Troy (Türkiye’nin Ödeme Yöntemi)

Faizin yasak olduğu milletin faizli ödeme sistemine entegre olmasını kutlayacak kadar millileştirme hizmeti troy. Kısacası bankacılık sistemi yani Kapitalist rejimin Truva (Troy) Atı.
 
 
Gördüğünüz bu sistem adı kullanılırken master (Uzman) yada viza (vize-izin) gibi daha düzgün isimler kullanılacak yerde batılıların tam da bize mesaj vereceği şekilde Türkiye’nin Ödeme Yöntemi gibi çakma bir ad koyarak Troy ile tüm dünyaya Müslümanlığın Truva atını tanıtacaklar.
 
Biz de bu oyunu severek işte milli servetimiz diyerek kutlayabiliriz ama unutulan bir şey var. Ülke halkı olarak borçlar ile ezildiğimiz ve günden güne bankalara bağlandığımız bu sisteme her katkıda bulunmamız iyice zenginlerin servetlerine servet katmaları için yardım etmeye gönüllü olduğumuzu gösterir.
 
Gerçekte Troy ismi azamı ile ilgili bahsedecek pek bir şey yok. Sorun bizim bu sistem ile duygusal bağlantı kurup bankacılık sistemine iyice entegre olmamız.
 
Tabi Bankacılık sistemi devlette pek çok şeyi güzelleştiriyor gibi görebilirsiniz. Faiz ödemeleri ile hayatınızı telef etmek ve binlerce kart ile bankalara borçlanarak birbirini ödemek ile yarışırken nasıl çalışacağını düşünüp kötü yola sapmaya meyletme durumu sizde geçerli olabileceğini görmeden destek veriyorsunuz yada risklerini görmezden geliyorsunuz.
 
Gerçekte bu sistem sonucu pek çok insan Tayyip Erdoğan’ın geldiğinde yani 2001 sonrası Türkiye’nin kredi potansiyeli çok yüksek diye bir haber çıkmıştı.
 
Özellikle bu bankacılık sistemi İMKB paralelinde büyüdüğünde “Borç yiğidin kamçısıdır” diyerek tüm halk borçlandırıldığında GSMH’miz yüksek enflasyonumuz düşük gözüktü.
 
Sizler için bu mükemmel durumlar nedense bir türlü cebe yansımadı ve herkesin evi arabası varken parasızlıktan yakınır oldu. Hırsızlık, yorsuzluk, dolandırıcılıkta, mafyatik saldırılar, intihar (borca bağlı) veya cinnet gibi başka suçlarda patlama oldu.
 
Neden ?
 
Parası olmayan insan veya sorumluluğundan fazla üstlenen bilinçsiz tayfalar bankalara borçlandı veya işten çıkma risklerine karşı düşük maaşı kabul etti.
 
Neden?
 
Bedava kazanılabilecek ve başkasına yüklenilebilecek borç miktarı arttı ve dolandırıcılık daha fazla gelir getirmeye başladı.
 
Neden?
 
Para sahibi olan silahlı çeteler daha fazla rekabete girdi ve bu yola giden eleman artışı da olduğundan daha fazla güç savaşı başladı.
 
Tabi size bu görmezden gelinecek sorun olarak gelebilir ancak Kurtlar Vadisi taraftarı veya Eşkiya’dan Dünya’ya Hükümdar Olmaz veya benzeri mafyatik dizilerin artışı ve beyinsel etkilerine bakıldığında şimdi fark etmediğiniz acı bir gerçek ile karşılaşırsınız.
 
Siz kanlarıyla boyayacağız derken işin art yapısında olan psikolojik gücün verdiği hazzı fark etmedikten sonra bu sözün tehlikesini anlamazsınız.
 
Bankalar zaten başlı başına halkın gözünü boyadığı halde kendisine zarar verip banka senetlerine bağlı tutarak bizi zararlı bir yaşama sokarken bir de bankacılık sistemi ile gönül bağı kurarak nede olsa bizden diyerek ona koşa koşa girmemize sebep olacak troy’un savunmasını yapmak herhangi bir kişiye düşmemesi gerekeceğini düşünüyorum.
 
Reklam pazarlamasında alt psikolojide insana sizdeniz mesajları verilir ki daha çok alsınlar ve paraları dışarı çıkmıyor gibi düşündürürler ki iyice kredibilitesini arttırsınlar.
 
Arkadaşlar size Coca-Cola’yı hep Ramazan’da evlerinizde imajı üreterek her köye ulaştığını gösteren mesajlar vererek daha çok satma amacı taşıyorsa sizce neden ?
 
Reklam her zaman bildiğiniz şekillerde olmaz. Troy ise Bankacılık sisteminin truva atıdır ve Deyyusun oğulları da her seferinde Batı’da bakarak gülerek “nasıl yedirdik onlara bak mesaj vere vere” diye güleceklerdir eminim.
 
Batıya gittiğinizde herhangi birisine troy var ister misin diye söyleseniz size truva dizisini/filmi mi getirdin diye sorar. Siz de bunu her Avrupa’da kullandığınızda bankacılığın asıl sahipleri de nasıl zokayı yuttuğumuzu söylemese de bilecektir. Peki ya biz neden bu zokayı yuttuğumuz halde mutlu bir olay yaşıyormuş gibi gülüyoruz?