Depremde Olası Tahliye ve Uzun Vadeli Yardım Merkezleri
–
İstanbul’da ilk saatte olacak tsunami, yıkıntılar, yangınlar ve sonrasında olan olası yağmurlar ve benzeri erzak stok tedariği için gerekli bilgileri derlediğim bir kurtuluş programını açıklıyorum sizlere. Bu Tahliye planları ve Afgan, Arap Suriyeli, Afrikalı hatta 1923’te Türkiye vatandaşı olmayan tüm kent unsurlarının hepsinin İstanbul’dan uzaklaştırılması ve benim idari yönetimim şartıyla yazıyorum. Bu yaşam ve bu yaşamlar sonrasında yeniden bu proje bir yerlerde kullanılırsa dahi hepsinde bütün hakları bana ve benim o yaşamdaki varlığıma aittir.
–
Deprem olduğu taktirde olacak bir tsunami dalgası sahillerde bulunan dolgu malzemelerini çökertecek, Güneybatı kısımdaki çekmece gölleri ve Fatih arasını savurup atacak ve İstanbulda faal gözükmeyen bazı fayların hareketlenmesine sebep olacaktır. O yüzden bazı rotaları hesaplarken kuzey hatlarını kullanma sebebim de bu hatlarla çakışma olması durumudur. Alternatif rotaları da koydum ki birisi olmazsa diğeri kullanılsın diyedir.
–
Bu İstanbul geneli haritasına bakın. Buralarda Sağlam zemin, yüksek mevki, ulaşım noktalarına sağlıklı bağlantı yolları ve yol kapanıklığında gidilebilecek mesafeler kısmıyla ilgili yürüme mesafesi 2 saatte (kapalı yerlerle 5 saate uzar) gidilebilecek alanlar hesaplanarak yapılmıştır. Kuzey yolları ve köy yolları açık olacağından daha geniş alanlarda kurtarma çalışmaları yapılabilecek şekilde planlanmıştır. Maraş depreminden sonra pek çok artçı olacağından 4 şiddetine kadar teknelerin deprem dalgalarını aşması ile ilgili planların yapılması da gerekmektedir.
–
Harita içerisinde asıl kurtarma alanları Atatürk Havalimanı, Rumelifeneri Köy Limanı ve Poyraz Limanı, Heybeliada Yapılması gereken Liman ve Maltepe Üniversitesi yakınlarındaki arazi ile dış kesimde potansiyel Nişangah veya Polonezköy noktaları, Hastane, Bahçeköy (Fay hattı olabilir) veya Kemerburgaz ve doğuda Sabiha Gökçen yakınlarında bir kurtarma noktası oluşturulması planlarım içerisindedir. Ayrıca her alanda büyük boşluklar olduğu için iş makinesi için de gerekli alanı orada hemen temin edebileceklerinden oraya özellikle nereye koymaları gerektiğini bahsetmedim bile. Ama isteyen orada iki dakikada oluşturulabilir.
–
Boğaz Alanı Kurtarma Alanı Planı
–
Burada plan ilk başta İstanbul’da Çamlıca cami yeşillik alanları, Gülhane Parkı, Yıldız parkı, Emirgan Parkı, Fethipaşa korusu gibi noktalarda toplanan insanları tahliye etmek için daha büyük bir toplanma alanlarına ihtiyaç vardır. Bu alanlarda geçici süre İstanbul dışında akrabaları olanların ağırlanıp şehir dışına çıkartılması gerekmektedir. İstanbul dışında akrabası olmayanları da geçici dağ yamaçlarında ve güvenilir kuzey yerlerde çadır kentlerde toparlanması gerekmektedir.
–
Tahliye planları içten dışa doğru şu şekilde olmalıdır. Boğaz yakasında olanlar acil durumda her balıkçı teknesi ve sahil kurtarmayla birlikte gidebilecek en az 2 askerlik bir sayıya ihtiyaç vardır. O askerler ve kurtuluş savaşında silah taşımış yiğit balıkçıların torunları deprem zamanında boğaz hattındaki yiğitleri toplanma alanlarından alıp kuzeydeki ilk kurtarma noktalarına götürecekler. Bu kurtarma noktaları Çayırbaşı’ndaki sahil güvenlik noktasından, Rumelifeneri limanından, Poyraz Limanından karaya çıkartmak suretiyle çadırkentlere yerleştirme yapılması en mantıklısıdır.
