bölgelerinde hakim olmuşlardı. İlk defa Basra bölgesine gelen bu farsilerin torunları ileride tarihteki ilk yazıyı bulan Sümer devletinin kuruculuğunu yapacaktı. Farsiler de aynı zamanda Basra körfezinde olan topraklara yerleştiği için sonradan küresel ısınma neticesinde o bölgenin sular altında kalması sebebiyle kuzeye kaçmıştır. O da nuh tufanı’nın kökünü oluşturan sel hikayelerinin sebebi olmuştur.

Hint Avrupalıların büyük kısmı Farsiler ile birlikte batıya göç etmesi sonucu Anadoluda kültür değişimi meydana gelmeye başladı. Kuzeyde oluşan Slavlar ise doğuya ve batıya saldırarak ilerlemeye başlamıştı. Avrupalı Hintler ise o bölgede hakim olmuş ve ilk dravidlere saldırıları da gerçekleştirmişti. Kızılderililerin bir kısmı batıda Ural dağları civarlarında sığınma yerleri bulurken diğer kısmı da Amerikaya ilerlemeye devam ediyordu. Bering boğazı ortaya çıkınca saldırılar kesilince kızılderililer kendilerine has yollar ile güneye inmeye devam etmiş ve Amerikanın geneline hakim olmuşlardı.

Çinliler her ne kadar Tibet Kore ve Japon topraklarına girmiş olsa da o bölgelerdeki insanların kültürü etkisine girmeye başlamıştı. Oralarda ırktan çok kültür durumu oluşmaya başlamıştı. Bir yandan da Kendi bölgelerini Mançurya ile Singapur’a kadar ilerletmişti. Finliler ise Kuzey ormanlarında ilk dayanışma örneği ve devlet tarihi açısından ilk olan bir örgütlenme biçimi olan konfederasyon sistemini oluşturmuştu. O bölgede yaşayan halklar (Moğol, Kore, Japon, Mançu, Fin) kabileleri/klanları diğer kültürlerin tüm çevredeki toplum ve kabileler ile savaşan tavırlarından farklı olarak birlik halinde savunma yapmaya başlamıştı. Bu sayede Çinlilere karşı başarılı savaşlar yapan Finliler yeni yeni Orta Asya’ya yerleşen Slav halkları ile eski Batı Avrupa halklarının bir kısmını domine ederek ilk Türk kültürünün oluşmasına sebep olmuştu.

Moğollar Finliler ile ortak oldukları için bir yandan çöl ve dağlarda yaşarken o kısımda ele alındı. Bu ortak ataların bir kısmı Bering’in ötesine geçtiği için o bölgede Athabaskan kültürünü oluşturdular. Kızılderililer verimli arazilerde gücünü korurken Athabaskan kültürü ise daha güçsüz olduğu için dağ ve çöl civarlarında yaşamlarını sürdürüyorlardı. Japonya’nın kuzeyinde olan Ainu’lar ise hala daha orada yaşamlarını sürdürüyorlardı. Japon bölgesinde olan halk suların yükselmesi ile kara ile aralarındaki bağlantı kesilmişti.

Aşama 5

MÖ 1.000 – M.S 100

Slavlar Eski avrupalıların topraklarını işgal ederken Ukrayna ve Polonya gibi bereketli toprakları ele geçirmiş ve Almanya Doğusuna gelmişti. Batı Avrupa halkı ise Anadolu üzerinde Kelt kültürü oluşturmuş ve onlar da Batıya göç ederek İrlanda’ya kadar ilerlemişti. Farsiler ise Güney kanadı olarak Ortadoğunun kuzey kısmını işgal etmiş ve oradan da denizler aracılığıyla italya ve İspanyaya doğru hareket etmiştir. Avrupalı Hintler Türk saldırılarından kaçan Slav kökenli grupların saldırıları sonucu güneye göç etmişler ve Sri Lanka kısmına kadar dar bir koridorda yeni yaşam alanları elde etmişler. Slavlar ise o dönemden itibaren Kuzey Hindistan’ın Sindh kesimlerinde yaşamaya başlamıştı. Gürcü, Eski Avrupa, Arap toplumlarının birleştiği Doğu Anadolu göller yöresi Hint Avrupa ve Fars egemenliğine geçmişti. Ermeniler o dönemde oralara sonradan yerleşmiş olsa da ileride öyle olacağı için şimdiden öyle yazmıştım. Normalde gerçek isimleri ne hiç bilmiyorum.