–
Çayırbaşı sahil güvenliği Sarıyer bölgesinden araçlar Bahçeköy/Kemerburgaz civarındaki çadırkente insan taşıyarak ilk güvenli bölgeye götürecektir. Rumeli Feneri ve Poyraz ise oradaki çadır kentlerde ilk yardım ve beslenme bakımı yapılması gerekmektedir. Geçici toplanma alanına yeni insanlar gelirken oralardaki insanların acil yardımlarını yapacak bir merkeze ihtiyaç gerekmektedir.
–
Kuzey İstanbul otobanının kenarlarında olan sadece devlet yetkililerinin geçebileceği bir sistemle açılan kapılara sahip acil geçiş noktaları ile otobüs gibi şeylerle buralardan alınan çadıra gelmiş vatandaşlar ise Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalanına doğru götürülüp akrabalarına giden uçaklara doğru götürülmesi için hazırlık yapılabilir. Üstte bahsettiğim noktalarda iletişim kesintileri olacağından kimin nereli ve nereye gitmesi kağıt, özel elektrik temin noktalarında o acil bölgelerin haberleşmesi için telsiz ve araçlar yoluyla olacaktır. Boğaz Asya yakasında yaşayan bir Sivaslı Poyraz’a gittiğinde orada bulunan yerde Sivas’a giden uçak gerektiğini beyan edecek ve bir uçaklık yolcu miktarına geldiğinde o ve onun gibi kurtarılanlar o bölge ve diğer bölgelerden toplanıp en yakın havaalanına götürülecek şekilde bir yol izlenebilir.
–
Eğer İstanbulda ve akrabası yoksa onları Kocaeli tepeleri veya Vize tarafındaki yamaçlarda geçici ve sallantının az gittiği yerlere yerleştirilmesine göre planlamanın sürdürülmesi gereklidir. Her depremzedenin Uçakla memleketlerine veya akrabalarına götürülenler hariç Vize ve Kocaeli hastanelerinde bakım görüp bir sorun olup olmadığı tespit edildikten sonra da oralarda çadır kentlere yerleştirilip güvenliklerinin sağlanması ve yurt dışından / içinden gelecek yardım konvoylarının da oralarda rahatlıkla dağıtılması sağlanabilir.
–
Boğaz hattının batı kesimi dediğim yer ise Atatürk havalimanının olduğu yer çok fazla yıkıma uğrayacağından eğer fırsat bulursa Fatih bölgesine yardım etmesi ve belki zeytinburnuna dahi gidebilmesi duruma göre olabilir. Tahliyenin hızlı olmasına uğraştığımdan fatihe gelene kadar iç kesimlerde bir şeyler yapılabileceğini ve Atatürk havalanındakiler bu tahliyeyi sağlayacak güce sahip olacağını düşündüğümden olayı fazla da detaylandırmadım.
–
Limanların giriş noktalarında da açılır kapanır Hollanda sahil kalkanları ve tsunami koruması için Japonların kullandığı limanların girişini dalgalardan korumak için otomatik açıp kapayacak bir sistem ve onlara bağlı özel güç ünitesi yaparak koruması yapılması kesinlikle gereklidir. Tsunami 15 cm bile olsa tekneleri mahvederse tüm kurtarma planları suya düşeceğinden limanların korunması ve adalar önündeki fayda sallantı durumunda dalgalarla iletim yaparak direkt kapayacak özel bir iletişim sistemi kurulması gereklidir.
–
Özellikle merkez içerisinde en az 15 gün kurtarma araçlarında kullanılacak Otobüs ve Tekne mazotları da depolanacak şekilde bir mazot deposu kurulmalı bu bölgelerde. Yakınlarında onları koruyacak jandarma ve çadır kentler ile araları kopuk yerlere de özel yollar yaparak gerektiğinde hemen kullanılacak şekilde ilerletilebilir. Hastane veya anlık acil servis için poliklinik ve sıhhiye malzemeleri de depolanması gereklidir buralarda Ayrıca her çadır kent yakınlarında helikopter pistleri ile de havadan destek yapılması gereklidir.
–
Adalar Tahliye Alanı
–
Adalar bölgesi fazla nüfus barındırmadığı için ve fazla kurtarma elemanı olamayacağından Tuzla ve Kadıköy arasındaki sahili anca taşıması muhtemel olacaktır. O bölgede çok dolu ve alüvyon zemin olacağından çok fazla göçük ve yıkıntı olacağından orayı bile toplayabileceği muallaktır. Ancak yine de 1000 kişi bile kurtarsa kardır diyebileceğimiz bir durumdadır.
–
Liman bölgesi yapılacak yer Güneyden sert set yapılması şeklinde olacaktır. Açılır kapı girişi yükseltisi deprem şiddetinden çökme durumu olabileceğinden hastane ve yanındaki giriş noktasının olduğu kenar sağlam şekilde sertleştirilmesi gerekmektedir. Oradaki yat bölgesi ise tamamen kurtarma gemileri bölgesi yada ileride çok kişi alabilecek teknelere ev sahipliği yapması lazım. yatlar fazla kişi alamayacağından sıkıntı olabilir.
–
Adalarda Büyük ada ve Heybeli ada’da bulunan bazı araziler üstünde kurtarma noktaları geçici çadırkent oluşturulabilir. Ruhban okulu arazisi gibi şu an kullanılmayan alanlar zaruri kurtarma alanı ilan edilebilir afet döneminde. Askeri okul gerektiğinde jandarma koruma alanı olarak kullanılabilir adalarda. Burada Ayrıca Helikopterle taşınma ve mal temini için özel Heybeli ada ve Büyükada’da çadır bölgelerine yakın helikopter pistleri yapılması da yararlı olacaktır.
–
Adalar’dan gelenler zamanla helikopter harici kocaelinden gelecek desteklerle Sabiha gökçen havalimanına gitmesi için Eskihisara ve Yalova’da olan feribot noktalarına ve Kocaelindeki merkezlere götürecek bir şekilde tahliye planlaması yapılması mantıklı gelmektedir bana.
–
Maltepe Toplanma Alanı
–
Maltepe Üniversitesi yakınlarında şu an bir şey için kazılma yapılan bir yer var. Burası Aydos ormanı gibi sadece ormanlık arazi olmayan ve kurtarma için geniş çaplı insanları tutabilecek merkezi bir bölge. Hastaneye yakın olması ve gerektiğinde küçük askeri birlik bölgesi ve diğer her şeyi yapacak bir alan olması nedeniyle yararlı bir noktadadır. Burada kötü olan yolların yenilenip daha rahat ulaşım sağlanabilecek hale getirilirse arabalarla ulaşım daha rahat sağlanabilir. Bu yollarla şehir dibine kadar gidip kurtarma ekipleri rahatlıkla şehir içlerine doğru kurtarma çalışmalarına başlayabilir.
–
Otoban ve diğer yollarla bağlantı yapılabildiği için de kurtarma noktası üzerinden tahliye de oradan olacaktır. Köprü ve viyadükler yıkılmış ise zaten yapılacak şey orasının ana toplanma merkezi gibi olması ve helikopter aracılığıyla gittikçe diğer kişileri de gönderme şeklinde olacaktır. Burasının mekanının özellikle çadır sayısı ve alanının çok geniş olması gerekliliği de bundan kaynaklanmaktadır.
–
Maltepenin kenarından direkt Sabiha Gökçen havalimanına ve Kocaeli Hastanesine götüren kuzey ve merkez rotaları ile aktarım sağlanabilir buralardan.
–
Atatürk Havalimanı kurtarma alanı
–
Bu alan diğer yerlere göre daha problemli olan bir bölge. Hem düzlük hem deniz kıyısında hem de en çok yıkımın olacağı alanda olduğu için büyük yük düşecektir buraya. Ana yol viyadüklerinin güçlendirilmesi ve gerekirse ekstra tahliye yolları olması için alternatiflerin planlanması gerekebilir. Ancak burada uçaklara büyük iş düşecektir. Ondan jet yakıtlarının burada mazottan çok depolanması daha büyük ihtiyaç olacaktır
–
Tahliye bölgesi çevresi hem tsunami hem de yabancılara karşı güvenlik kaçak geçişe karşı önlem için özel halk giriş kapıları hariç güvenlikli ve büyük tsunami gelirse diye önlem alacak şekilde özel duvarlar yapılması gerekmektedir. Çünkü orası sıvılaşma olacağından zemini batmaya ve belki de sahilin içeri girmesini sağlayacak bir duruma getirebilir. Madem millet bahçesi olmuş kimseye açık olmayan bu alan gerçekten de milletin yararına kullanılabilir olmalı. Hastane orada bulunan cerrahpaşa hastanesi kullanılabilir. Kapanmış pistlerin olduğu yerde çadır kent ve güney bölgesindeki pilot bölgesi askeriye olarak kullanılabilir. Havaalanı girişindeki bazı yerleri özel mazot depolama alanı kullanılması ve havalalanının pilot iletişim kontrol noktalarının batı ve kuzey bölümü ise erzak depolama alanı olarak kullanılabilir.