Finliler kuzey topraklarında yayıldıkça yayıldı ve Finlanditadan Bering’e kadar olan yerlerde hakim oldu. Tunguzlar da o kültürden ayrı olsa da onlar ile birlikte ele aldım. Türkler Orta Asyanın merkez kısımlarında hakimiyet kurmaya başlamışlardı.Ortak olarak hareket eden bu topluluklar kendi kültür alanlarında yaşayıp ortak tehtidlere karşı savunma sistemi oluşturmuştu. Bu kültür gruplarında Türkler Doğu Türkistan kısmında bulunan Batı Avrupalıları, Farsileri ve orta asya ortalarındaki Slavları da kültürüne katarak yollarına ilerliyorlardı. Kore ve Mançu halkları da Fin Moğol ve Türkler ile dayanışması neticesinde halkının yarısı Çin ırkına sahip olsa da kültürlerini korumayı başardılar. Japonlar ise Ainulara doğru genişlerken bir yandan Çin, Ainu ve Japon kültürlerinin karması olarak yollarına devam ettiler. Başlarında Çin yöneticiler olan karma bir kültür oluşturdular.

Çinliler Doğu Türkistan kısmında ipek yoluna ilk defa gitmeye başlamışlardı. Bir yandan da Tayvan taraflarında deniz ticareti ile kabileler oluşmaya başladı. Farsiler ve Hint Avrupalıların yazıyı öğretmesi sonucu o bölgede yaşam koşulları değişmeye başladı. Zülkarneyn iskender peygamber dedikleri kişi de bu dönemde oralara uğramış olması muhtemel. İç tarafında ise Kuzey Çin’de yaşayan Konfüçyus sonrası oradaki halk içerisinde düzen sağlanmış ve ardından ilk defa otoriter bir Çin Devleti kurulmuştu. Bu Devlet o bölgede nüfus değişimi yapmış ve yeni bir insan topluluğu meydana getirmiştir. Onlar da aynı şekilde güney kısımlarına saldırıp ilerlemiş. Her değişen imparatorluk da kendi neslini domine etmeye çalışmıştır.

Eski Avrupalılar İsveç, Danimarka gibi soğuk ülkelere ve Bosna, Hırvatistan, Doğu Anadolu gibi dağlık kesimlere kaçmış, Bir kısmı da İtalya gibi güneye ilerlemişti az bir kısmı da Ukrayna civarında Slav hakimiyetini tanımış ve vergi vermeleri karşılığında yaşamlarını sürdürmüştü. Araplar ise İspanyaya kadar ulaşmış ve Arabistana hakim olmuşlardı. Mısır yönetiminde yaşayan bir grup tekrar filistin civarına ilerlemişti. Farsiler ise Toroslar/Zağroslar kısmına yerleşmiş ve bir kısmı da Filistin tarafına kadar ilerlemişti. Eski Arap ve Afrika kültürü egemenliğinde olan Anadolunun iç bölgelerindeki Hatti bölgesi tamamen Hin Avrupa ve Fars yöneticiler ve Arap ve Afrikalı halk egemenliğinde olmuştu. Bir yandan da Sümerler Mezopotamya’da hakim olmuş ardından çökmüş ve o bölgede onun benzeri dünya imparatoru ünvanlı devletler çıkmaya başlamıştı.

Tarihler ve sınır çizmelerde hatalarımın olduğunu kabul ediyorum yalnız genel taslak olarak Toplumsal kültürel değişimler böyle olma ihtimali yüksek. Tez araştırmaları ancak bilimsel inceleme sonrası daha çok ortaya çıkacaktır. Bu araştırma tamamen kültürel, iklimsel, neden-sonuç ilişkisine dayalı toplumların geçmiş birikimleri değerlendirilerek oluşturulmuştur.