–
Atatürk havalimanından uçaklarla İstanbul ve Sabiha gibi büyük havaalanlarına tahliye edilmesi için geçici barınak olarak görülebilir. Buralarda olanlar eğer uçakla bir yerlere gitmeyecekse ve yollar açık ise Bize tarafına doğru tahliye eden araçlarla götürülebilirler. Ayrıca Edirne tarafında az sallanan daha sağlam zeminli yerlere de götürülebilirler halk. Eğer ki Gelibolu tarafında deprem olmadıysa o bölgeye de götürülebilir.
–
Şehir Varoş Alanları Kurtarma Bölgeleri
–
Hastane denilen bölgede olan yer Çekmece bölgesi, iç Arnavutköy, Alkent gibi yerlere kurtarma yapmak için bir merkez kurulabilir. O bölgede özellikle haritalandırma yapmadım çünkü çok fazla arazi var. Kurtarma rotası ise Atatürk havalimanı ile aynı noktalara olması gereklidir.
–
Polonezköy, Nişantepe ve Balçık diye bahsettiğim yerler hangisi yollara yakın, zemini güçlü ve buralarda orman ve kent dışı arazisi çok aynı zamanda şehre yakın ise oralarda kurtarma alanı yapılması iyi olacaktır. Ömerli çok cıvık arazi olduğu için uygun değildir. Ölü fay hatlarının geçmemesine de dikkat edilmesi gerektir. Buralar hep Kocaeli ve Sabiha gökçene tahliye edilme üzerine planlar yapılması yararlı olacaktır
–
İstanbul 12 milyon olduğu için çok fazla kişinin tahliye edilmesi gerekecektir. Ayrıca kısa zamanda büyük iş yapılması için de çok fazla kontrol noktası gerekmektedir. Bu tahliye noktalarında da hazırda bulunması gereken eşya ve araçlar da olmalı. Bu noktalar İstanbul’da şehir hat telleri kopacağından yüksek ihtimal kendileri elektrik karşılamak zorunda kalacağından özel bir elektrik sistemi ve özel bir radyo iletişim sistemi gereklidir birbirleri ve havalimanları ile hastaneleri arasında.
–
İnsanların bazıları evlerini terk etmeyecek bazıları bulunduğu mahalleyi terk etmeyecek, bazıları yağmaya çalışacak, bazıları da gitmek için her türlü yolu deneyip çadır kentleri bilmeden hareket edecek, bazıları ise direkt çadır kent bölgesine insan gibi, bazısı zombi gibi saldırarak girmeye çalışacaktır. O yüzden buraların güvenliği önemli olacaktır. Ormanlık ve şehire mesafeli olanlar kısmen rahat olsa da Maltepe ve Atatürk Havalimanı bölgesi çok ciddi güvenlik zaafiyetine karşı koruma altına alınmalıdır. Geçişler zombi gibi olanlar ehlileştirilip insani şekilde sokulmalıdır.
–
Jandarmanın özellikle oralara yakın beklemesi de hem erzakların korunması hem acil durumda özel araç temini ve askeri araçların mazot ihtiyacı ile operasyonel düzeylerinin yüksek olacağı asayiş operasyonları yapabilmesi üzerine bir durumdan gereklidir. Hem normal zamanda hem de acil durum zamanında aktif olarak kullanabilmesi için askeri alan olması ve gerekirse deprem özel eğitim verme noktası olması da yararlı olacaktır.
–
Çok fazla açıklaması var. Ancak bu projenin ana hatlarını böyle anlatmak şimdilik yeteceğinden bu kadar kafidiyorum. Gerisi projenin detayları kısmındadır…
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.